Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Neden müstakil ev sistemine geçmiyoruz?

Depremin yaşandığı 11 ilde insanların çoğunluğu çok katlı binalar yerine müstakil evlerde yaşasaydı ne olurdu?
40 bini aşkın insan hayatını kaybetmezdi. Ekonomik yıkım daha düşük olurdu!
Madem Japonlar gibi sağlam binalar yapamıyoruz, neden müstakil ev kentleşmesine geçmiyoruz!
Bir muhabir arkadaşım vardı. Dört yıl önce ABD'ye yerleşti. Ürün fotoğrafları çekiyor, ortalama bir işi var ama garajlı, bahçeli, havuzlu bir müstakil evde yaşıyor!
Türkiye'de büyük bir kentte aynı standartlarda bir müstakil evde yaşamanız için çok zengin olmanız gerekiyor.
ABD kasırgalar, tayfunlar ülkesi. Türkiye'nin coğrafyası müstakil evler yapmaya daha müsait.
Ülkemizde müstakil eve "arsa yetmez", "maliyetli olur" diye itiraz ediliyor.
Oysa Türkiye'nin, müstakil evlerin yaygın olduğu Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında nüfus yoğunluğu çok daha az!
Avrupa ve Amerika'da müstakil ev oranları ülkelere göre yüzde 70-90 arasında değişiyor.
Almanya'nın nüfus yoğunluğu ülkemizden 2 kat, Hollanda'nın 4 kat daha fazla. Onlar müstakil ev sayısını artırırken, biz müteahhitler daha çok kazansın diye inatla çok katlı konutlar yapıyoruz!
Oysa gelişen inşaat teknolojisiyle birlikte müstakil ev üretim maliyetleri de düştü!



KONUT YERİNE ARSA!
Komşu gürültüsü yok, apartman aidatı yok, araba park yeri kapma çilesi yok vs. bahçesi, garajı olan bir müstakil ev; mutlu yaşam demek.
Türkiye'de birkaç dönüm toprağınız olsa bile eğer köyün imar alanının dışındaysanız ev yapamıyorsunuz! İnsanlar kendi tarlasına kaçak ev yapmak zorunda kalıyor!
Türkiye'nin karasal yüzölçümü 769 bin 632 km2. Ülkenin yarısından fazlası, yükseltisi 1.000 metreyi aşan yüksek alanlardan oluşsa da... Ülkenin yaklaşık üçte biri orta yükseklikteki ovalar, yaylalar ve dağlardan oluşsa da... 84 milyon insanın hepsini müstakil evde oturtabilirsiniz.
Türkiye'de üç kişinin yaşayacağı 50 m2 kare bahçesi olan 250 m2'lik müstakil ev yapılsa 84 milyon insan, 10 bin km2 yüz ölçüme rahat sığar.
Elbette büyük şehirlerde kent merkezlerinde büyük yapılar olabilir ama halkın çoğunluğu müstakil evlerde yaşayabilir.
Devletin vatandaşa düşük maliyetli arsa üretmesi, konut yapmasından daha faydalı olabilir!

***


YATIRIM TRENDİ DEĞİŞEBİLİR
Yeme içme, 20-25 yıl kredi öde. Sonra evin depremde yıkılsın.
Hayatta kalsanız bile DASK yaptırmadıysanız elde var sıfır!
DASK varsa 300 bin TL + arsa payı kalıyor ama bu da genelde yeni bir ev almaya yetmiyor.
Elbette devletimiz en kısa sürede depremzedelere konutlarını yapacak.
Ama bu deprem Türk halkının geleneksel yatırım aracı olan konut alma trendinde değişikliğe yol açabilir.
Deprem riski olmayan bölgelerde ve yeni konutlarda fiyatlar uçtu zaten!
Çürük, 20-30 yıl önce yapılmış binalardaki küçücük dairelere 4-5 milyon TL'ye isteyenler, bakalım o fiyatlara satabilecekler mi?

***


TUTUKLANANLARIN SAYISI YETERLİ Mİ?
Önceki gün yıkılan ya da imara aykırı değişiklik tespit edilen binalarla ilgili sorumlulukları tespit edilen kişi sayısı 797'ye ulaştı.
67'si hakkında gözaltı talimatı verilirken, 275'i hakkında ise adli kontrol kararı verildi. 152 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılırken, 5'inin yurt dışında olduğu tespit edildi. 19 şüphelinin de hayatta olmadığı belirlendi.



Soruşturmalarda tutuklu sayısı 203'e yükseldi.
Öte yandan 11 ilde toplam 717 bin 614 binanın 90 bin 609'u acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık bina olarak belirlendi.
Yani yıkılan bina sayısı ile yıkılan binalardan sorumlu tutulanların sayısı arasında büyük fark var.
Böylesine büyük bir deprem felaketinde sorumlu kişi sayısının 797 olması az değil mi?
Yıkılan binalara onay verenler de tek tek tespit edilip yargılanırsa sorumlu sayısı da yükselebilir.

***


GÜNEŞ MESAJ MI YOLLUYOR?
ABD'deki New Jersey Teknoloji Enstitüsü'nden gökbilimciler, Güneş yüzeyinin 5 bin kilometre yukarısından gelen iki tuhaf sinyal keşfetti.
Güneş atmosferindeki bir patlamada ortaya çıktığı düşünülen sinyaller, kalp atışını andıran bir düzende tekrarlıyor.



Bu türden tekrarlayan radyo sinyallerinin hangi koşullarda ortaya çıktığını henüz bilmiyoruz.
Ancak teleskop verilerini incelendiğinde, sinyallerin her 10 ila 20 saniyede bir atım şeklinde tekrarladığı tespit edildi.
Acaba komplo teoricileri, 'büyük resmi görenler' ne düşünüyor bu konuda?
Ayrıca Güneş niye gülüyor? Bizden bile daha mutlu sanki! Yoksa Güneş bize bir mesaj mı iletmeye çalışıyor?

***


ŞEFİN BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİREN OLAY!
Depremzedelere yemekler yapan ünlü Şef Mehmet Yalçınkaya, gazeteci Adem Metan'a yaşadıklarını anlatırken ilginç bir örnek verdi:
"Bir adam geldi. Üç tane Mercedes'i varmış, bir tane binası varmış, bir tane fabrikası varmış bunların hepsi gitmiş. Bizden bir kilo pirinç istiyordu. Dünya bu kadar işte.



İkinci konu ise bu bölgenin insanı tok. Teyzenin birine zeytinyağı veriyordum, 'Evladım zeytin ağaçlarımız var bize zeytinyağı verme' dedi. O çok etkiledi beni. Dünyaya bakış açım değişti."
İşte güzel ülkemin, güzel insanları!
Bu sefer çok farklı bir sevgi ve kenetleme duygusu yaşıyoruz. Çoğumuzun hayata bakış açısı değişiyor!
Hayat böyle işte, yarının ne getireceği belli değil!

***


HAVUZLAR TEMİZ Mİ?
Japonya'nın lüks otellerinden Daimaru Besso'da bulunan kaplıcadaki suyun altı ayda bir değiştirildiği ortaya çıktı.
Otel müdürü sudaki bakterilerin standart sınırın 3 bin 700 kat üzerinde üremesine neden oldukları için özür diledi.



Hiç değiştirmeselermiş, zahmet olmuş!
Japonya da yönetmeliklere göre, konukların duş aldıktan sonra erkek ve kadın ayrı ayrı girdikleri suyun haftalık olarak değiştirilmesini şart!
Bizde durum nasıl acaba? Kaplıca ya da normal havuz suyu da olsa klor atmak ya da filtrelemek yeterli olmayabilir!
Çok kişinin kullandığı havuzların suyu belirli aralıklarla değiştirilmeli!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA