Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Kirada puan sistemi! Devlet belirleyecek!

Hollanda hükümeti serbest piyasada artan konut kiralarına karşı kiracıları daha iyi korumak için fiyat sınırlaması getirmeyi planlıyor.
Toplu Konut Bakanı Hugo de Jonge özel konutlarda, orta sınıfın oturabileceği özelliklere sahip konutlara en fazla bin 123 Euro ile sınırlayan bir yasa tasarısı hazırladı.
Yeni tasarıya göre, sosyal konutlarda olduğu gibi serbest piyasadaki kiralık evler için de puanlama sistemi getirilecek.
Binanın yaşı, oda ve banyo sayısı, büyüklüğü gibi bütün özelliklerine puan verilecek.
187 puana kadar olan ve orta sınıf bir ailenin ihtiyacına göre düzenlenmiş evlere fiyat sınırlaması uygulanacak. Bu puan, bin 123 Euro'ya karşılık gelecek.



187 puanın üzerindeki lüks konutlar için ise böyle bir kısıtlama olmayacak. Hollanda'da zaten kira artış oranı uzun süredir enflasyona endeksliydi.
Yeni düzenleme ile kira artışı, ortalama toplu iş sözleşmesiyle belirlenen maaş artış oranının yüzde 0,5'inden fazla olmayacak.
Örneğin bir kiracının maaşı yüzde 5 artmışsa kirası en fazla yüzde 5,5 artabilecek.
Bu önlemler çerçevesinde önümüzdeki süreçte Hollanda'daki kiralık evlerin yüzde 90'ı fiyat sınırlaması kurallarına bağlı olacak.
Düzenleme yeni kira sözleşmeleri için konut piyasasındaki sıkıntı devam ettiği sürece geçerli olacak. Bizde konut kira artış oranını yüzde 25 ile sınırlamasına bile itiraz edenler olmuştu.
Bunu serbest piyasaya müdahale olarak görenler vardı.
Serbest piyasa denilince sömürgecilik döneminden beri Hollanda ilk akla gelen ülkedir.
Kapitalist ekonomik modelin kurucu ülkelerinden biri olan Hollanda'da bile kira artışını dizginlemek için hükümet piyasaya müdahale ediyorsa bu tarz önlemlerin Türkiye'de alınmasını eleştirmek bence anlamsız.
Ülkemizde depremden önce zaten bir konut krizi yaşanıyordu. Depremle bazı bölgelerde birlikte hem satılık konut fiyatları hem de kiralar büyük ölçüde arttı. Konut krizini bazıları açgözlüler fırsata çeviriyor.
Bunun önüne geçilmesi için lüks konutlar hariç yabancılara konut satışı belli bir süre yasaklanmalı.
Evlerini boşta tutanlara yüksek vergiler getirilmeli.
Ve Hollanda gibi biz de kiralık konutlarda puanlama sistemi getirmeliyiz. Sıradan 2+1 daireler için 15-20 bin TL kira istenmesinin önüne geçilmeli!

***


ELMA FIRSATÇILARI!
Türkiye Ziraat Odaları Birliği, şubatta üretici ile market arasında en fazla fiyat farkının yüzde 251.6 ile elmada görüldüğünü açıkladı.
Elmadaki fiyat artışını yüzde 229 ile kuru üzüm, yüzde 218,7 ile limon, yüzde 216,9 ile kırmızı mercimek, yüzde 180,8 ile kuru incir, yüzde 176.3 ile pırasa, yüzde 159.7 ile marul, yüzde 159.6 ile ıspanak takip etti.



Depremle birlikte market fiyatları gündemden düşmüştü ama zamlar devam etti.
Üreticide kilosu 5 TL olan elmanın, markette 17 TL 58 kuruşa satılması için nakliyat, aracı firmalar, market giderleri vs. birçok neden sayıyorlar.
Ama üretici ile satıcı arasında fiyat farkının yüzde 251,6 olmasının mantıklı bir açıklaması olamaz!
Tekrar yazıyorum: yüzde 251!

***


BRAVO CENGİZ BOZKURT
Ünlü komedi oyuncusu Cengiz Bozkurt, eşi Hatice Kavak Bozkurt'un memleketi Kahramanmaraş ile başladığı yardım faaliyetlerini İskenderun'da sürdürüyor.
Depremzedeler için günlerdir gönüllü olarak çalışan Bozkurt, "Eşimin Çiğli köyüne gittik. Köyün ortasından fay geçmiş. İlk olarak oraya müdahale ettik.



Sonra Pazarcık, Adıyaman ve Hatay'a geçtim. Hatay'da Samandağ, Defne ve Antakya merkezde beşer, altışar gün kalarak İskenderun'a geçtim.
Biz, bağışçıların gönderdiği çadırları, erzakları, suları insanlara ulaştırıyoruz.
Elimizden geldiği kadar yaraları sarmaya çalışıyoruz" diyor.



Bozkurt'un bu fotoğrafı, bana Oscar ödüllü Amerikalı aktör Sean Penn'in 2010'da Haiti depreminde çuvalla yardım malzemesi taşımasını hatırlattı.
230 bin kişinin öldüğü deprem sonrasında Penn, bütün işlerini bırakıp Haiti'de uzun süre kalmıştı.
Burada 11 bin çadırı denetledi, tıbbi personel teminine ve gıda yardımının dağıtımına yardımcı olmuştu.
Deprem felaketinde birçok ünlü hem bağış yaptılar hem de bağış toplanmasına katkıda bulundular. Hepsinden Allah razı olsun.
Ancak sahada olmak, enkazların arasında depremzedeler için çalışmak manevi açıdan çok daha kıymetli.
Fiziksel gücü ve vakti olan ünlülerin depremzedeler için omuz omuza çalışmaları dayanışma ruhunu artırıyor.

***


BASKETBOL GİBİ OLSA...
Maçlardaki kayıp zamanları 'futbol için bir bela' olarak gören FIFA bir adım daha atıyor. Hazirandan itibaren gol sevinçlerindeki kayıp zamanının da normal süreye eklenmesi gündemde.



Geç kalınmış doğru bir adım olabilir. Çünkü gol sevinci bazen kasıtlı uzatılıyor. Aslında basketboldaki gibi top oyun sahasının dışına çıktığında ya da oyun durduğunda kronometre durdurulsa kayıp sürelerini hesaplamaya gerek kalmaz.
Futbolcular da vakit geçirmek için uğraşmaz. Sorun kökten çözülür.

***


MOURİNHO STYLE!
Lazio yönetimi, Roma-Lazio U14 karşılaşmasında Roma'lı genç futbolculara zaman geçirmek için sakat numarası yapmalarını söyleyen ve Lazio'lu oyuncuları penaltı sırasında ıslıklayan Jose Mourinho'dan şikâyetçi olmayı düşünüyor.
Bu haber Mourinho'nun futbol felsefesini özetliyor.
Mourinho U-14 maçlarına müdahale edecek kadar işine bağlı bir hoca. Ve 14 yaşındaki çocuklara bile sakatlık numarası yapmayı öğretecek kadar da makyavelist biri.



Kazanmak için her yolu meşru gören Mourinho yeri geldiğinde güzel futbolun da katili olur!
Gençlere hilelerin öğretilmesini, onların çirkef futbolcu gibi yetiştirilmelerini bir futbol sever olarak istemem.
Ama futbol da hayat gibi! O gençler mutlaka kötülüğü, hileyi öğrenip uygulayacaklar.
Ne yazık ki, hayat, Mourinho gibi hırslı, makyavelist insanları hep haklı çıkarıyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA