Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

CHP, HDP’nin peşine takılmış!

Bütçe görüşmeleri her dönem gerilimli olur, doğaldır. Ama kavga, küfür, hakaret, fiziki müdahale Atatürk'ün Gazi Meclis'ine hiç mi hiç yakışmıyor. Meclis'teki üslup, görüşmeler sırasında iktidar ve muhalefetin sözleri millete umut vermesi gerekirken, umudu bombalamaya hizmet ediyorsa bu büyük bir sorundur. Geçen Pazartesi'den bu yana kesintisiz devam eden bütçe görüşmelerinde yaşananlar bu hatırlatmayı yapmayı zorunlu kıldı. Hele Cumartesi günkü İçişleri ve Aile Bakanlıklarının görüşmeleri sırasındaki hakaret, küfür, havalarda uçuşan kitaplar, açılan pankartlar ifademi mazur görün ama milli iradenin temsil edildiği Yüce Meclis'ten çok bir sirk alanını andırıyordu.
İşin daha da vahimi, muhalefetin kadın milletvekilleri de bu görüntülerin bizzat içinde yer aldılar. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı hemcinsleri Derya Yanık'a sataşmalar, hakaretler, Bakan hanımın da sesini yükseltmek zorunda kalmasına sebep oldu. Asıl kıyametin koptuğu anlar, beklendiği gibi İçişleri Bakanlığı bütçesinin görüşmelerindeydi ve öyle de oldu! Gerek ekranlarınızda gerekse haberlerde (maalesef) çokça okuyup izlediğinizi düşündüğüm için tekrara girmek istemiyorum. Ama şu kadarını söyleyeyim; CHP, HDP ve İP milletvekillerinin sergiledikleri fiziki ve sözlü muhalefet; dünyanın hiç bir ülkesinde, hiçbir parlamento çatısı altında kabul edilebilir bir muhalefet türü değildi.
Tüm olan bitenler karşısında soğukkanlılığını yitirmeyen ve etkili cevaplarıyla dikkat çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile dün sabah telefonda konuşurken, neler hissettiğini sordum. Yanıtları çok ama çok manidardı: "Cumartesi günü bir kez daha gördük ki; CHP'nin kendisine ait bir politikası kalmamış! CHP, HDP ve İP, aynı kalemden çıkma metinleri birbirlerinin kopyası şeklinde söyleyip durdular. Hiç biri terörle mücadele, AFAD, nüfus ya da göç ile ilgili tek bir söz etmedi. Varsa yoksa uyuşturucu, kara para, organize suç ile ilgili yalan, dolan ve Türkiye düşmanlarının, PKK ve FETÖ ne diyorsa onların sözcülüklerini yaptılar. En çok da CHP içler acısıydı. CHP'nin politikasızlıktan dolayı tamamen HDP'nin peşine takıldığını bir kez daha gördük!"
2015'te Çalışma Bakanı olarak yaşadığı bütçeyi saymazsak 2016 yılından bu yana İçişleri Bakanı olarak yedinci bütçe görüşmeleri bu Bakan Soylu'nun. Kendisine, 8 bütçe tecrübesi içinde son bütçe ile ilgili bir tanımlama yapmasını istedim. Cevabı ilginçti; "En az sinirlendiğim bütçe oldu" dedi! "Muhalefetin tükenmiş olduğunu gördüm ve sadece acıdım!"
Muhalefetin üzerinde temcit pilavı gibi tepindiği uyuşturucu ile mücadele konusunda devletin, güvenlik güçlerinin başarısı ya da başarısızlığını görmek için rakamlara bakmak yeterli aslında; Bir yıl içinde milyonda ABD'de 324 kişi, Norveç'te 98, Türkiye'de ise sadece 5 kişi hayatını kaybediyor. 15 Temmuz 2016'da uyuşturucudan hapiste yatanlar 36 bin kişi idi, bugün 120 bini aştı bu rakam. Yine 15 Temmuz ile bugünü kıyaslarken madde kullanımının yüzde 71 azalması da bir başarısızlık sayılabilir mi?
Eroinin geçiş rotasını değiştiren, Avrupa ve dünya gibi uyuşturucu kaçakçılarına teslim olmak yerine "bacaklarını kırarak" belini büken devletimize ve bu yolda canı pahasına mücadele eden güvenlik güçlerimize iftira atmak kime ve neye hizmet etmektir? Bu konu siyaset malzemesi yapılamayacak derecede hassas ve milli güvenlik meselesidir.
NOKTA...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA