Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Yerli otomobil... Ve ötesi

Yazılı tarih var, yazısız tarih var... Yerli otomobil konusunda bilinenler var, bilinmeyenler var.
Tarih dedenin hafızasında, gün ışığına çıkmamış nice hikâye var.
Örneğin... Menderes'in "Yerli otomobil yapmayı düşündüğünü" biliyor muydunuz?
Bugün... Yazısız tarihin koridorlarında bir gezinti.

***

"Bir çocuğun" anıları

Aydın Menderes'in çocukluk günleri... İstanbul'da... Yatılı okulda.
Başbakan Adnan Menderes, İstanbul'a gidince oğluyla birlikte olur... Hafta sonlarında.
Yine bir hafta sonu buluşmasında... Menderes "İspanya gezisinden" söz eder.
İspanya'ya deniz yolu ile gidilir.
Başbakan Menderes ve yakın çevresi Gaziantep Muhribi'ndedirler.
Heyetin geri kalanı... Giresun Muhribi'nde.
Menderes... İspanya'da iki şeyden çok etkilenir.
Bir... İspanyollar, eğimli arazilerde taşları kırmışlar, başka yerlerden toprak taşımışlar, araziyi teraslamışlar, narenciye yetiştiriyorlar.
İki... İspanya, İtalyan-Fiat fabrikası ile anlaşmış... Seat marka otomobil üretiyor.
"Çocuk Aydın" yıllar sonra Mersin- Antalya sahilinde "Dik yamaçların teraslandığını..." Sera ya da narenciye bahçesi haline getirildiğini görünce... "Babasından dinlediklerini" hatırlar.
Ve... Bir şeyi daha hatırlar:
-Sanıyorum ki onu (Seat'ı) gördüğü andan itibaren benzer bir yöntemle Türkiye'de otomobil yapabilmek Adnan Menderes'in zihninde yer etmiş olmalıydı (Babam ve Ben... Bir Çocuğun İktidarla ve Darbeyle Yüzleştiği Anlar... Aydın Menderes... Ufuk Yayınları... 2012... Sayfa 161- 163).

***

Erbakan... Darbeden önce

Süleyman Demirel'in "Başbakan", Necmettin Erbakan'ın "Başbakan Yardımcısı" olduğu yıllar... 12 Eylül 1980 darbesi öncesi.
Erbakan Hoca "Tank" diyor, "Top" diyor, "Ağır sanayi" diyor... Yurdu dolaşıyor... "Temeller" atıyor.
Muhalefet... Erbakan'ı "Hayalcilikle" suçluyor.
Hatta... CHP'li bir parlamenter, Erbakan'ın attığı temeli söküyor... Aracının bagajına yüklüyor... Meclis'e getiriyor.
Sonra... Darbe... Siyasi yasaklar... Ardından demokrasiye dönüş... Yıllar geçiyor.
Ve... Yıllar önce "Hayal" denilen yatırımlar bir bir gerçekleşiyor... Fabrikalar yükseliyor.

***

Erbakan... Darbeden sonra

Başbakan Erbakan'ın "İlk yurtdışı gezisi."
İran, Pakistan, Malezya, Endonezya, Singapur.
Gezide... Başbakan'ın "Tek özel konuğuyduk... Bizzat aramıştı... Davet etmişti."
Endonezya'da "Uçak fabrikasını" geziyorduk.
Erbakan Hoca "Heyecanlandı."
Endonezya hükümetine "İşbirliği... Ortaklık" önerdi.
Başbakan'ın "Hayali... Niyeti" Türkiye'de uçak fabrikası kurmaktı.
"İnançlıydı... İddialıydı."
Sonra... Sincan'da tanklar yürüdü... Hoş geldin 28 Şubat süreci... Erbakan'ın istifası... Ne Endonezya gezisi akılda kaldı ne de uçak fabrikası.

***

"Yerli uçak"

Mustafa Çapar... Sanayici... Kayseri Sanayi Odası'nın eski Başkanı... 1994-2002.
Çalışkan... Yaratıcı... "Anadolu kaplanı."
Ve... Hani ne derler?... "Hayatı roman."
Yaşamını TV dizisi yap, izlenme rekoru kırar.
Kayserili Mustafa Çapar'ın uçak yaptığını... Sivil Havacılık'tan "Uçuş sertifikası" aldığını... Yaptığı uçakla defalarca uçtuğunu... Biliyor muydunuz?
O uçak şimdi nerede?
Kayseri'de... Hangarda... Çalışır durumda.
Ama Mustafa Çapar artık uçurmuyor.
"Ara sıra pervanesini" çeviriyor... "Karıncalanma, paslanma falan olmasın" diye.

***

"Neden olmasın?"

Mustafa Çapar dostumuzdur... Hayali geniş... "İşinin delisidir."
Seneler önce... "Neden olmasın?" dedi:
-Türkiye'de uçak neden yapılmasın?.. Cumhuriyetin ilk yıllarında uçak fabrikamız yok muydu?.. Bugün neyimiz eksik?
Çalıştı... Yaptı... Uçak havalandı... Yıllarca.
Sonra... Bir gün... Vergi Dairesi'nden bir "Yazı" geldi:
-Motorlu Taşıt Vergisi... Yıllardır ödenmemiş... Cezası ile birlikte ödeyeceksiniz.
Mustafa Çapar "İtiraz etti... Mahkemeye gitti."
Sonuç... Devlet "Alacağına şahin... Vergiyi, cezasıyla birlikte aldı."
Ardından da... "Bu vergi" kaldırıldı... Ama Mustafa Çapar'a "Affedersin... Paranı geri vereceğiz" diyen olmadı.

***

O şimdi "Kırgın"

Çoktandır konuşmamıştık... Dün özlem giderdik... Sohbet ettik.
Ve... Sözü... "Hangardaki uçağa" getirdik:
-Mustafa Bey... Bir gün uçalım mı? "Uçak sizin... Siz alın, gezin... Ben bu işten çekildim" dedi.
-Ama özene bezene yaptınız... Para harcadınız... Şimdi kendi yaptığınız uçaktan uzak duramazsınız.
Mustafa Çapar "Kırgındı."
Kimseden "Yardım... Teşvik... Kredi... Destek" istememişti.
Ama... Kimse de ona "Aferin" dememişti.
Mustafa Çapar'ın "Son sözü" şu oldu:
-Bir cahillik ettim, yaptım... Özel uçak satın alsaydım daha ucuza gelirdi... Ama tek tesellim var... Ülkemde uçak yapılabileceğini ispatladım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA