Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Tek yol Türkiye...

Dış politikada baş döndüren gelişmeler var. Ve her değişimin Türkiye'yi de ilgilendiren yansıması olduğu bir başka gerçek. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye F-16 satışına yeşil ışık yakan Kongre'ye yazdığı mektup ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 18 Mayıs'ta Washington'da ABD'li mevkidaşı Blinken ile yapmaya hazırlandığı görüşme de bunların sonuncusu.
NATO Dışişleri Bakanları toplantısına katılmak için gittiği Brüksel'deyken telefonla görüştüğümüz Bakan Çavuşoğlu ile son gelişmeleri konuşurken sesindeki mağrur ifadeyi belirtmek isterim. Hafta başında AK Parti MKYK toplantısında yaptığı sunumda, son derece kapsamlı ve bir o kadar da detaylara vurgu yapan bilgilerle MKYK üyeleri tarafından takdir gören Çavuşoğlu, başarıyı kendinden çok Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yoğun diplomasi trafiği ve engin tecrübesiyle bir oya gibi işlediği dış politikaya bağladı.
Çavuşoğlu'yla AB ile ilgili ilişkilerde gelinen noktayı da konuştuk. Her ne kadar yeni bir fasıl açılmış olmasa da ikili ilişkilerde alınan "Yüksek Düzeyli Diyalog" kararının istikrarlı bir şekilde yürütüldüğünü hatırlatması önemliydi. Ve bunun sonrasında Gümrük Birliği güncellemesi vurgusunun eskisinden daha kuvvetli yapılması, liderler zirvesine davet dahil pek çok yeni durumun, Türkiye'nin uzun süredir yürüttüğü istikrarlı, dengeli ve aslında vicdan unsurunu da ekleyen dış politik çizgisinin bir sonucu olduğunu söylemesini de not etmek gerekiyor.
Bakan Çavuşoğlu ile Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmelerde son durumu da konuştuk elbette. Buça'dan gelen görüntülerin olumlu atmosferi gölgelediğini tekrarladı ama iyimserliğini de vurguladı: "Bu görüntülerin müzakereleri biraz gölgelediği doğrudur. Ama zor şartlarda bile müzakereleri sürdürmenin faydalı olacağı çok açık bir gerçek. Çünkü bir sonuç elde edilecekse, tek yol diplomasi. Biz de bu sürece her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz."
Diplomasinin duygularla değil, devlet adamlığı ve mantıkla yürütülmesi gereken ince bir çizgi olduğunu da hatırlatan Bakan Çavuşoğlu'yla, bir kez daha Başkan Erdoğan'ın izlediği dengeli ve istikrarlı politikanın alınan sonuçlara ne kadar önemli katkı ve etki yaptığını konuştuk. Rusya ve Ukrayna liderlerinin güvendiği tek ülke olarak Türkiye'nin arabuluculuk rolünün öneminin altını çizen Bakan Çavuşoğlu'nun şu sözleri de çok önemli: "Tek yol müzakereye devam ve anlaşmaya varmak. Bu zor şartlarda tek güvenilen ülke de Türkiye."

***


MUHALEFET GÖRMÜYOR, DIŞARISI BİLİYOR
Mısır ve Suudi Arabistan ile normalleşme konusunda atılan adımlar da dahil, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin edinimleri, Kıbrıs konusundaki kararlılık, gaz arama ve çıkarma faaliyetleri de dahil dış politikada gelinen bu nokta bir sebep değil, sonuçtur. Oya gibi işlenen kararlı ve istikrarlı adımların sonucudur. İç siyasette muhalefet partileri her ne kadar görmezden gelse hatta küçümsese de, dış dünya, diğer devletler Türkiye'nin bu çabasını ve başarısını görüp ona göre adımlar atıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA