Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Babacan neyi deşifre etti?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Millet İttifakı'nın açıkladığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni üzerine son birkaç günde çok şey söylendi. Övgü düzenler de oldu, eleştirenler de. Ama hiçbiri DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın söylediği kadar etkili olmadı. Babacan hem sevincini saklamadı hem de hazırlayanlardan biri olarak çarpıcı gerçeği özetledi:
"Avrupa görecek, aferin Türkiye'ye diyecek..."
Biraz çekingen bir biçimde "Batılılar ne istiyorsa Millet İttifakı onu yaptı" diyenleri, "Yeni mandacılık mutabakatı" diye yorumlayanları rahatlatan bir tespitti bu.
Ayrıntılarına girmiyorum ama Başkan Erdoğan da bu itirafı doğal olarak şöyle yorumladı:
"Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ne, savunma sanayii projelerine, kamu-özel yatırımlarına dokunacağız diyerek ülkemizin güçlenmesinden rahatsız olan Batı'ya selam veriyorlar.
Hatta içlerinden birisi 'Batı bize aferin diyecek' diyor, yazıklar olsun! Sen Batı'nın aferin demesine bu kadar muhtaç mıydın?"
Herhalde bir zamanlar adının "Fren Ali" olması tesadüf olmadığı gibi bugün de adının "Aferin Ali"ye çıkması tesadüf değil.

İYİ PARTİ NE YAPACAK?
Birkaç gündür Ankara'da siyaset kulislerini izliyorum. Babacan'ın bu çıkışı, sevinç çığlıkları atanların hevesini kursağında bırakırken, Cumhur İttifakı cephesinde de müthiş bir özgüven rüzgârı estirdi. Tabii sadece bu değil, Millet İttifakı cephesinde hâlâ bir adayın belirlenmemesi ve 13 Şubat tarihiyle ilgili CHP ve İyi Parti arasında yaşanan gerilim de moralleri bozuyor. Daha doğrusu kimin aday yapılacağı konusu, deyim yerindeyse İyi Parti'de deprem etkisi yaratmış durumda.
İyi Parti'nin içi kaynayan kazan gibi. Bir yanda yakında yapılacak kongre süreci nedeniyle Koray Aydın, Yavuz Ağıralioğlu gibi "milliyetçi" kökenlilerle ipler gergin... Akşener'i merkeze taşımak isteyen liberal aktörler ile parti içindeki "milliyetçiler" arasında kıran kırana bir kongre savaşı var. Bu konuda liberallerin, İstanbul, Ankara ve İzmir kongrelerinde "milliyetçileri" devre dışı bıraktığı konuşuluyor ama büyük kongrede ne yapacakları ve problem çıkartıp çıkartmayacakları da bilinmiyor.
Öte yandan Akşener, İmamoğlu projesi nedeniyle Kılıçdaroğlu ile de gerginlik içinde.
İş öyle bir noktaya gelmiş ki, Akşener'in desteğiyle İmamoğlu'nun, içinde "Kılıçdaroğlu mu yoksa İmamoğlu mu kazanır?" sorusunun da olduğu üç farklı araştırma yaptırdığı, bunun da CHP Genel Merkezi'ni rahatsız ettiği söyleniyor.
İyi Parti içinde ise bu projenin tıpkı Mansur Yavaş projesi gibi hayal kırıklığıyla biteceğine inananların sayısı bir hayli fazla...
İşte Akşener, bu kaotik tablo yüzünden aday belirleme tarihini uzatabildiği kadar uzatmaya çalışıyor. Bir anlamda pazarlık ederek Kılıçdaroğlu'nun adaylığı yerine İmamoğlu'nu zorluyor, o olmazsa üçüncü bir CHP'li ismi dayatmak istiyor. Belki de bu yüzden İlhan Kesici ismi son günlerde çok konuşuluyor.
Akşener, istediğini elde eder mi göreceğiz ama parti içindeki hava bu savaşı Kılıçdaroğlu'nun kazanacağı doğrultusunda...
Gördüğünüz gibi Batı yakasında yani Millet İttifakı cephesinde yeni bir şey yok. Çok övündükleri 6 partinin bir araya gelmesi, darbeci sol liberalleri sevindirse de gerilimi düşürmeye yetmemiş. Bu arada bakanlık ve milletvekilliği pazarlığının sürdüğünü de söyleyelim. Daha ne krizler çıkacak göreceğiz.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA