Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Türk oyuncular ve İstanbul başrolde

Bu yıl 75'incisi düzenlenen Cannes Film Festivali özlenen kırmızı halı görüntüleri, film haberleri, protestoları, ve Farhadi'nin intihal açıklamalarıyla bu haftanın ana gündemindeydi. Ancak hepsi bir yana festivalde bu yıl öyle bir gelişme vardı ki bence en çok konuşulmayı o hak ediyor. Mad Max serisinin yaratıcısı ünlü yönetmen George Miller'ın yeni filmi 'Three Thousand Years of Longing'de Türk oyuncuların yer alması ve filmdeki İstanbul görüntülerinin çok beğenilmesi.



Ne mutlu ki İstanbul'un başrolde olduğu bu film, festivalde dakikalarca ayakta alkışlanıyor. İstanbul'a yaptığı bir seyahat sırasında kavanoza hapsedilmiş bir cin ile karşılaşan Alithea isimli karakterin fantastik hikâyesini izleyiciyle buluşturan filmde Oscar ödüllü oyuncu Tilda Swinton'ı, başarılı aktör Idris Elba'yı, Zerrin Tekindor gibi usta bir ismi, Ece Yüksel gibi son yılların en umut vaat eden yeteneğini, karikatirüst Erdil Yaşaroğlu'nu, Burcu Gölgedar gibi ülkemizden önemli isimleri de görüyoruz.



Film, özel efektlerle göz kamaştırıcı antik mekanlardan aktarılırken, filmin yarısı bir otel odasında (Agatha Christie'nin Swinton'a 'Doğu Ekspresinde Cinayet'i yazdığında yaşadığı gibi) geçiyor.



İstanbul'da bir otel odasında uzun bir sohbet sırasında Djinn, Alithea'nın özgürlüğünü kazanmasına yardım etmesi halinde üç dileğini yerine getirmek için onunla bir anlaşma yapıyor. Alithea'nın dilekleri, zaman içinde yirmi yıl atlamayla sonuçlanırken, bu arada birbirleri için beklenmedik duygular gelişiyor. Dört gözle Türk oyuncularımızla gururlanacağımız filmi izlemeyi bekliyorum.

LAL'İN ANTRAKT'I BELGRAD'DA
Lal Batman'ın yaptığı işleri yakından takip ediyorum. Öyle ilham veren bir enerjisi ve dünyası var ki; bunu sanat eserlerinde de ilk anda görüyor ve hissediyorsunuz. 'Antrakt: Hayatın Perde Arasındakiler' başlıklı ilk uluslararası solo sergisi, 4 Haziran-4 Temmuz 2022 tarihleri arasında dünyanın yükselen çağdaş sanat merkezlerinden biri olan ve Belgrad'da yer alan Bioskop Balkan ev sahipliğinde gerçekleşecek. Yaklaşık bir yıldır süren ve kolektif bir sanatsal araştırmanın deneysel çıktısı olarak tasarlanan serginin kürasyonunu ise Ebru Yetişkin üstleniyor.



'Antrakt: Hayatın Perde Arasındakiler' sergisi, Lal Batman'ın mekana özgü resim, video ve enstalasyon çalışmaları ile Ebru Yetişkin'in güncel toplumsallaşmaya dair sorgulamalarını bir araya getiriyor. Temelinde bir Türk kervansarayı olarak birçok kritik sahneye tanıklık etmiş ve 1899'da Sırbistan'daki ilk sinema filmi gösteriminin yapıldığı Bioskop Balkan'ın tarihi atmosferinde gerçekleşecek olan sergi, mekanın ruhunu dramaturjik ve sinematografik bir performansa açıyor. Bugün sosyal medya sayesinde deneyimlediğimiz izleme ve izlenme kültürü ile bağlar kuran sergi, opera ve sinema salonlarıyla gelişen gösteri toplumundaki etkileşim ilişkilerinin izdüşümlerini inceliyor.



Ayrıca bugün artık kent yaşamında neredeyse son derece "doğal" kabul edilen ve bir bataklığa dönüşmüş gösteri kültürünün güncel açıklarını sorguluyor. Tarihin farklı katmanları arasında kalan ve sımsıkı kapanmış perdeler ardında karanlığa gömülmüş sesleri, yüzleri, sözleri, hisleri ve hayalleri, uçuşan perdelere yansıtan sergi, içinde yaşanılan her an var olan hareketliliği deneyimlemeye açılıyor.
Sanatçının çalışması, dönüşü olmayan dönüşümlerin yarattığı kentsel bir boşlukta ve gündelik yaşam koşullarının aşırı hızlı değişimine ölesiye yetişme telaşı arasında geçici de olsa performatif bir ara vermeye davet ediyor. Karanlığın içinden çıkan ışık ve renklerin içinde kısa da olsa soluklanmayı ve yaşama sevincinin verdiği uçucu keyfe birlikte tutunmayı hatırlatan sinematik bir duyarlılık gösteriyor.
Lal'i takip etmiyorsanız çok şey kaçırıyorsunuz demektir. Sanatla kalın

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA