Her ne kadar "Sevgililer Günü kapitalist sistemin bir oyunu" tezini savunsam da insan sosyal ortamdaki hediye krizlerine şahit olunca öneri verme ihtiyacı duyuyor.
Bu özel gün için her yıl farklı sevgi sınanmaları ya da baskılara şahit oluyoruz, halbuki sevgi ne özel gün kutlamasıyla ifade edilmeli ne de hediyeyle ölçülmeli. Peki hediye ile ölçmeyelim ama özel bir şey de düşünelim dediğinizi duyar gibiyim.
Örneğin öyle bir hediye düşünün ki onun hassas olduğu bir meselede o da sizin sayenizde bir iyilik yapmış olsun. Orman yangınlarına ne kadar üzüldüğüne şahit oldum geçtiğimiz yaz o yüzden bu hediyeyi düşündüm diyebileceğiniz türden bir şey mesela. Ormanların korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması konusunda toplumsal farkındalık oluşturulması için çalışan Orman Genel Müdürlüğü, bu Sevgililer Günü'nde sevdiklerine anlamlı bir hediye vermek isteyenleri fidan bağışına çağırıyor.
Düşünsenize, fidanınız sevginizle ülkemizin topraklarında kök salacak, sevginiz kadar güçlü ve büyük olacak. Sevdikleriniz bu anlamlı hediyenizle mutlu olurken, ülkemizin ormanları bağışladığınız fidanlarla büyümeye devam edecek.
Bu 14 Şubat kapitalizmin oyununa böyle cevap vermek en güzeli galiba. Hediyelerin sürdürülebilir ve çevre dostu olması daha anlamlı artık. İsimlerinize özel hazırlanan sertifikayı gm yeşil aşk sayfasından alabilirsiniz. Dilerim bu farkındalıkla hem sevginiz hem de ormanlarımız büyür. Herkesin Sevgililer Günü kutlu olsun.
NEŞET ERTAŞ FİLMİNDE ZAFER
Ben demiştim demeyi gerçekten sevmiyorum ama yine öyle oldu. Bir dava ki gerçekten zafer. Usta sanatçı Neşet Ertaş'ın hayatını konu alan filmin çekilmemesi yönünde yapımcıya dava açan Ertaş'ın ailesi yine mahkemeye başvurdu. Filmin çekilmesine izin verilmediği halde fragman çekilmişti ancak şimdi hepsi boşa gitti. Aile davasında haklı çıktı iyi ki de öyle oldu. Dava devam ederken aile yeniden mahkemeye başvurarak bu defa kitapta yer alan Ertaş'a ait 14 eserin filmde kullanılmaması için mahkemeden tedbir talebinde bulundu. Mahkeme talebi kabul etti. Dilerim ailelerin izni olmadan başka gerçek hikaye haberleri gündeme gelmez. Başkalarının hayatı üzerinden para kazanma arzusu artık beyazperdede son bulsun.
BATMAN'IN GÖZÜNDEN METAVERSE'E BAKIŞ
Haftanın en konuşulan sanat olaylarından biri de Lal Batman'ın dijital ve plastik sanat pratiklerini bir arada kullanarak ürettiği eserlerini içeren 'Exposé' isimli kişisel sergisiydi.
Serginin konuşulma sebebi 'Metaverse' kavramının hayatımıza girdiği günümüzde, dijital iletişim teknolojilerinin gündelik hayatın içinde nasıl kullanıldığını incelemesi. Sanatçının bu incelemelerinden, sorgulamalarından ve güncel görsel kültürden esinlenerek yarattığı çalışmalarının her biri, iç içe geçen bedenlerimizi, suretlerimizi ve zihinlerimizi yansıtıyor.
Doç. Dr. Ebru Yetişkin'in küratörlüğünü üstlendiği sergi, sosyo-kültürel değişimin dijital platformlar aracılığıyla nasıl gerçekleştiğini sanatsal araştırma yoluyla izleyiciye sunuyor.
Sanatçı aynı zamanda dijital kültürün etkisiyle giderek daha çok sergilenen ve teşhir edilen pırıltılı yaşamların büyüsünü bozmaktansa, günümüzde teşhir etme, ifşa etme, izle(n)me, dikizle(n)me ve gözetle(n)me güdüleriyle bağlar kuruyor ve bu olgulara kendi yorumlarını ekliyor.
"Sergilemek, gözler önüne sermek" anlamlarına gelen 'Exposé', bu arzuların güncel versiyonlarına odaklanan seçkisiyle, hem kendimizi hem de birbirimizi nasıl yansıttığımızı mercek altına alıyor. Sanatçının yağlı boya çalışmalarından dijital illüstrasyona, hologramdan NFT ve video sanatına kadar uzanan geniş bir yelpazede üretilmiş eserlerinin yer aldığı 'Exposé', 27 Mart 2022 tarihine kadar Anna Laudel'in Kazancı Yokuşu, 45 adresinde görülebilir.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
