Bazı hastalıkların ardından iyileşme süreci haftalarca sürebilir. Söz konusu hayati organlar ile ilgili bir sağlık sorunu olduğunda iyileşme sürecinin çok uzun olacağını düşünebilirsiniz. Mesela kalp krizinin ardından normal hayata dönüş süreciyle ilgili endişeleriniz olabilir.
Kalp krizi, kalbin bir kısmına yeterince kan gitmediğinde ortaya çıkan, kalıcı problemlere hatta ölüme neden olabilen bir durum. Dünya genelindeki ölüm nedenlerine bakıldığında kalp sorunları ilk sırada yer alıyor. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; kalp hastalıkları ile yaşadığı tahmin edilen 130 milyon kişi var ve yılda yaklaşık 18 milyon kişi bu nedenle hayatını kaybediyor.
NORMALE DÖNÜLEBİLİR
Kalp krizi geçirenlerin yüzde 90'ı hayatta kalıyor. Bu ölümcül hastalıkla karşılaştıktan sonra kaçınılmaz olarak günlük yaşamda bazı değişiklikler yapılması gerekiyor. Hem kısa hem de uzun vadede nelerin beklenmesi gerektiğini bilmek süreci yönetmedeki ilk adım.
Kalbin işlevini doğru bir şekilde yerine getiremiyor oluşu oldukça korkutucu bir durum. Kalp krizi nedeniyle hastaneye yatanların kısa sürede taburcu olmaları bu nedenle biraz şaşırtıcı gelebilir. Yapılan müdahale burada etkili oluyor elbette. Tıkalı damarı açmak için stent yerleştiriliyor ve bu işlem çoğu kişi tarafından sorunsuz tolere ediliyor. Sonuç olarak kişi kısa sürede evine dönebiliyor.
Kalp krizi haftalarca yatak istirahatinde olmanızı gerektiren bir durum değil. Zamanında müdahale edilmiş bir vakada birkaç gün içinde normal hayata dönüş beklenir. Hastalar taburcu oldukları gün yürüyebilir, merdiven kullanabilir. Elbette daha yorucu aktiviteler için doktorlar dinlenmeli.
Ancak normal vücut işlevlerini kısa sürede kullanmaya başlamak tamamen iyi olduğunuzu ve bir daha kalp krizi ile karşılaşmayacağınızı garanti etmiyor. Hayatınızın geri kalanında ilaç kullanmanız gerekebilir. Kalp krizinden önce her gün alınması gereken ilaçları olmayanlar için günde 3-4 ilaç kullanmak can sıkıcı olabilir.
SİGARAYI BIRAKIN VE DÜZENLİ OLARAK EGZERSİZ YAPIN
Sağlıklı bir yaşam için hayat tarzının düzenlenmesi gerektiğine sık sık değiniyorum. Kalp krizi bu konuyu zorunluluk haline getiriyor. Sigarayı bırakmak kalp krizi riskini düşürmek için çok önemli bir adım. Bununla birlikte uzmanlar eşliğinde kişiye özel beslenme ve egzersiz programları belirlenmeli ve düzenli bir şekilde sürdürülmeli. Strese neden olabilecek faktörlerden de kaçınmak gerekli.
Kontrollere düzenli gitmek; sağlık durumunuzu kontrol altında tuttuğu gibi, olumsuz durumlarda erken müdahale şansı sağlar, olumlu durumlarda ise motivasyonunuzu artırır. Zira kalp krizi kaygıyı ve depresyonu tetikleyebiliyor. İkinci bir kriz yaşama ve ölüm korkusu hastaların zihinlerini ele geçirebiliyor. Bu durumda mutlaka bir uzmana başvurulmalı. Aksi takdirde içinden çıkılmaz bir kısır döngüye düşülebilir.
Tüm bunların ötesinde kalp krizi geçirmemiş olanların, bahsettiğim zorlu süreçleri yaşamaması için şimdiden önlem alması önemli. Sigarayı bırakın, sağlıklı beslenin ve egzersiz yapın.
