Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Ruslar sağlık ve rüzgâr yatırımı planlıyor

Son günlerde Rusya dünya gündeminde... Paramiliter güç Wagner kalkışmasının yansımaları merakla bekleniyor. Paralı askerlerden oluşan Wagner'ı ayaklandıran küresel güçlerin Rusya'daki darbe girişimi şimdilik başarısız oldu. Devam ederler mi, bilmiyorum. Ama önümüzdeki dönemde bu meseleyi daha çok konuşacağımızdan eminim.
Ben bugün size bir yatırımdan bahsedeceğim. Biliyorsunuz, Türkiye ile Rusya ilişkilerinin 500 yılı aşan tarihsel bir süreci var. Kimi zaman savaşlar, kimi zaman ittifaklar yaşandı. Fakat son yıllarda pek çok alanda iki ülke birbirine yakınlaştı. S-400 savunma sistemlerinin satın alınmasından tutun da ilk nükleer santralin Rus şirketler tarafından yapılmasına, Türk Akım doğalgaz boru hattının kurulmasına, Ruslar'ın gayrimenkul yatırımlarına, dış politikada uyumlaşan ilişkilere kadar pek çok alanda stratejik ortaklık seviyesine gelindi. Şimdi Rusya yeni ortaklıklar için kolları sıvadı.
Akkuyu Nükleer Santrali'nin ardından yapılması planlanan Sinop'taki santral için de ilgili olduklarını her fırsatta söylüyorlar. Fakat işbirliğini nükleer dışında başka alanlara da kaydırmak için kararlılar.




Geçtiğimiz hafta İstanbul'da 'Nükleer Santraller Fuarı ve Zirvesi' vardı. Oraya katılan Rosatom temsilcisi, Akkuyu Nükleer Yönetim Kurulu Başkan Vekili Anton Dedusenko, yeni yatırımların sinyalini verdi.
Ne yapacaklar derseniz, anlatayım...
Malum, Rosatom Rusya'nın Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu... Şirketin 360'tan fazla iştiraki var. Bunlar arasında sağlık da, nükleer savaş ekipmanları da rüzgâr da enerji depolama da teknoloji de bulunuyor.
Dedusenko'nun verdiği bilgiye göre, Türkiye'de belki de nükleer santral projesinden daha büyük yatırım fırsatlarına bakıyorlar. (Akkuyu Nükleer Santral Projesi 20 milyar dolara mal oluyor) İlgilendikleri alanlarla ilgili Türk şirketlerle fuarda bir dizi görüşmeler yaptıklarını biliyorum.
Örneğin, Türkiye'de büyük bir rüzgar santrali kurmak gibi...
Ya da yenilenebilir üretim kaynaklarını içeren hibrit sistemler, elektrikli araçlar için çekiş bataryaları, özel amaçlı araçlar ve lityum-iyon enerji depolama sistemleri üretimi gibi... Karbon fiber bazlı kompozit malzemelerin geliştirilmesi ve üretilmesiyle de onkolojik, kardiyolojik, romatolojik, nörolojik ve endokrin hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılan izotop ürünleriyle de Türkiye pazarına girmek istiyorlar.
Dedusenko, "Hükümetin reformlarından sonra Türk sağlık sektörünün olağanüstü dinamizmi göz önüne alındığında, Rosatom Türkiye'de hammaddelerimizden bitmiş dozaj formlarının üretimi için bir dizi proje düşünüyor. Bu doğrultuda sadece tedarikten değil, aynı zamanda ülkede üretim tesisleri kurmaktan da bahsedebiliriz" diyor.
Esasında Rosatom son dönemde nükleer tıp konusuna epeyce ağırlık vermiş durumda... Hatta Avrupa'nın en büyük radyofarmasötik fabrikasının inşaatına başladı. Tesis, 2025'te işletmeye alınacak. Bilgisayarlı tomografi ve mamografi, Pozitron-Emisyon-Tomografisi, ultrason ve manyetik rezonans görüntüleme gibi tekniklerin kullanılmasını sağlayan nükleer teknoloji, hastalığın teşhis edilmesinin yanı sıra tedavi ve hastalık sürecinde verilen tepkinin izlenmesini de sağlıyor. Radyofarmasötikler de nöroendokrin tümörlerin, myeloid bozukluklarının, iç organ ve kemik kanserlerinin, beyin tümörlerinin vb. hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Bakarsınız, önümüzdeki dönemde Rusya ve Türkiye sağlık konusunda da iyi birer partner olur. Akkuyu'da kurulacak olan nükleer santral ile Türkiye'de üretilen ilaç ürünleri izotop haline getirilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA