Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

“Bir dakika!” demenin gereği

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, dışarıya "One minute" çıkışıyla başlattığı sürecin, gelinen aşamada içeride de "Bir dakika!" diye devam etmesi gereken günlerdeyiz. AK Parti iktidarının 19 yıllık siyasi mücadelesi hep büyük sınamalarla geçti. Bugün de kişi, kurum veya olay bazında seyretse de toplam faturanın AK Parti'nin hesabına yazılmakta olduğu özellikli bir durumla karşı karşıyayız. Biliyoruz ki ülkeyi yöneten kadrolar şimdiye kadar her türden meydan okumayı "tepkisellikle" değil, "akılla" karşıladılar. Siyasi aklın hakim kılındığı her karar, günün sonunda milletin teveccühüne mazhar oldu. Unutmayalım, "siyaset akıl", "devlet gövde"dir. Devlet mekanizması, siyasetin keskin aklı ve proaktif çözümlerle işler.

***

7.'si yayınlanan video mesajlarda, iddia sahibi yanında sisli havadan medet uman paydaşlara da dikkat etmek zorundayız. Zira, sadece at izinin it izine karışmasından değil, bir sürü izin birbirine karışmasından bahsetmek durumunda kalırız. Bu da hem siyaseti hem de toplumu paralize edebilir! FETÖ'cülerin kaldırdığı toza, AK Parti'den düşen yaprakların çıtırtısına, dahili ve harici nefret üretim merkezlerine ve müzmin muhaliflerin yürüttüğü kampanyaya da bakarsak neyin ne olduğunu biraz daha rafine edebiliriz.

***

Hali hazırda, siyaseti etki altına alan ancak "devlet meselesine dönüştüğü" izlenimi veren mesaj bombardımanı altında olduğumuzu kabul etmeliyiz. Bu nedenle, sahanın boş bırakılmaması son derece önemli. Zira, AK Parti'yi kuran ve yıllardır ayakta tutan samimi taban, 1990'lı yıllarda uzaktan izlediği ama yolunun kesişmediği aktörlerin açık ve örtülü faaliyetlerini güncel olarak anlama ve anlamlandırma çabasında. Gelişmelerin, yönetsel belirsizliğe veya -Allah muhafaza- kaotik manzaraya evrilmesini asla istememekte ama aynı zamanda risk değerlendirmesi de yapmakta. Nihayetinde sağduyulu kitlelerin, giderek komplike hal alan, bir evvelkinin doğruluğunu ya da hedefini belirlemeye çalışırken bir diğeri ile meşgul olması gereken asimetrik enformasyon serisi söz konusu.

***


Kaldı ki...
Yıllar öncesine ait, farklı zaman ve zeminlerde öne sürülmüş, kimisi iddianamelere konu olmuş, bir yönüyle aydınlatılmış, bazı yönleri karanlıkta kalan olayların ötesinde...
Yakın tarihe ilişkin iddia veya imaların kesişim noktasında ABD'nin odak aldığı ülkelerin bulunması da çarpıcı bir husus. İran, Suriye, Venezuela... Amerika'nın yakın markajda tuttuğu coğrafyalarda, Türkiye'nin çıkarları hilafına konuşlanması, yer yer Ankara'yı kriminalize etme çabası da gözden uzak tutulmamalı.

***


Sözün özü...
Video programı başladı mı, nerede duracağı belli olmayacağı gibi amacı ve hedefi de zamanla sapabilir. "Gerçeklik algısı" üzerine bina edilen bu tarz yayınlara, değişik çevreler de spekülatif bilgiler aktararak öngörülemezlik tablosunu, siyasal psikoza çevirmeyi isteyebilir.
O halde çare...
Hukuk devletinin kurum ve kurallarını işletmek. İtibar suikastine geçit vermemek. Kadro ve program reformuna dayalı ajandayı canlı tutmak ve sonuna kadar hakikati anlatmak, anlatmak, anlatmak...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA