Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Bilişim çağının kitaba yabancı kuşakları...

"...Nereye gitsem ellerindeki tabletlere takılmış çocuklar görüyorum. Aslında büyükler de akıllı cep telefonlarına takılmış durumda değiller mi? Acaba "Bilişim Çağı" kitapsız bir çağı da mı ifade ediyor?Y a da Google bilgiye ulaşmanın tek aracı mı olacak bu yeni çağda?..."

Kavacık İlkokulu'nun öğretmeni olan genç hanım, bana bir gözlemini şöyle anlatmıştı geçenlerde...
- Okula yeni başlayan çocukların önüne ilk kez kitapları koyduğumuzda, sayfaları açıp, resimleri buluyorlar. Sonra parmaklarını resimlerin üzerine getirip, parmaklarını açarak resimleri büyütmeye çalışıyorlar. Bunlar tablet kuşağının çocukları... Kitaplara yabancı bunlar. Bu gerçeğin ben de farkındayım. Nereye gitsem ellerindeki tabletlere takılmış çocuklar görüyorum. Aslında büyükler de akıllı cep telefonlarına takılmış durumda değiller mi? Acaba "Bilişim Çağı" kitapsız bir çağı da mı ifade ediyor? Ya da Google bilgiye ulaşmanın tek aracı mı olacak bu yeni çağda?

OKUMA ALIŞKANLIĞI

Hiç unutmayalım ki kitap okumak çok küçük yaşlardan başlayarak edinilen bir nevi alışkanlıktır, hatta bir bağımlılıktır... Çocukluğunda evinde, çevresinde hiç kitap görmemiş, kitap okunulan bir çevrede büyümemiş bir insanın, ileri yaşlarda kitap tutkunu olması kolay değildir. Bu açıdan ben şanslıyım. Ben okumayı evde öğrendim. Ablam ilkokula giderken ben onun ders çalışması sırasında harfleri, sonra da kelimeleri söktüm. Annem de babam da, hem Türkçe hem de Almanca, Fransızca kitaplar okuyan aydın insanlardı. Evimiz kitap doluydu. Bu sayede ilkokul yıllarımda Türk klasiklerini, dünya edebiyatını okudum. Refik Halit Karay'ı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nu, Stendhall'ı, Puşkin'i, Tolstoy'u bana annem sevdirdi.

DEDEMİN KİTAPLARI

Siyaset ve ekonomide ilk dersleri babamdan aldım. Makalelerini bana dikte ettiği için, Türkçe yazmayı çocuk yaşta öğrendim. Dedemin başucu kitapları arasında Hasırcıoğlu Divanı, Güldeste gibi eserler vardı. Onlara bakarken Mevlana'yla tanıştım mesela. Böyle bir çocukluk geçirince, kitap ister istemez yaşamınızın vazgeçilmez parçası oluyor. Şimdi mesela bir tatile çıkarken, örneğin yazın deniz kenarına giderken, bavuluma mayomdan önce tatilde okuyacağım kitapları koyarım. Bu arada tatil mekanlarında ellerinde mutlaka bir kitap bulunan yabancı turistlere bakarken, bizim kitap bulundurmayan turistlerimize üzülürüm.

KİTAPLAR HAZİNEDİR

Bir kitap tutkunu için bütün kitaplar birer hazinedir. En ummadığınız kitapta hiç beklemediğiniz bilgileri, hazları, ufukları bulabilirsiniz. Bu açıdan bir yetişkinin eline geçen çocuk kitaplarını bile okuması gerekir... Çünkü ne yaparsanız yapın, sade bedeniniz değil ruhunuz da yaşlanıyor zamanla. Bir dönemde siz de çocukken doğal gördüğünüz davranışlar, yaşlandığınız zaman sizi rahatsız ediyor. Sanki hiç çocuk ve genç olmamış gibi davranan ve görünen insanlara rastlamıyor musunuz günlük yaşamınızda? İşte çocuk kitaplarını okuduğunuz zaman çocukların dünyasına yeniden dönme fırsatını yakalarsınız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA