Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BASRİ YALÇIN

Muhalefetin liderlik sorunu kendini gösteriyor

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü çıkışı muhalefetin ilk somut siyaset adımıydı. Ve daha ilk adımda baş üstü çakıldı. Sadece CHP'ye zarar vermedi. Ortaklarını da daha zor durumlara soktu.
Hepimiz merak ediyoruz. Acaba Kılıçdaroğlu ilk siyasi çıkışını neden bu kadar kötü bir alanda ve neden bu kadar başarısız yaptı? Neden attığı adımın sonuçlarını hesaplamadı?
Şuradan başlayalım. Anlaşılan bu çıkış tek başına Kılıçdaroğlu'nun marifeti değil. Fikir altılı masada pişmiş. Ve yine anlaşıldığı kadarıyla küçük ortakların beklentisiymiş. 6 kafadar bir araya gelmiş bula bula da bunu bulmuş. Altı genel başkan arasında da "siz ne yaptığınızın farkında mısınız" diyen çıkmamış. Halbuki Türk siyasetini az çok izleyen biri bu sonuçları öngörebilirdi ama genel başkanlar göremedi.
Bunun da çok basit bir sebebi var. Hakaret amacıyla söylemiyorum. Gerçekten doğru bir tespit yapmaya çalışıyorum. Bu sorun doğrudan bir liyakat sorunudur. Muhalif partiler iyi yönetilmiyor. Liderlik iddiasında bulunanlar Türk siyasetini okuma becerinden bile mahrum. Şunca yıllık siyaset yaşamlarında daha Erdoğan'ın böylesi bir teklife nasıl tepki vereceğini öngöremeyecek haldelerse hiçbir şey öğrenmediklerini de söyleyebiliriz. Aralarında bakanlık ve başbakanlık yapmış olanlar var ama AK Parti siyasetinin temel dinamiklerini bile anlamamışlar. Kılıçdaroğlu 12 yıldır ana muhalefet lideri. Sabah akşam Erdoğan karşıtlığını örgütlemekle meşgul fakat Erdoğan'ı zerre kadar tanımamış.
Ama işin çok daha ilginç yanı tüm bu siyaset eksikliğine rağmen muhalif seçmen tabanı partilerine etki edemiyor. Bırakın parti değiştirmeyi, siyaseten zayıf liderlikleri tasfiye edemiyor. Ağzını her açan muhalif seçmen Kılıçdaroğlu'ndan şikâyet ediyor ama oy vermeye gelince tıpış tıpış sandığa gidiyor.
Bu bir siyaset anomalisidir. Rasyonalite eksikliğidir. Rasyonel seçmen iktidara gelmek ve kendi fikirlerini ülke yönetimine taşınmak ister. Bu nedenle de ya parti içinde ya da parti dışında tavrını ortaya koyar.
Kurumsal olarak parti içinde lider değiştirmenin zorluklarını hepimiz biliyoruz. Diyelim ki bu yapılamıyor. O zaman en azından seçmenin kendine yakın başka partileri desteklemesini beklersiniz. O da olmuyor.
İşte bu yüzden muhalefet liderleri hiç hesap vermiyor ve başarısızlık devam ediyor. Muhalif seçmen bir kez Erdoğan karşıtlığıyla büyülendiğinden yeni arayışlara girme eğilimi bile gösteremiyor.
Halbuki o üstten baktıkları ve "koyun" dedikleri sağ seçmen oldukça rasyonel temellerde oy kullanır. Rahatsız olduğu durumda parti liderliğine etki etmeyi dener. Onu beceremezse o partiye ve lidere olan desteğini keser yepyeni partileri iktidara taşır. Türk siyasi tarihi bunun örnekleriyle doludur. Ama solun siyasi davranışı aynı rasyonelliği gösteremez. Bu nedenle de böylesi kötü tercihlere mahkûm olur.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA