Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Hazır olanlar ve koşup makine alanlar

Çin'in herkesi hayrete düşüren fiyatlara sattığı, düşük kaliteli ürünlerle yakaladığı hızlı büyüme yıllarında, kriz-fırsat ilişkisine çokça vurgu yapılırdı. Krizin Çincede iki kelimeyle ifade edildiği, birinin tehlike diğerinin de fırsat anlamına geldiği söylenirdi.
Tabi o zamanlar Çin hakkında bilgilerimiz sınırlı olduğu için buna inanır, Çin'de herkesin her şeyi fırsata çevirdiğini düşünürdük. Zaman geçtikçe Çincede krizin söylendiği gibi iki kelimeyle ifade edilmediğini öğrendik. (Merak edenler için yazalım Google çeviriye göre Çincede Weiji, kriz demek. Wei tek başına tehlike ve ji de fırsat demek. Ama weiji bu iki kelimenin birleşimi değil, başka bir kelime.)
Zaten benim de asıl dikkat çekmek istediğim kelime kriz değil, fırsat. Ve fırsatı en doğru tanımlayan ifadelerden biri; hazır olmak.
Pandemi sürecinde değişen ihtiyaçlara cevap verebilen şirketlerin yani artan talebe hazır olan şirketlerin nasıl büyüdüklerine hep birlikte tanık olduk. Aksan Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kutanoğlu'nun zorlu süreçlerdeki büyüme hikayesi de bunlardan biri.
Babasının vefatı nedeniyle üniversite eğitimini yarıda bırakarak aile işini devralmak zorunda kalan Kutanoğlu Diyarbakır'dan İstanbul'a gelerek eniştesi Kazım Aksu ile önce tekstil işine giriyor.
2008'de bir müşterisinin borcuna karşılık makinalarını almak zorunda kalınca bu kez yanına Servet Gerz'i de alarak 3 ortaklı bir yapıyla Aksan Kozmetik'i kuruyor.
Sonrası ihracat pazarlarında yer bulabilmek için yılda 50 ülkeyi ziyaret ettiği yoğun bir çalışma ve pazarlama süreci.
Büyüme yolculuğunu anlatırken 15 Temmuz hain darbe girişimini ve pandeminin ilk günlerini anımsayan Kutanoğlu, "O günü hiç unutmuyorum Türkiye için de benim için de çok farklı bir gündü. Yeni tesisimiz bitmiş, elektriği o gün açılmıştı ve pazartesi günü üretime başlayacaktık. Darbe girişimiyle hepimiz şok olduk, bunca yatırım boşa mı gidecek diye bir an endişeye kapıldık. Ancak pazartesi günü işimizin başına geçtik ve üretimi başlattık. O süreçte yapabileceğimiz en iyi şeyin işimize devam etmek olduğunu düşündük. Pandeminin ilk günlerinde de benzer bir endişe kapladı içimizi. 2020'nin ocak ayında İkitelli'de 30 bin metrekarelik alanda entegre bir tesis kurmuştuk. Tam 'bu kapasite çok mu yüksek' diye düşünüyorduk ki, pandemi başladı. Islak mendil ve hijyen ürünlerine talep bir anda patladı. Biz yine hazırdık."
Bunun üzerine 'krizi fırsata çevirdiniz' yorumunu yaptım.
Cevabı şöyle oldu: "Fırsat nedir, hazır olmaktır. Fırsatçı nedir, koşup makine almaktır. Biz hazırdık o nedenle tüm zorlu süreçlerden büyüyerek çıktık. O gün koşup makine alanlar ya da hammaddeleri yüksek fiyata satanlar bugün ellerindeki makineleri ne yapacaklarını düşünüyor. Biz ise büyümemize devam ediyoruz."
Fırsat beklemediğini, kovaladığını vurgulayan Kutanoğlu, sözü Kaddafi rejiminin yıkıldığı güne getirdi. "O gün Libya'da satış görüşmesindeydim. İşim bitip sokağa çıktığımda bir an 'Ben ne yapıyorum, ülkede savaş var ben sabun satmaya çalışıyorum' dedim ve eve döndüm" diyen Kutanoğlu'nun sözleri çalışkanlığını da ortaya koyuyor.
Çok çalışmak da hazır olmak demek değil mi zaten!
Yarım kalan eğitimini merak ediyorsanız, sonraki yıllarda üniversiteden mezun olan Kutanoğlu bugünlerde ikinci üniversitesini okuyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA