Önemli bir konu da bir biri ardına festivaller düzenleyen İKSV'nin faaliyet alanlarıyla ilgili aldıkları kararlar. İlginç olan, vakfın Boston Consulting ve Hay Group gibi önemli danışmanlık şirketleriyle bir dizi beyin fırtınası toplantısı yaptıktan sonra amaçlarıyla ilgili kararı 1972'te kurulan vakfın senedinden çıkartmaları. Bir yandan İstanbul Bienali'ne, öte yandan iki yıl sonra gerçekleşecek olan tasarım bienaline hazırlık yapan İKSV, "Ulusal ve evrensel, geleneksel ve çağdaş değerlerden vazgeçmeyeceğiz" diyor. Sadece bu da değil; Bülent Eczacıbaşı, kültür ve sanat politikalarında aktif rol oynayacaklarını, şehirde ya da ülkede bu konularda önemli kararlara katılmak için savundukları politikaları pazarlayacaklarını söylüyor. Yani yeni dönemde "Yok ben sadece festival düzenlerim, öteki konulara karışmam, yorum yapmam" diyen bir vakıf değil, müdahil olan daha aktif bir İKSV göreceğiz.
Bir anlamda, kültürel mirasın çağdaş bir bakışla korunması da "bizim derdimiz" diyen Eczacıbaşı, gerektiğinde araştırmalar yaptırtacaklarını, sanatsal üretime müzik, dans ve tiyatroda eser siparişi vererek katkıda bulunacaklarını söylüyor.