Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SELAHATTİN DÖNMEZ

Kolajen takviyesi almanın püf noktaları

Cilt ve eklem sağlığını önemli ölçüde etkileyen kolajen takviyesi almanın vücut sağlığı için faydaları pek çok araştırmada ispatlandı. Peki kimler, hangi dozlarda ve nasıl almalılar? Buyurun yazımıza...

Daha genç görünme ve hissetme arzusu kolajen takviyelerine olan ilgiyi arttırdı. 2018 yılında, kolajen takviyeleri satışının bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 34 artması da bunun en önemli göstergelerinden biri. Aslında vücudumuz, ihtiyacı olan kolajeni üretebilmektedir. Ancak, yaşla birlikte özellikle 30 yaş sonrasında kolajen üretimi yılda yaklaşık yüzde 1-2 oranında azalmaktadır. 40 yaşına gelindiğindeyse kolajen üretiminde yüzde 10-20'si azalma görülmektedir.
Cildimizin yaşlanmasında aslında birçok faktör etkin olmaktadır. Genetik faktörler, hücre metabolizmamız, hormonlar ve metabolik olaylar açıkçası bireyin yaşlanma sürecinde kendi elinde olmayan mekanizmalardan kaynaklı yaşlanma sürecini hızlandırabilmektedir. Fakat cilt yaşlanmasını en hızlı etkileyen en önemli faktör devamlı güneş ışığına maruziyettir. Çevre kirliliği, radyasyon, kimyasallar ve toksinler öncelikte yüzde daha sonra ise el bölgelerinde başlayan cilt yaşlanmasını sağlayan değiştirebileceğimiz, kendi kontrolümüzde yönetebileceğimiz faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm bu etmenler cilt tabakasında biyolojik işlemlerin değişmesine sebep olabilmekte, cildin dış görünüşünün incelme, elastikiyetinde azalma, lekelenme, cilt parlaklığının yitirilmesi, cilt gerginliğinin kaybolması, kırışıklık ve sarkma gibi etkilerin oluşmasını hızlandırmaktadır.
Bu bağlamda ciltte kolajen yıkımının artması ciltte bulunan kolajen miktarının azalması cilt yaşlanmasının ortaya çıkmasında ana faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Her yıl ciltteki kolajen miktarı ortalama yüzde1 oranında azalmakta olup, ciltteki iki önemli bileşen olan glikozaminglikan ve hyaluronic asit miktarlarındaki düşüşle birlikte kolajen azalması cildin aşırı yaşlanmasında hız kazandıran bir sürecin tetiklenmesinde itici güç olarak rol oynamaktadır.
Unutmayın kolajenin 20'li yaşlardan itibaren tüm vücutta sentezlenmesi azaldığından, sigara ve alkol kullananlar, güneşlenmeden vazgeçemeyenler, yeterli oksijen alamayanlar için mutlaka kolajen desteğine ihtiyaç duymaktadır.

KOLAJEN KAYNAĞI BESİNLER NELERDİR?
Kolajen, hayvansal besinlerin bağ dokularında bol miktarda bulunur. Bu yüzden kas veya başka bir bağ dokusu içeren etlerde kolajen bulunur. Et, tavuk ve kemik sularında da kolajen dolayısıyla vardır. Balık, yumurta akı, jelatin ve yosun da iyi birer kolajen kaynağıdır.



CİLT SAĞLIĞI
Balık kolajeninin cilt elastikiyetinde belirgin bir iyileşme sağladığı görülmektedir. Genelde araştırmalar sekiz hafta boyunca kolajen peptidleri ile takviyenin cildi nemlendirdiği, ciltte kolajen yoğunluğunu arttırdığı ve kırışıklığı arttıran kolajen parçalanmasını azalttığı bulunmuştur. Kolajen takviyelerinin, kırışıklıklar ve cilt kuruluğu dahil cilt yaşlanmasının gözle görülür belirtilerini azaltabileceğini gösteren pek çok çalışma mevcuttur.

KİLO KONTROLÜ VE KAS BÜYÜMESİ
Kolajen yaşlı bireylerde yetersiz protein alımını desteklemek için takviye edilirse kas kütlesinde koruma sağlayabilmektedir. Fakat sağlıklı bireyler yeterli protein tükettiklerinde kalojen desteğinin ektsra kas dokusu üzerine etkisinin olmadığını belirten araştırmalar bulunmaktadır.

KEMİK SAĞLIĞI
Bazı araştırmalar kolajen takviyesinin kemik kütlesini iyileştirmeye ve kemik kaybını önlemeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.

BİLİM DE DESTEKLİYOR
Kolajen esteği üzerine yapılan araştırmalarda, kolajenin özellikle fotoyaşlanma dediğimiz süreci durdurabilecek kadar faydalı olduğu bilimsel araştırmalarda bildirilmektedir. Japonya'da yapılan araştırmada günlük oral yolla kolajen desteği alımının güneşin zararlı ışınları olan ultraviyole B ışınlarından zarar görmüş olan deri üzerindeki cilt kusurlarının iyileşmesinde etkin olduğu ve derinin su tutma kapasitesinin arttırarak nem kazanmada çok etkili olduğu gösterilmiştir.
Klinik başka bir araştırmada kolajen sentezinin eklem harabiyeti üzerine etkileri değerlendirilmiştir. Eklemlerde oluşan hasarları bulunan 45 hasta sekiz ay takip edilmiş ve her gün düzenli kolajen tüketimi sağlanmıştır. Çalışmanın sonucunda değerlendirilen klinik parametreler sonucunda kolajen desteğinin eklem hasarlarını iyileştirdiği, eklem hasarlarında koruyarak eklemleri de güçlendirdiği belirlenmiştir.
Hidrolize edilmiş özellikle sıvı formda balık kolajen peptidlerinin cilt sağlığını iyileştirmede, kemik sağlığını desteklemede ve eklem ağrılarını hafifletmede etkin olduğunu söyleyebiliriz.



KOLAJEN NEDİR?
Kolajen, vücutta en çok bulunan ve hücreleri bir arada tutan proteindir. Cilt, kemikler ve bağ dokusunun yapısında yer alır. Vücuda yapısal destek, güç ve elastikiyet sağlar. 29 farklı kolajen türü olup insan vücudundaki kolajenin büyük çoğunluğu tip I, II ve III olduğu belirlenmiştir.
Tip I: Vücut kolajeninin yüzde 90'ını oluşturur. Kemikler, bağ dokusu ve tendonlarda bulunur. Cildin elastikiyetinden ve dayanıklılığından büyük ölçüde sorumludur.
Tip II: Eklemleri birleştiren elastik yapıdır ve kıkırdakta bulunur.
Tip III: Her zaman tip I ile birlikte bulunur. Ciltte, kan damarlarında ve iç organlarda yaygındır. Damarlara elastikiyet ve kaslara güç verir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA