Yeşil kartlı hastalar bundan böyle yakında uygun yoğun bakım hizmeti alabileceği kamu hastanesi olmaması halinde, özel hastanelerin yoğun bakım servislerinden yararlanabilecek. Yeni düzenlemeyle, kamu kuruluşlarında acil müdahale yapılamaması ve hastanın uzuv ya da vücut fonksiyonlarını kaybetmesine neden olabilecek hallerde yeşil kart sahipleri, 112 Acil Yardım Sistemi aracılığıyla özel hastanelerde tedavi görebilecek. Yeşil kart sahipleri daha önce sadece Sağlık Bakanlığı kurumlarından ve üniversite hastanelerinden hizmet alabiliyordu. Yeni düzenleme aynı zamanda yeşil kart sahiplerinin diş tedavisi hizmetinin kapsamını da genişletiyor. Yeşil kart sahiplerinin diş çekimi ve protezle sınırlı olan ağız ve diş sağlığı hizmetleri kapsamına, yeni düzenlemeyle dolgu ve kanal tedavisi gibi dişi kurtarıcı işlemler de dahil edildi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, başkent Ankara'da düzenlenen "Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı"nda bu konudaki soruları da yanıtladı. Akdağ, gazetecilerin "yeşil kartlılarla ilgili diş tedavisinde yeni düzenlemeye'' ilişkin soru üzerine, ilgili mevzuattaki bir eksiklikten dolayı yeşil kartlıların dolgu ve kanal tedavilerinde ödemelerle ilgili bir sıkıntı olduğunu, Maliye Bakanlığı ile görüşerek yaptıkları yeni düzenlemeyle artık bu sorunun giderildiğini bildirdi. Bakan Akdağ, "Yeşil kartlı vatandaşlarımız bütün ağız ve diş sağlığı hizmetlerini aldıkları gibi artık dolgu ve kanal tedavilerini de bundan böyle çok rahatlıkla sağlık kuruluşlarından alabilecekler'' diye konuştu.
OBEZİTE ARTIYOR
Öte yandan Akdağ, konferansta yaptığı konuşmada, çocukluk çağı obezitesinin erişkinliğe geçişte önemli bir problem olduğunu söyledi. Akdağ, "Türkiye artık obeziteyi, aşırı şişmanlığı büyük bir problem olarak yaşamaya başlayan ülkelerden biridir. Bu konuda iki büyük çalışma yaptık. Bunlardan birisi yakında Antalya'da açıklanacak. Diğerinin sonuçlarını iki ay içinde alacağız. Bunun ilk sonuçları da elimizde. Çocukluk çağı ve erişkin obezitesi Türkiye'de süratle yayılıyor. Obezite ile diyabetin, kalp hastalıklarının hatta kanser ve kronik hastalıkların yakın ilişkisi var. Bu problemi artık gündemimize aldık ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı olarak yakın çalışmaya devam edeceğiz'' dedi. Akdağ, konuşmasında Türkiye'de anne ve bebek ölüm oranlarındaki düşüşlere de dikkat çekerek "2008'de yüz binde 23 olan anne ölüm oranının bugün yüz binde 16'lara geriledi. Amacımız 2011'de yüz binde 15'in altında bir değeri yakalamaktır. Çok zor bir hedef ama 5 yılda da yüz binde 10'un altına inmeyi hedefliyoruz'' şeklinde konuştu. Bakan Akdağ, bir başka soru üzerine de son 3 yıldır Türkiye'de hiç yerli kızamık vakasına rastlanmadığını belirterek, "Sadece yılda, virüsü başka ülkelerden alan iki üç yetişkin hasta görüldü" diye konuştu.