Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Tahminler yanıldı...

Merkez Bankası dün piyasaların merakla beklediği faiz kararını açıkladı. Hatırlayın, toplantı öncesinde tahminler havada uçuşuyordu. Yüzde 20 diyen de vardı, yüzde 40 isteyen de...
TCMB Başkanı Gaye Erkan başkanlığındaki Para Politikası Kurulu ise daha ihtiyatlı bir yol izlemeyi tercih etti. Açıklama metnine, sıkılaştırmanın başladığı, kademeli olarak ihtiyaç duyuldukça daha da güçleneceği mesajı konuldu. Faiz artışı yabancı bankaların beklentisinden düşük olunca TL dolar karşısında değer kaybetti.
Piyasanın istediği niye olmadı?
Aslında faiz kararı öncesinde öncü sinyaller Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından verilmişti. Ani ve sert bir artışın yan etkilerinin olacağını gören ekonomi yönetimi, kademeli bir sürecin daha doğru olacağını düşünmüş olacak ki, bu yönde bir karar alındı.
Yan etkiler nedir derseniz...
Bu konuyu hem reel sektör hem finans sektörü açısından ele almak gerek.
Reel sektör kesimine bakacak olursak, birçoğu kararı 'makul' ve 'yerinde' buldu. İş dünyası enflasyonla mücadelenin devam etmesini aynı zamanda da üretim, istihdam ve ihracat üçlüsünden feragat edilmeden büyümenin sürmesini istiyor...
Haksız sayılmazlar...
Günün sonunda faizlerdeki artış ekonomik aktiviteyi yavaşlatıyor. Kredi maliyetlerinin artması bir noktadan sonra üretimde durgunluğa, özel sektörde yatırım ve istihdam artışının azalmasına neden oluyor. Hele değişken faizli yüksek borçluluğu olan veya yeni kredi kullanacak olan şirketler üzerinde olumsuz yönde etkisi daha fazla hissediliyor. Diğer taraftan hızlı bir faiz artışı bankalar açısından da risk taşıyor. Bankaların elinde tuttuğu tahvillerin de yükselen faizlerden dolayı değerinin düşebileceği varsayımını da hesaba katmak gerekiyor.
O nedenle de işin hassas bir terazide götürülmesi elzemdi. Sanırım, yeni ekonomi yönetimi de bu bilinçle hareket etti.
Kararın yansımalarını önümüzdeki dönemde daha net göreceğiz.
Ancak tabii ki, hep söylediğimiz gibi, enflasyonla mücadelede tek araç faiz değil...
Ki, yeni ekonomi yönetiminin de yol haritasında bu konunun tek argüman olmadığını göreceğimizden eminim.
Sanırım, eylülde açıklanacak Orta Vadeli Program'da Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın ortaklaşa çalışmasıyla enflasyonla topyekün mücadelenin sinyallerini daha net alacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA