İslam inancına göre şefaat, kıyamet günü Allah'ın (cc.) izniyle peygamberler, melekler ve salih kulların günahkâr müminler için O'ndan af dilemesi anlamına gelir. Şefaatin gerçekleşebilmesi için Allah'ın (cc.) izni ve rızası gereklidir. Kur'an-ı Kerim'in diğer surelerinde olduğu gibi Taha Suresi'nde de bundan bahsedilmektedir. Bunun anlaşılabilmesi için Taha Suresi 109-110-111. ayet okunuşu, Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı muhakkak incelenmelidir.
Taha Suresi'nin 109, 110 ve 111. ayetlerinin okunuşu aşağıda verildiği gibidir:
109. Ayet: Yevme izin lâ tenfeu'ş-şefâ'atu illâ men ezine lehu'r-rahmânu ve radıye lehu kavlâ.
110. Ayet: Ya'lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve lâ yuhîtûne bihî ilmâ.
111. Ayet: Ve aneti'l-vucûhu li'l-hayyi'l-kayyûm. Ve kad hâbe men hamale zulmâ.
Bu ayetlerde, kıyamet gününün kötü insanlar için çok çetin geçeceği, sadece Allah'ın (cc.) hoşnut olduğu insanlar için kolay olacağı ve o gün her başın Hakk Teâlâ'nın kudreti karşısında eğileceği anlatılmaktadır.
Ayetlerin anlamları ve tefsirleri kadar Arapçaları da oldukça önemlidir. Çünkü, Kur'an'ı Arapçadan okumak çok daha hayırlıdır ve daha fazla sevap kazandırır. Taha Suresi 109-110-111. ayetlerin Arapça yazılışları ise şu şekilde:

Bu ayetler, müminleri kıyamet günü hakkında bilgilendirmekte ve onları ikaz etmektedir.
Taha Suresi Okunuşu İçin Tıklayınız
Taha Suresi'nde, Hz. Muhammed'e (sav.) teselli verilerek peygamberlik görevini mutlaka en güzel şekilde başaracağı müjdelenir. Taha Suresi 109-110-111. ayet Türkçe anlamı ve tefsiri ise şu şekilde açıklanabilir:
(109) "O gün -rahmânın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseler müstesna- şefaatin bir yararı olmaz."
(110) "Onların önlerinde ve arkalarında olanı O bilir. Onların bilgisi ise O'nu kuşatamaz."
(111) "Diri ve her şeyin varlığı kendine bağlı olan Allah'ın huzurunda yüzler (başlar) hicapla eğilmiştir; zulmü yüklenmiş olan ise hüsrana uğramıştır."