Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Bir millet uyanıyor!

Bir futbol kuralı önerisi

Köşemizin değerli okurlarından Ali Uygur, at gözlüklü muhalefete ciddi bir "vatandaş muhalefeti" göstermiş:
"Yüksel Bey'ciğim, iki hafta önce yazdığınız 'Erdoğan düşmanı ajanlar aranıyor' başlıklı yazınızı okudum. Gerçekten bu habere çok şaşırmıştım ama çabuk toparladım. Onlar hadi neyse dış mihrakların, gavurların işi. Yaptıkları, onlara göre normal ya da kendilerince haklı da olabilirler. Ya bizim benzemezlerin toplandığı muhalefete ne demeli? Onlar Sayın Erdoğan'dan ne istiyorlar? Nedir bu Erdoğan nefreti anlayamıyorum. Erdoğan bunlara ne yapmış olabilir? Siz daha iyisini yapmaya söz verdiniz de biz mi oy vermedik? İşiniz gücünüz yıkmak, yakmak, küçümsemek, itibarsızlaştırmak. (Dünyanın en doğru işi bile olsa) Varsa yoksa Erdoğan gitsin. Biz size inanmıyoruz ve güvenmiyoruz. Saygılarımla..."

Belediye metroyu çökertti
Köşemize düzenli katkı veren duyarlı okurlarımızdan Ali Aktulga bu hafta da İstanbul'un aksayan belediye hizmetlerine değinmiş:
"Belediye Başkanlığı seçimlerinde, genel seçimlerde oy verdiğimiz parti olmasa bile hizmetinin beğenildiği partinin desteklenmesi gerektiğine inanırım hep ve öyle de yaptım şimdiye kadar. Buna paralel olarak da belediye seçimlerinde yöneten parti değişse bile şehre verilen asıl hizmeti gerçekleştiren profesyonel kadroların klasik siyasi manevralarla yerlerinden edilmemesi gerektiği de yadsınamaz bir gerçek.
Konuya girecek olursam: Toplu taşımayı dibine kadar kullanan bir İstanbullu olarak metro hizmetlerindeki teknik kadroda korkulacak bir çöküş olduğu gerçek bence. Metrobüslerin durumu da ayrı bir yazı konusu olacak durumda ama asıl problem, metroların yürüyen merdivenlerindeki sonu gelmeyen bakım çalışmaları.. Sürekli bozulup, onarıldıktan hemen sonra yine bozulan, yani kalifiye usta ve teknik ekip olmaması yüzünden aslında onarılamayan ekipman söz konusu olan.
Mecidiyeköy metrobüs durağından metroya inen merdivenlerin bir haftadır onarılamaması, alt geçitteki bantların bir gün çalışıp, ertesi gün tekrar bozularak tamir edilmesine rağmen hemen ertesi gün yine çalışmaması en son ve vahim örnek. İnsanlar o daracık alanda birbirini ezecek duruma geliyor. Özellikle sabah ve akşam yoğun iş saatlerinde... Asansörler zaten çalışmıyor. Lütfen dile getirelim bu durumu..."

Bir futbol kuralı önerisi
Bu köşenin okurları sadece eleştirmekle yetinmeyip, çözüm önerileri ve alternatif sunmayı da ihmal etmiyorlar. Abdülvehhap Kazdaloğlu da benim geçenlerde futbolun hızlanması için yaptığım öneriye paralel bir başka kural değişimi tavsiye ediyor:
"Yüksel bey, futbolun hızlanması daha zevkli hale gelmesi ile ilgili önerilerinizi destekliyorum. Benim de bir önerim var. 3 puanlık sistemde beraberlik durumunda her iki takıma da birer puan veriliyor. Toplam 2 puan, 1 puan kayıp. Benim önerim, berabere biten maçlardan sonra seri penaltı atışları yapılsın ve kazanan 2 puan, kaybeden 1 puan alsın. Toplam 3 puan, kayıp puan yok. Kaybeden için de durum değişmiyor, beraberlikte alacağı 1 puanı alıyor. Kazanan ise beraberlikte alacağı 1 puanın üstüne 1 puan daha alıyor. Bu uygulanırsa 0-0 biten maçlar olsa bile sonunda seri penaltı atışı olacağı için taraftar gol izlemeden stattan veya televizyon başından ayrılmamış olacak. Golsüz maç olmayacak. Bunu da değerlendirirler belki..."

Medya abartmaları
Köşemizin can damarlarına sürekli kan pompalayan okurlarımızdan, değerli meslektaşım Muharrem Akduman medyanın abartılı haber alışkanlığına yeni bir örnek vermiş:
"Yüksel'ciğim günaydın, Hürriyet gazetesi mutad olduğu üzere yine 1'i 10 yapmış. Acun'un sevgilisi Çağla Altunkaya, iki çift lüks marka ayakkabıyı 480 bin TL.'ye almış? Oysa Google'a bakınca gerçek ortaya çıkıyor. Ayakkabının çifti 2 bin dolar, iki çifti 4 bin dolar... 80 bin TL... 480 bin TL. değil yani... Sevgiler."

Şeref kürsüsü
Kazandığı Ballon D'Or ödülünü 600 bin Euro'ya İsrailli bir işadamına satan ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo, elde ettiği geliri hasta çocukların tedavisine harcayacağını belirterek hayırsever kişiliğini taçlandırdı.

Zap'tiye
Yakında şöyle dilekçelerle karşılaşırsanız, şaşırmayın: "Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü'ne; ya emekli maaşıma ciddi bir zam yaparsınız, ya da boşanıp, 20'lik bir çıtırla evlenirim ve ardımdan 65 yıl dul aylığı ödersiniz. İmza: Köfteci Rıza." (Teşekkürler Ali Aktulga)

Ne demiş?
Köşemizin üretken okurlarından Murat Aydın bu kez de Erman Toroğlu'nun A Spor'daki sözlerini not etmiş: "Futbolculuktan gelmiyorsanız; hakem makem, gözlemcilik yapmayın. Ortalığı pisletmeyin..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA