Kur'an-ı Kerim'de anlatılan kıssaların en çarpıcı örnekleri peygamberlerin tebliğ sürecinde anlatılmıştır. Peygamberler, sadece ilahi mesajı iletmekle kalmamış, aynı zamanda halklarının onlara verdiği tepkilere de şahit olmuşlardır. Kimi toplumlar bu çağrıya kulak vermiş, kimi ise inkârlarında ısrarcı olmuştur. Şuara Suresi 43-44-45. ayet okunuşu, Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı toplumlara yanlış yolda olduklarını göstermeyi ve onları doğru yola sevk etmeyi hedeflemektedir.

43.Ayet: Kale lehüm musa elku ma entüm mülkun
44.Ayet: Fe elkav hıbalehüm ve ısıyyehüm ve kalu bi ızzeti fir'avne inna le nahnül ğalibun
45.Ayet: Fe elka musa asahü fe iza hiye telkafü ma ye'fikun
NOT: Arapçada yer alan bazı harflerin, Latin alfabesinde ses karşılığı bulunmamaktadır. Dolayısıyla Kur'ân'ın hatasız okunması ve harflerinin doğru telaffuz edilmesi için Mushaf'ta olduğu gibi Arapça alfabe ile yazılmış halinin okunması daha uygundur.
43.Ayet: Mûsâ onlara, "Hadi ortaya atacağınız şeyi atın" dedi.
44.Ayet: Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve "Firavun'un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz" dediler.
45.Ayet: Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asâ onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor.