Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

‘Aşk kalbe düştüğünde mevsim değişiyor’

Atv ekranında ‘Her aşk mevsimini bekler kalbe düşmek için’ sloganıyla izleyici ile buluşan ‘Gül Masalı’nın başrol oyuncuları Gülper Özdemir ile Erdem Kaynarca, “Aşkın belli bir zamanı ve yeri yoktur, çünkü kalbe düştüğü zaman o mevsim değişiyor” diye konuştu

ATV dizisi 'Gül Masalı'nda başrolleri paylaşan Gülper Özdemir ve Erdem Kaynarca ile bir araya geldik. Isparta'da güllerin arasında çekimleri devam eden dizide, Gonca ve Toprak karakterlerini canlandıran ikili, hem karakterlerini hem de güller arasında çekim yapmanın güzelliğini GÜNAYDIN'a anlattı.
Öncelikle diziye dahil olma süreciniz nasıl gelişti?
Gülper Özdemir: Senaryoyu ilk okuduğumda Gonca'nın bir şeylerin peşinde koşması, o yolculukta yaşadığı zorluklarla değişim yaşaması beni karaktere çok yakın hissettirdi. Daha çok bir kadın hikayesi olması nedeniyle daha çok ısındım ve gerekli görüşmeler yapıldıktan sonra şu an buradayım.
Erdem Kaynarca: Menajerim bana senaryoyu yolladı. Okudum ve sevdim. Sonra Pastel'de bir tanışma yapıldı. Ardından partnerli audition'lar oldu ve buradayım.
Karakter özelinde sizi çeken şey neydi?
G.Ö: Duyguları diyebilirim. Gonca o kadar naif ve doğal bir karakter ki. O yüzden kendimi ona yakın hissediyorum. Senaryoyu ilk okuduğumda aramda duygusal bir bağ oluştu.
E.K: Genelde görmeye alışık olduğumuzun aksine bir karakter Toprak. Net ve kararlı, soğuk ve öfkeli biri değil. Naif kalmayı tercih eden, çözümü iyilikte, anlayışta arayan biri. Tasavvufi bir yanı var gibi geliyor bana o yüzden çok sevdim Toprak'ı.




DUYGUSAL KARAKTERLER


Karakterlerinizi nasıl tanımlarsınız?
G.Ö: Gonca hayatı boyunca gerçeklerden uzakta bir yalanın kurbanı olmuş ve sonrasında bu gerçekleri öğrenip bütün zorluklara rağmen hayatıyla yüzleşecek kadar cesaretli, güçlü ve duygusal bir karaktere bürünmüş.
E.K: Sabaha kadar anlatırım kendimi sınırlamazsam o yüzden üç kelimeyle anlatmak isterim: Erdemli, samimi ve sevgi dolu biri.
Çekimler Isparta'da yapılıyor. Daha önce gittiğiniz bir yer miydi?
G.Ö: Aslında ben dünyanın birçok yerini gezdim, gördüm ve yaşadım. Daha önce Isparta'ya hiç gitmemiştim. Yeni yerler görmek, gezmek beni heyecanlandırıyor. Bu yüzden projenin Isparta'da olacağını duyduğumda heyecanlanmıştım. Gül tarlalarıyla çevrili, inanılmaz doğal bir yer. Doğal olan her şey bana çok samimi gelir.
E.K: Isparta'dan daha önce geçmemiştim bile. Bilmediğim bir yerdi. Geldikten sonra çok sevdim Isparta'yı, Toroslar'la çevrili yemyeşil dev bir alan. Havası çok temiz, her yer bitki. Çok güzel gölleri, antik kentleri var. Çevredeki güzelliklere de yakın. Bir yandan öğrenci şehri bu yüzden genç bir enerjisi var şehrin.
Güllerin arasında çekim yapmak nasıl bir his?
G.Ö: Çok güzel bir his. O tarlalarda sanki gerçek hayattan bir anlığına kopuyormuşsun gibi geliyor. Güzel kokusuyla bambaşka bir dünyaya açılıyorsun.
E.K: Güllerin içinde olmanın enerji yükselten bir atmosferi var. Huzur ve keyif veriyor. Gül sevdiğimi düşünmezdim. Burada çok sevdiğimi anladım.




ENERJİMİZ YÜKSELİYOR


Güller hakkında yeni öğrendiğiniz bilgi var mı?
G.Ö: Doğa sadece ruhumuza değil, bedenimize de iyi geliyor. Bitkilerden yayılan kimyasallar insanların bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Mesela gül, doğadaki en yüksek frekansa sahip. 1 bardak gül çayı, beden ve zihin frekansını yükseltiyormuş. Yağını ve suyunu düzenli bir şekilde kullanmaya başladım.
E.K: Isparta'da yoğunlukla pempe gül var. Ben güzellikte rengini ayırt edemem ama gülün en açmış hali var ya... Nasıl bu kadar fütursuzca açıp güzelliğini sergileyebiliyor... Hayranlıkla bakakalıyorum güllere. Frekansı en yüksek çiçek olduğunu ben de duydum.

MASALLAR DERS ÇIKARMAK İÇİNDİR

Dizide 146 dönümlük bir alan, büyük bir ev miras kalıyor. Keşke bize de böyle bir miras kalsa dediğiniz oldu mu?
E K: Babamın sevdiğim bir sözü vardır. Salak çocuk ne yapsın mirası zaten batırır; zeki çocuk ne yapsın mirası zaten kazanır. Bunu düstur edinerek büyüdüğüm için öyle hayalim olmadı hiç. Elde ettiklerimi hep kendim kazanmak isterim.
Dizinin isminden hareketle, masallara inanır mısınız?
E.K: Masallar inanılacak şeyler değildir bence. Ders çıkarılabilecek şeyler olabilirler. Masalları severim ama hayal kurmayı sevdiğimden. Güzel ve Çirkin'deki çirkini severim. Dışının aksine içi güzeldir. Diğer prensler gibi sadece kız kurtaracağım zihniyetinde değildir. Daha derin bir kahramandır.




HAYATIMIZDA DÖNÜM
NOKTALARI OLDU

Gonca'nın işini kaybedip umutsuz olduğu bir anda gelen bir telefonla hayatı değişiyor. Ailesinden kendisine kalan tapu ve arsaların olduğunu öğreniyor. Siz hayatınızda hiç böyle bir dönüm noktası yaşadınız mı? G.Ö: Evet öyle telefonlar aldım ve hayatımın değiştiği çok anlar oldu. Değişikler her zaman güzeldir. E.K: Almadım ama keşke alsam. Mısır'daki bir dedemden miras kalsa ne güzel olur. Fakat çok dönüm noktam vardır, en önemlilerinden biri ODTÜ'de Tiyatro Kulübü'ne girmekti diyebilirim.

MAALESEF DOĞAYLA İÇ İÇE BÜYÜMEDİM

Sizin toprakla, ekme biçme işleriyle aranız nasıl?
E.K: Dizimizin sevdiğim yanlarından biri bu. Toprak'ın bakış açısı benim bakış açıma benziyor. Ben şehirde büyümüş biriyim. Doğayla iç içe büyümedim maalesef. Belki de bu yüzden doğaya karşı hep bir özlemim, sevgim vardı. Yaşım ilerledikçe bulduğum her fırsatta kendimi doğaya attım. Evde bitki beslemeyi pek severim. Ama bir tarlada çalışmışlığım yok.




'ŞARKIM UĞUR GETİRSİN

Solo kariyerinin yanı sıra dizi müzikleriyle de başarı elde eden Aydilge'nin bu sezon hangi dizinin sesi olacağı merakla bekleniyordu. Geçtiğimiz hafta atv ekranında izleyiciyle buluşan 'Gül Masalı'nın jenerik şarkısını seslendiren ve sözlerine imza atan Aydilge, dinleyenlerden tam not aldı. Dizinin duygusunu yansıtmak için hüzünlü ama aynı zamanda umut dolu sözler yazdığını dile getiren sanatçı, "Jenerik müziği, dizinin lokomotifidir. O yüzden sözleri yazarken ve seslendirirken karakterlerin ruh hallerini özümsüyorum. Senaryoyu okuyorum ve ekiple konuşup, yaratmak istedikleri dünyayı anlamaya çalışıyorum. Sonrasında kendimi duygularıma bırakıyorum" dedi. Daha önce müziğini yaptığı dizilerin uzun soluklu sürmesi ve çok sevilmesi nedeniyle dizilere uğur getirdiği söylenen sanatçı, "Bu sefer ana tema, sevgili besteci arkadaşım Ayşe Önder'e aitti. Onun üzerine söz yazıp seslendirmek çok keyif verici oldu. Uğurumun devam etmesini diliyorum" dedi.

BU AŞKIN HER ŞEYİN ÜSTESİNDEN GELMESİNİ İSTİYORUM

Toprak, Gonca'yı ilk gördüğünde ona vuruluyor. İkili arasındaki ilişki nereye varacak sizce?
G.Ö: Aslında ikimiz de amaçlarımız doğrultusunda hareket ediyoruz. İlişkinin nereye varacağını şimdilik biz de bilmiyoruz ve sizin gibi biz de merak ediyoruz.
E.K: Bunu hiç birimiz bilemeyiz ama bu büyülü aşkın zorlu bir yolculuğu ve bir sürü engeli olduğunu düşünüyorum. Bu aşkın da her şeyin üstesinden gelmesini istiyorum.

ISPARTA'DA HALK BİZİ ÇOK İYİ AĞIRLIYOR

Yorumlara baktığımda Ispartalılar orada çekim yapmanızdan çok memnun. Nasıl karşılandınız?
G.Ö: Gerçekten çok samimi insanlar ve çok güzel tepkiler alıyoruz. Bazen setimize ziyarete geliyorlar. Bol bol fotoğraf çekiyoruz. Hepsine göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkür ederim.
E.K: Bizi çok güzel karşıladılar. Sağ olsunlar Anadolu'nun misafirperverliğini bize hissettiriyorlar. Gittiğimiz yerlerde diziyle ilgili tebrikler alıyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor, motivasyon oluyor.

AŞKIN ZAMANI YOKTUR

Tanıtımda 'Her aşk mevsimini bekler kalbe düşmek için' deniyor. Katılır mısınız? Aşkın belli zamanı var mıdır?
E.K: Yoktur.
G.Ö: Aşkın belli zamanı ve yeri yoktur diye düşünüyorum ama bu söze de katılıyorum. Çünkü aşk kalbe düştü mü zaten o mevsim değişiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA