Samet T., Oya Budak'ı dün saat 23.00 sıralarında Kocataş Mahallesi Kılıçpınar Caddesi'ne konuşmaya çağırdı. Oya Budak, buluşmaya üvey kardeşi D.C. (13) ile birlikte gitti. Burada ikili arasında çıkan tartışmada, yanında getirdiği tabancasını çeken Samet T., 5,5 aylık hamile Budak'a ateş etti.

KARNINDA BEBEĞİYLE YAŞAMINI YİTİRDİ
Göğsüne ve kulağına isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Oya Budak, kanlar içinde yere yığıldı. Samet T. ise babasına ait olan 34 ES 1380 plakalı araçla olay yerinden kaçarken, sesleri duyan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ameliyata alınan Budak, yapılan müdahalelere rağmen karnındaki bebeğiyle yaşamını yitirdi. Samet T., olaydan kısa süre sonra, saklandığı Bağcılar'daki amcası Aytekin T.'nin evinde olayda kullandığı ruhsatsız silahla yakalandı. Gözaltına alınan Samet T. ve saklanmasına yardım eden amcası Aytekin T. emniyete götürüldü.

TUTUKLANDI
İşlemleri tamamlanan şüpheli Samet T. İstanbul Adliyesine sevk edildi. Burada savcılığa ifade veren Samet T. sevk edildiği hakimlik tarafından tutuklandı.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Şüpheli Samet T.'nin hakimlik sorgusunun detayları ortaya çıktı. Şüpheli, "Nişanlım çarşamba günü hastaneye randevu aldı. Karnında şişlik vardı herkes hamile olduğundan şüpheleniyordu. Hastaneye gittiğinde hamile olduğu anlaşıldı. 4 aylık nişanlıyız. 6 aylık hamile olduğu anlaşıldı. Üvey kardeşi vardı yanında eve gidecekti, çok sıcaktı. Akşam saati 21:00 gibi buluştuk. Nişanlım, ben ve üvey kardeşi kafeye gittik. Konu açıldı. Nişanlılıktan konuşuldu. Bana ağza alınmayacak hakaretler etti. Gözüm döndü aracın torpidosunda bulunan silahı aldım. Korkutmak amacıyla havaya ateş ettim. Başka bir amacım yoktu. Kastım korkutmaktı. Bağırıp, çağırıyor durmuyordu. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Serbest bırakılmayı talep ediyorum." dedi.

İKİ CANIMIZI DA ALDI GİTTİ
Hayatını kaybeden Oya Budak'ın Dedesi Orhan Budak, "Benim torunum daha önce bir evli adımla çıkıyor, onu kandırmış. Kızıma dedim ki kızım gitme, gezme o adamla. Evliymiş, çocuğu da var. 'Tamam dede gezmeyeceğim' dedi. Kıza mesaj atıyor, buraya gel diyor. Ben seni burada gezdireceğim diyor.
Alıyor kızımı ormana götürüyor. Ayazağı'na götürüyor. Deponun önünde bekle babamdan para alıp hemen gelirim diyor. Bu torunumu depoya kilitliyor. Arkası zaten ormanmış. Kızın ağzını bağlıyor. Kıza orada istismarda bulunuyor. Kız korkudan bize, babasına, halalarına, hiç kimseye söyleyemedi. Bir aylık hamileymiş o zamanlar. Dede 'midem bulanıyor, bilmem ne oluyor' dedi. Kızım o zaman gel seni doktora götüreyim dedim. 'Migren hapı alayım başım ağrıyor' dedi. Ben anlamam ki. Gittik eczaneden migren hapı aldık. 'İyi geliyor' dedi. 'Dede karnıma ağrılar giriyor' dedi" şeklinde konuştu.

'ÇOCUK ONUN PEŞİNİ BIRAKMADI'
Orhan Budak, "İstismara uğradığını da bilmiyoruz. Halası 'iyi bir iyi, namuslu bir insan var. Onunla tanıştıralım' dedi. Çocuğun annesi de bizim kızı görmüş, beğenmiş. Annesi demiş ki 'bu zayıf kızın göbeği niye çıktı'. İki, üç ay bekleyelim bakalım belli olur dedi. Nişanlısı alıyor bunu hastaneye götürüyor hamile olduğunu öğreniyor.
Bu da kızdan da öğreniyor. Annesine babasına söylüyor. Annesi babası bunu istemedi. Kızdan yüzükleri alıp gitti 'beni arama' dedi. Tekrar bu gelip kızı kandırıyor. Kızı yine gezdirdi. Ben telefon ediyorum. Telefonları kapatıyorlar. Sonra eve geldiler. 'Ben seviyorum' dedi çocuk. Oğlum sen seviyorsun ama annen baban istemiyor dedi. Yüzüğü çıkaran insan herhangi bir sorumluluk altına giremez dedim. Sen onun hiçbir şeyi olamazsın dedim. Daha sonra evde oturuyoruz. Bir telefon geldi. Kıza mesaj atıyor. Kıza gel orta bayırdayım diyor. Seninle konuşalım diyor. Benim çocuğumun 13- 14 yaşlarında üvey oğlu var. Onunla beraber gönderdim. Hadi gidin yiyin, için dedim.
Ama ben mesaj attıklarını bilmiyorum. Çocuk bunları gezdirmeye götürüyor. Maslak Ormanı'na alıyorlar, götürüyorlar. Kıza diyor ki 'ben de çocuk istedim'. Kız da ben kabul edemem diyor. Kıza diyor ki arabanın arkasında dur şimdi geliyorum diyor. Arabanın torpidosundan silahını alıyor. Kızın karnına sıkıyor. Kız can havliyle kaçıyor. Kaçarken yere düşüyor. Geliyor kafasına şah damarına sıkıyor. Ondan sonra 13, 14 yaşındaki çocuk kriz geçiriyor. Hemen o da kendini toparladı. Hemen babasını, ambulansı ve polisleri aradı. Hastaneye getirdiler. Ama kızımı kurtaramadık. Kız vefat etti. Ondan sonra bizi sakinleştirdiler. Hepimiz kriz geçirmeye başladık. Hem canımızı hem karnındaki bebeğe kıydı. Böyle biri olduğunu bilsem ben onun gidip de söz nişan yaptırır mıyım. Çocuk onun peşini bırakmadı. İki canımızı da aldı gitti. Ben onu annesi babası olduğu halde büyüttüm. Kundakken büyüttüm, sütle besledim, 18 yaşına kadar besledim" ifadelerini kullandı.
'SANA SÜRPRİZİM VAR DEYİP ÖLDÜRMÜŞ'
Diğer yandan Budak'ın halası Bahriye Şener gözyaşları içerisinde açıklamalar bulundu. Şener, "Yeğenim çok geziyordu. Biriyle tanıştı, o kişi ona tecavüz etmiş. Biz bunu bilmiyorduk. Benim mahalleden fırıncı bir komşum vardı. 10 yıldır tanıyorum. Çok geziyor diye 'Babama başını bağlayalım. Bakarlar ona, oradan oraya sürünmez gezmez, başına kötü bir hal gelmez' dedim. Ondan sonra biz nişan yaptık. Birbirlerini sevdiler. Beraber hastaneye gidiyorlar. Hastanede hamile olduğunu öğreniyor. Çocuğun ailesi kabul etmiyor. Ailesi bu olayı duyduktan sonra çocuğa izin vermedi. Kendisi de Oya'yı istiyordu. Biz de tamam 'O yoluna bu yoluna baksın' dedik. 'Sana çok güzel hediye sürpriz getirdim' diyor. Ondan sonra kızı vuruyor. Biz hamile olduğunu duyuyoruz. 'Kim yaptı bunu sana.Sana kim kıydı' dedik. O akşam insanların evini bastık, gittik onları yakalattık. Ailesini içeri aldılar. Hiç tanımıyoruz. Samet'in ailesi duyuyor izin vermiyorlar. Kardeşiyle beraber alıyor bir ormana götürüyor. Onu vuruyor, işte ona hediye aldı. Adalet istiyoruz içimiz yanıyor. Yeter artık bu kadın cinayetleri, tecavüzler nedir, vurdular kızı işte" dedi.