Türkiye son yıllarda hayal denilen çok sayıda projenin hayata geçirilmesine tanık oldu. İki kıtayı birbirine bağlayan Marmaray bunun en çarpıcı örneği.
Şimdi ona dünyada ilk olan, Türkiye'nin imza attığı bir proje daha ekleniyor. Kuzey Kıbrıs'a boru hattıyla su taşımak...
Gerçekten AK Parti'nin sloganlaştırdığı gibi "hayaldi gerçek oldu" denilebilecek bir proje bu... Projeyi hayal edenler, yapanlar "asrın projesi" olarak niteliyor. Doğrusu bu tanımı hak ediyor, çünkü dünyada ilk kez askılı boru sistemiyle denizin altından dünyada ilk kez bir kara parçasından diğerine su aktarılıyor.
Kıbrıs'a hayat veren dünyaya da örnek olan müthiş bir proje bu...
"Zamanı gelince niye olmasın..."
Her şey Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözüyle başladı. Tarih 1996.
Ankara'dan Ercan Havaalanı'na doğru, Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Cemal Kalyoncu, DSİ Genel Müdürü Ali Rıza Diniz ile yola çıktığımızda, bu hayalin gerçekleşme öyküsünü dinliyorum.
Anlatan, o dönemin İSKİ Genel Müdürü, bugünün Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu: "Her şey İstanbul'un su sorununun hallettiğimizden sonra başladı. Biz 1994 yılında göreve geldiğimizde herkesin bildiği gibi İstanbul'un büyük bir su sorunu vardı. İnanılmaz bir çalışma yürüttük ve bu sorunu kısa sürede çözdük. Ama bir sorunumuz daha vardı; İstanbul'un adaları. Onu da 1996 yılında denize boru döşeyerek çözdük. İşte bu çözüm modelimizi gören Kuzey Kıbrıs'ın bir bakanı beni arayıp; 'Bize de bu yöntemle su verebilir misiniz?' diye sordu. Niye olmasın dedim ama yetkili değildik. Bu talebi o gün başkanımız olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilettiğimde şu cevabı verdi: 'Zamanı gelince niye olmasın'. Demek ki daha o zaman bugünler kafasında vardı."
Zaman tünelinde tarihler 2005 yılını gösterdiğinde bu kez Eroğlu Devlet Su İşleri Genel Müdürü, Başkan Erdoğan da başbakan.
Ve o diyalog DSİ Genel Müdürü Eroğlu'na Başbakan Erdoğan tarafından hatırlatılıyor:
"Veysel Hoca, Kuzey Kıbrıs'a su götürme meselesi ne oldu? Götürebilecek miyiz?"
İşte dün son borusu eklenen asrın projesi için o gün düğmeye basılmış, 2012 yılında da temel atılmıştı. Türkiye'nin Anamur'u ile Kuzey Kıbrıs'ın Güzelyurt'u arasında denizin 280 metre altından askılı boru hattı yöntemiyle su taşınacaktı.
Önce Anamur Dragon çayı üzerine Alaköprü Barajı kuruluyor, sonra da boru hattının altyapısı için çalışma başlıyordu.
Projenin ilk ve en riskli bölümü hiç kuşkusuz denizin 280 metre altında geçecek olan "Askılı Boru" işiydi.
Dünyada ilk olduğu için teknolojisi de ilk olacaktı. Bu noktada devreye özel sektörden Kalyon İnşaat giriyor ve asrın projesini üstleniyordu.
Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Cemal Kalyoncu, nasıl bir görev üstlendiklerini şöyle anlattı: "Bu tarihi projeyi gerçekleştirmek için dünyanın teknoloji üreten ABD, Kanada ve Japonya gibi çok sayıda ülkesine gidip araştırma yaptık. Ar-Ge'ye 50 milyon dolar civarında bir para harcadık. Boruları Fırat Plastik'in üretmesi için Anamur'da bir fabrika kurduk. Ve ağırlıkla kendi mühendislerimizden oluşan bir ekiple projeyi hayata geçirdik. Bu iş bittiğinde ülkemiz adına önemli bir teknolojiye sahip olacağız."
Dünyada temiz su sorununun yaşandığı biliniyor. Bu konuda Afrika örneğinde olduğu gibi hassas davranan Türkiye, ilk kez 80 kilometresi deniz altında olmak üzere 107 km'lik boru hattıyla Kıbrıs'ın bu sorununu çözüyordu. Bu sadece Kuzey Kıbrıs'ın değil, aynı zamanda bütün adanın su sorununu çözecek bir adımdı.
Bu adım, ön yargılara, artan algı operasyonlarına, tuzaklara ve tehditlere karşı Türkiye'nin insani cevabıydı.
Türkiye'de iyi şeyler oluyor.
