Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Yaygara edemediler

Kutuplaşma bitmişmiş, birlik beraberlik falan filan, yemeyin bunları...
Ayasofya'nın yeniden cami olmasına "gıcık kapan" bir kesim var.
Ne ki, kendi kendilerine homurdanmakla yetiniyorlar, sesleri çıkamadı.
Gerçi "Sultanahmet Camii'ni de müze yapalım" diyen zıpır da görülmüştü ama...
Pek pek "turistlere bilet kesemeyeceğiz, paracıklar gidecek" diye dırlanıyorlar.
Büyük tepki göreceklerini biliyorlar.
Hem de oy kaybedecekler, Kılıçdaroğlu bunun için ağzını açamıyor.
Ötekiler zaten kendi kendilerini inkar etmiş olurlar, İmamoğlu, Karamollaoğlu, Davutoğlu, Akşeneroğlu, Babacanoğlu...
Tayyip Erdoğan ellerini kollarını bağlamış oldu, hepsine bir kere daha "tur bindirdi"...

***

Bir "mozaikler meselesi" kalıyordu, çözüldü.
On beşinci yüzyılda değildik, üstlerini badanayla kapatamazdık.
Kırmaksa, bunu Fatih bile yapmamıştı.
"Perde" ya da "paravan" düşünülmüş, vazgeçilmiş.
"Işık karartma" yolu seçilmiş.
Çünkü önemli olan tasvirin "karşısında" secdeye varmamaktır, tasvir bir köşede karanlıkta durabilir, sakınca yoktur. Evde namaz kılarken duvardaki aile fotoğraflarınızı kaldırıyor musunuz? Kıble yönünde olmamasına dikkat ediyorsunuz, o kadar.
Yere elbette halı döşenecek ama turistlere de geçiş "kulvarları" bırakılacakmış.
Biz de katedralleri hep benzer şekilde gezeriz, önde ayin devam eder, arkada biz, Japonlar, Hindular vb. geziniriz.
Demek ki olabiliyormuş.

***

Ayasofya bir gün yeniden müze olur mu?
Vatikan'daki Saint-Pierre kilisesini müze yapsınlar, düşünürüz.
Yunan başbakanı da "Avrupa Birliği'ne bundan böyle nah girersiniz" mealinde bir laf etmiş.
Buna hiç gerek yok. Ayasofya'yı yeniden cami yapmak Avrupa Birliği'ne "girmiyorum ulan" demektir. One minute, yani...

***


Geyik de yasak

İstanbul'da deniz kıyısında çekirdek çıtlama ve kabuklu yemiş yeme yasağının yanısıra, berbere de müşteriyle konuşması tavsiye edilmiyor.
"Mümkünse" diyorlar... Konuşulsa bile "alçak sesle"...
Mümkün değildir.
Berberde olayın yarısı tıraşsa, diğer yarısı da bir başka türlü tıraş, yani "geyiktir", özellikle de futbol geyiği.
Çıtlama yasağının virüsle mirüsle ilgisi yok, temizlikle ilgisi var. Çünkü kabukları yere atıyorlar.
Peki Belgrad Ormanları'na iki günde bırakılan 29 ton çöp ne olacak?
Berberler için de çaresiz ligin bitmesini bekleyeceksiniz.
Aksi takdirde gazetede okursunuz: Ateşli bir müşteri, "abi tamam, anladık, siz şampiyon olacaksınız ama lütfen bağırma" diyen berberi bıçakladı!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA