Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Bilim ve milyarder olmayı umursamamak

Eczacıbaşı Topluluğu'nun 1959 yılından bu yana gerçekleştirdiği Dr. Nejat Eczacıbaşı Tıp Ödülleri törenindeyiz. Pandemi öncesi törenlere kıyasla hüzün, minnet ve umudun birbirine karıştığı bir akşamdı. Hüzün elbette başta büyük minnet duyduğumuz sağlık çalışanları olmak üzere pandemide yitirilen canlar içindi. Ve umudun ancak bilimle mümkün olduğunun farkındaydık hepimiz.
İşte bu üç duygunun ağır bastığı törende, Tıp Onur Ödülü'nün sahibi, Türk bilim insanları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci oldu. Covid-19 virüsüne karşı BioNTech aşısını geliştirerek tüm dünyaya umut olan Özlem Hoca ve Uğur Hoca'nın bu ödülü almaları şaşırtıcı değil elbet.
Tören sonrasında Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ile biraz sohbet etme imkanı buldum.
Yoğun bilimsel çalışmaları nedeniyle İstanbul'a gelemeyen Türeci ve Şahin çifti ile tören öncesinde Almanya'da bir araya gelen Bülent Eczacıbaşı, Özlem Hoca ve Uğur Hoca'dan çok etkilendiğini söyledi. İki önemli konunun dikkatini çektiğini belirterek başladığı sözleri aynen şöyleydi: "Tam anlamıyla bilime adanmışlık nedir deseler, 'bu kıymetli hocalarımızdır' derim. Bütün tutkuları bilim. Milyarder olmuşlar, trilyoner olmuşlar fark etmiyor. Onları asıl heyecanlandıran yürüttükleri bilimsel çalışmaların sonuçları. Bir diğer etkilendiğim yönleri de alçakgönüllülükleri. Tevazu kelimesi tüm dünyanın dikkatle izlediği bu çifti tanımlamak için yeterli değil."
Eczacıbaşı'nın sözleri bizim geçen yıl ekim ayında INBUSINESS dergisi için Prof. Dr. Uğur Şahin ile yaptığımız röportajı anımsattı. Örneğin Uğur Hoca'nın işe her gün bisikletle gittiğini ve en sevdiği yemeğin kuru fasulye olduğunu söylemesi, o zaman ilgimi çok çekmişti. Çünkü Türeci ve Şahin daha dünya Covid-19 ile tanışmamışken, (Ekim 2019) BioNTech'i ABD'de 3.3 milyar dolar piyasa değeri ile halka arz etmiş yani çoktan milyarder olmuş bir çiftti.
Anlaşılan BioNTech'in piyasa değerinin bugünlerde 85 milyar dolara ulaşması Özlem Hoca ve Uğur Hoca'nın hayatını hala hiç değiştirmemiş.
Bilime adanmışlıkları da geçen yıl dikkatimi çeken bir diğer konu olmuştu. O zaman Özlem Hoca'nın röportajımıza katılmasını çok istemiştik. Hatta biraz ısrarcı olmuştuk. Ancak ekibi "Aşı için çok önemli çok kritik bir aşamadayız. Özlem hoca araştırmaya çok yoğunlaşmış durumda. Bu konsantrasyonunu kaybetmek istemiyor" şeklinde bir cevap gelmişti.
Geceden bir not daha...
Bakın Özlem Hoca, bizim geçen yıl sorduğumuz ancak yanıt alamadığımız 'Dünyayı kurtarmak nasıl bir duygu?' sorusunu Eczacıbaşı Tıp Ödülleri için hazırlanan özel filmde nasıl cevaplıyor: "Elbette büyük bir mutluluk. Ama kansere yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Eğer bunlardan düşündüğümüz sonuçları alabilirsek kanserin yanı sıra sıtma, HIV ve tüberküloz gibi kesin tedavisi halen mümkün olmayan ve dünyada halen çok sayıda can kaybına neden olan hastalıklara da çare bulabileceğiz."
Bilime adanmışlık bu değil de nedir?
Bu yılki Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri sahipleri, Prof. Dr. Mübeccel Akdiş (2021 Tıp Bilim Ödülü), Prof. Dr. Elif Çadırcı (Tıp Teşvik Ödülü), Doç. Dr. Özgür Kütük (Bilimsel Araştırma Destek Ödülü) ve Bengisu Karaköse'nin de (Tıp Öğrencileri Proje Ödülü) konuşmaları her birinin bilime adanmışlığını ortaya koyan mesajlar içeriyordu. Bülent Eczacıbaşı'nın ancak bilimle başarılı olacağımız pandemiyle mücadele için tüm insanlığın iş birliği yapması gerektiğini vurguladığı konuşmasının ardından hepimiz geceden yarının dünyası için biraz daha umutlu ayrıldık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA