Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERVE YURTYAPAN

Hayatım 45 saniyede yaşadığım büyük acıyla değişti

Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden 40 günü aşkın süre geçti ama hepimiz hala ilk günkü gibi büyük bir üzüntü içindeyiz. Bu yaşananlar bazılarımızı da eski anılarına götürdü. O isimlerden biri de Sevil Akı... Ünlü oyuncu, 1999 Gölcük depreminden hayatını tamamen değiştirecek olaylar yaşadı. Ben de ünlü oyuncunun yaşadıklarını öğrenince onunla hüzünlü bir yolculuğa çıktım. "Hayatımın dönüm noktası 17 Ağustos 1999 depremidir" diyerek söze başladı Sevil Akı.
Depremde 3 yaşındaki yeğenini ve 31 yaşındaki abisini kaybetmişti. "Hayatımın 45 saniyeden acıyla değişen dönemi" diyen Akı, tam 24 yıl öncesine dönüp yaşadıklarını şöyle anlattı: "Deprem günü İzmit'teydim. Depremde annem ve babamın evi çok hasar aldı ama annem, babam, ablam ve ben dışarı çıkmayı başardık. Abimin, canlarımızın evi ise yıkıldı. Deprem akşamı abimin evindeydik ablamla beraber... Yeğenim onlara gittiğimizde bizi bırakmaz, mutlaka onlarda kalırdık. O gece 'Siz eve gidin' dedi, inanamadık ve 'Gidelim' dedik.

ÇARESİZLİĞİ BİLİYORUM!
Depremden iki saat önce bizi annemlerin evine bırakıp kendi evlerine döndüler. Onlar da kurtulabilirdi ya da ablamla abimin evinde olabilirdik ama o melekler bizi eve gönderdi. Hâlâ düşününce inanamıyorum bu kadersel çizgiye..." Öyle zor günler geçirmişti ki Sevil Akı, nefesi kesilerek, uzaklara dalarak anlatmaya devam etti yaşadıklarını... "Bu çok koyu bir çaresizlik, tarifi mümkün olamayan derin bir acı... Değil 24 yıl, 24 saat bile geçmemiş gibi üstünden. Hiçbir acı, hiçbir fotoğraf gitmiyor insanın yüreğinden, gözünden. Sadece zaman geçiyor ve bu acı ve derin iz bırakan fotoğraflarla yaşamaya alışıyor insan. Tahmin etmesi bile ürkütücü bu yalnızlıkla baş etmeye çalışıyor, üstünde enkazların tüm karanlığıyla!" diyor ünlü oyuncu.



6 Şubat gecesi yaşanan bu büyük acı, Sevil Akı ve ailesini hemen o günlere götürdü. Oyuncu, "Ülkemizin birbirine bağlı halkı gibi, yaralandık, kahrolduk ama biz o çaresizliği biliyoruz. Hiçbir şey ile ölçemezsiniz, sınırları aşan bir acı... En sevdiklerinizin evinin başına yıkılması ne demek! Gün aydınlanmaya başlayıp bunun bir kabus olmadığını, gerçek olduğunu fark etmeniz ve molozların içinde tanıdık ev eşyaları, parçaları görmek... Güzel anılarınızın olduğu evlerinin önüne gittiğinizde toz bulutu içinde yıldızları görmek sadece ve yardım beklemek... O kadar zor ki inanın. Çok dua ettim mucizeler için. Canlarını kaybedenler şunu düşünmüştür: 'Gözümü kapatsam, 10 yıl geçmiş olsa bu acının üstünden...' Ben de o günlerden biliyorum. Geçiyor yıllar ama ateş düştüğü yeri yakmaya devam ediyor. Evini, hayatını, hayallerini kaybetmiş depremzede insanlarımıza sabırların en büyüğünü diliyorum ve kaybettiğimiz on binlerce, rakamdan ibaret olmayan, hala yazarken bile inanamadığım meleklere rahmet diliyorum" dedi.

DÜNYA BAŞIMIZA YIKILDI
"O gün neler yaşamıştınız?" diye sordum Akı'ya. Önce boğazı düğümlendi, sonra başladı anlatmaya: "Annem, babam, ablam ve ben, savaş alanına dönmüş evimizden çıkabildiğimizde (o eve bir daha hiç girmedik) yaşadığımız o büyük korkuyla abimin evine gittiğimizde dünya başımıza yıkıldı. Evlerinin enkazını görünce abimin, yeğenimin yaşında herkesin öldüğünü düşündüm, dünya hâlâ niye dönüyordu! Dönüyor muydu bilemeden... Sürekli bir yangın hissi vardı içimde ve sürekli su içtiğimi hatırlıyorum. Sonradan fark ettim ki, bu bir susuzluk değil. Hiç sönmeyecek bir yangındı içimde, ateşin düştüğü yerde... Acımız, yaşadığımız deprem korkumuzu ezip geçmişti. Babam elinde çakıya benzer bıçakla demirleri kesmeye çalışıyordu enkazın üstünde... Bundan daha trajik fotoğraf olabilir mi?"



BARDAK SESİ BENİ O GECEYE GÖTÜRDÜ
Deprem Sevil Akı'da bir travma yaratmış mıydı? Yıllar sonra yaşadıklarıyla yüzleştiğini söylüyor ünlü oyuncu: "Yıllar sonra ilk deprem yaşadığımda, çıkan bir bardak sesinden o geceye ışınlandım. Hem korkum, hem acım ilk günkü gibi hissettirdi. O zaman anladım hiç geçmeyecek bir travma yaratmış bende... Dediğim gibi deprem sızım, korkumdan çok daha fazla bu nedenle belki. Deprem korkusu ile yaşamıyorum."
Yine tüm halkın birlik olmasıyla acılarının bir nebze de olsa hafiflediğini söyleyen Akı, "O zaman da bu yüce halk birbirine kenetlendi. Enkazda beklerken, haber alamayıp gelen onlarca arkadaşım vardı. Tanımadığım yüzlerce insanı sırtıma dokunurken hissetmiştim. Herkes her türlü yardımı yapmak için seferber olmuş, kendilerini belli etmeden, altını çizmeden gitmişlerdi. O zaman da bu afetlerden beraber çıkabileceğimizi hissetmiştim. Ailece kenetlendik, 'Niye bizim başımıza geldi?' diye kötücül bir yerden bakmadık hiç ama sonuna kadar hakkımızı aradık ve babam birçok davayı da kazandı" diye konuştu.

BİRBİRİMİZE SARILACAĞIZ

Kendisi de yaşadıklarından sonra oyunculuk mesleğine sığındığını söyledi Sevil Akı: "Depremden sonra oyunculuğa bakışım, gerçekliğim değişti. Yıllarca her akşam oyun oynadım neredeyse, sahne ve seyirci benim yaralarımı iyileştirdi. Ben de yaşadığım bu büyük acıdan sonra daha gerçek oldum diyebilirim. Seyirci ile kurduğum bağ derinleşti, o günden beri sanatın iyileştirici ve birleştirici gücüne çok inanıyorum. Ben de kendi yapabildiğim ölçüde acılı depremzedelere şifalı olmaya çalışacağım, ortak kaderimize inat kalbimize kötülük ekmeden sarılacağız birbirimize" dedi ünlü oyuncu.
Sevgili Sevil Akı'nın yaşadıkları beni derinden etkiledi. Umarım yaşadığımız bu büyük acı, son olur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA