Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Kadının değeri bir kilo çikolata mı?

Esra Erol'un sunduğu Esra Erol'da programında Mehmet Can Kara, 8.5 aylık hamile eşi Dilek Kara ile barışmak için yardım istedi. Yayına bağlanan eş ise zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Yeni doğum yapan Dilek Kara ve çocuğunu ekranda görünce ağlamaya başlayan Mehmet Can Kara herkesi duygulandırdı. Tüm bunlar yaşanırken, stüdyoya getirilen anne Dilek Kara neden evi terk ettiğini anlatınca duyanlar kulaklarına inanamadı.



Evi neden terk ettiğini açıklayan Dilek Kara, kaynanasının yaptıklarını anlatınca herkes şoke oldu. 1 kilo çikolata yüzünden şiddet gördüğünü söyleyen Dilek Hanım'ın açıklamaları Esra Erol'u da sinirlendirdi. Gözyaşları içinde yaşadıklarını anlatan anne, eşinin kendisine sürekli şiddet uyguladığını ve diğer çocuğunu düşürmesine neden olduğunu söyledi.
Hep derim ya, Esra Erol her gün toplumun MR'ını çekiyor diye, buyurun işte, perdesi çekilmiş dört duvarların arasında kim bilir daha neler yaşanıyor...

Arda'ya ayıp etmediniz mi?
Futbolculuğunu çok beğenip, saha dışında karıştığı bazı kriminal olayları bu sütunlarda sertçe eleştirdiğim biridir Arda Turan... O her ne kadar, "Fenerbahçe'ye transfer olur musunuz?" sorusuna "Allah korusun" diye cevap vermiş olsa da, bir Fenerbahçeli olarak sırf onu izlemek için ta Barcelona'ya gitmişliğim vardır.



Arda'nın futbol kariyerinin son yılları keskin bir form düşüşüne sahne oldu. Bunun sebeplerini sorgulamayı yetkin spor yorumcularına bırakıyorum. Ama son dönemdeki başarısızlığı, onun Galatasaray'daki tarihi başarılarının yok sayılmasına yol açmamalıydı. Bu konuda Galatasaray'ın teknik ve idari yönetiminin yaptığı tek kelime ile vefasızlıktır. Sezonun son maçlarında ona iki dakikalığına bile forma verilmemesi, taraftarıyla vedalaşmasına fırsat tanınmaması en büyük ayıp oldu bence. Galatasaray seyircisi de çoğu maçta Arda'yı ıslıklayarak bu vefasızlığın dümen suyuna kapıldı.
Galatasaray ne yazık ki hiçbir yıldızını lâyıkıyla uğurlayamadı. Ne Hagi'yi, ne Popescu'yu, ne Arda'yı, ne de diğerlerini... Galatasaray'ın yüreğine takamadığı yıldızların sayısı, formasındaki yıldızlardan fazla ne yazık ki...

Hülya Avşar'a çağrımdır
Önceki hafta Şırnak'taki Cudi Cup Uluslararası Tenis Turnuvası'nı izlerken aklımda hep Hülya Avşar vardı. Neden mi? Türkiye'ye tenisi tanıtan ve sevdiren önemli bir kişi olduğu için. Onun düzenlediği Hülya Cup, her yıl pek çok önemli turnuvadan daha fazla medyada yer alıyor.



Hülya Avşar her zaman Kürt kökenleriyle övünür. Öyleyse taşın altına elini koymalı. Gelecek yıl Hülya Cup'ı Cudi'ye taşımalı. Hem de yanına Behzat Gerçeker ve Hakan Ural gibi tenisle ilgilenen ünlü dostlarını alıp, Şırnaklı gençlerle bir araya gelmeli.
Cudi Cup'ı tanıtmanın bundan daha kestirme ve etkili yolu yok.

Gaf kürsüsü
Beylikdüzü'ndeki bir alışveriş merkezinde gerçekleştirilen ilkbahar-yaz defilesini sunan Cem Özer, podyuma çıkarken kendisine bakmayan eşine şakayla karışık, "Nereye bakıyorsun? Bana bakacaksın. Kırarım bak kemiklerini, bak beni aile içi şiddete teşvik etme" deyince ortalık buz kesti.

Zap'tiye
İçişleri Bakanlığı, sahilleri haraca bağlayan 13 mafya örgütüne karşı başlatılan operasyonun adını "Müsilaj" koymuş. Tam isabet... Sahillerimiz bu "salyadan" temizlenmeli artık...

Ne demiş?
"Belki birazdan ölürüm, sen her yazdığımı veda say..." (Şehit Piyade Teğmen Abdülkadir Güler'in WhatsApp durum güncellemesine yazdığı son yazı)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA