Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MURAT ÖZBOSTAN

Tehdit yok, TFF’ye büyük gözdağı var

Ali Koç da önceki günkü toplantıda çok önemli sözler ifade etti. Kanımca da en önemlisi şuydu: "İşi sıkı tutacağız. Fıtratımızda olmayan, başkalarının fıtratında olan işleri yapacağız. Ne anlarsanız anlayın" dedi. Ne anlayacağız bu sözlerden.. Bu bir tehdit değil mi?
Tehdit değil aslında. Trol kullanmadıklarını tekrarladı birçok yere.



Belki sosyal medyada mücadeleye başlayacaktır. Geçen sezon özellikle Galatasaray'ın bu mecrada gündem oluşturduğunu ve yararlandığını söylemeliyiz. TFF'ye, dolayısıyla MHK'ye karşı daha sert olacaklarını da öngörebiliriz. "Sahada iyiysem, niye lobim olsun" sözlerinin altını çizmek lazım. Beş sene sonra hakemleri yenemeyeceğini anladı galiba…

Tek eksiği taraftar desteği

İsmail Kartal, "Çağırdılar geldim. Yükseliş ateşini yaktım.. Tek yumruk olma zamanı" dedi.. Kartal'ın sözlerini ve vücut dilini nasıl buldunuz?
İsmail Hoca hiç görmediğim kadar hırslı. Ekibiyle öyle bir çalışmışlar ki, ligdeki her takımın röntgenini çekip, kendi ekibindeki eksikleri kapatmanın peşine düştüler. Oyuncu grubuna inanıyor. Kaliteyi artıracak transferlerin de sözünü almış. Keyfi yerinde. Tek eksiğin taraftar desteği olduğunun farkında. Tribünleri ve camiayı takımın karşısına değil, yanına almak için uğraşıyor




Arda Güler'e gönül koydu

Ali Koç, "Milyonlara süreci anlatacağım" diyerek adeta Arda'ya kızgınlığını ifade etti. 18 yaşındaki bir çocuğu taraftarın önüne atmak mı lazım? Normal mi bu sözler?
ALI Koç bu sezonda "daha bonkör olacağız" dedi. Yıldız transferleri yaparak iddialı bir kadro oluşturmanın peşine düştü. Böyle bir takımda Arda Güler'in de olmasını istiyordu. Bir anda bu şansı kalmadı. Kırılması, güvenmesi veya gönül koyması kadar doğal bir şey olamaz. Çünkü Arda'yı Ankara'dan getiren, imkânları sağlayan, beş sezondur her şeyi ile ilgilenen Ali Koç'tu. Bütün bunların üstüne bir de Fenerbahçe taraftarının "niye tutamadın" eleştirisiyle de karşılaştı. Eğer bir açıklama yapacaksa Arda'yı eleştirmeyecektir, süreci tarif ederek genç yıldızının karar aşamasını herkesin bilmesini sağlayacak. Bundan sonrasındaki kararı dinleyenler verir.




Şampiyonluk baskısını yaşamak istemedi!

Barcelona'nın neden olmadığını SABAH SPOR'DA yazdık. Özetle durum şuydu: "Barcelona alıp bir yıl Fenerbahçe'ye vermek istedi ama Arda bunu kabul etmedi" Aslında Arda şunu bile demiş: "Kiralık olarak Fenerbahçe değil yurt dışında başta takımda oynarım.." Ne diyeceksiniz?
Kalmasını isterdim. Belki de şampiyonluk baskısının Arda'nın omuzlarına yüklenmesini istemediler. Çünkü herkesin gözü Arda'nın üzerinde olacaktı. Henüz gelişim aşamasındaki 18 yaşındaki bir genç için kolay bir durum değil. Ne olursa olsun saygı duyacağız ve Arda ile gururlanacağız. Fenerbahçeliler elbette üzülebilirler ama sakın kızmasınlar. Arda'nın Fenerbahçe formasıyla olan resimleri Dünya'yı dolaşıyor şu anda.




Birlikte güzelce batarlar!

Son Kulüpler Birliği toplantısında 4 büyük takım dışındaki kulüpler demiş ki, "Şampiyonluk sayısına göre yayın gelirleri dağıtılmasın.. Eşit dağıtılsın" Böyle bir talebe yorumunuz ne olur?
İki türlü de anlamsız. Büyük kulüplere verilen fark, geri kalanlara dağıtılsa, takım başına 1 milyon Euro bile düşmez. Hangi yaralarını saracaklar ki bu rakamla. İhalenin gücü ve çekiciliği lokomotif kulüpler, onların taraftar sayıları ve yaptıkları yatırımların gücünden geliyor. Bu pastadan kim pay almak istiyorsa, öncelikle sofraya o ölçüde katkı yapması gerekir. Federasyon esas dağıtacağı parayı performansa endeksleyerek zaten diğer takımlar için fırsat yarattı. Maçlarını kazansınlar, gelirlerini de artırsınlar. Bugünkü yayın geliri, zaten yetersiz. Hep birlikte bir güzel batarlar…



Takımdan yeni yıldızlar çıkar

Arda Güler'in yerini Fenerbahçe nasıl dolduracak? Dünya starı mı getirmeli? Ne yapmalı? Mesela biz dün bir numaralı adayı yazdık.. Sebastian Syzmanski (Polonyalı).. 24 yaşında..
Fenerbahçe bir sistem takımı. Evet; Arda Güler gözlerdeki pası sildi ama takım olarak güçlü bir oyuna sahipler ve üst düzey taktik bilgisi olan oyuncuları tercih ediyorlar. Arda gitti, artık denklemden çıktı. İsmail Kartal şimdi doğru yapılanmanın ve her rakibi baskılayacak oyun gücünün peşine düşecek. Yine takım kendi içinden yıldızlar çıkaracaktır. Syzmanski Hollanda'da çok iyi bir sezon geçirdi, Feyenoord da istiyor geri almayı. Dinamo Moskova ile trafik olacak. Zor bir transfer ama takıma ciddi katkı sağlar. Çünkü Zajc'ın da durumu belirsiz şu anda.

Okan Hoca durumu idare ediyor

OKAN Buruk son 3 günde yaptığı bütün açıklamalarda, "Transferleri bekliyorum. Ön eleme için kadromuz yeterli" dedi.. Lig biteli 1 ay olmuş. Birçok takımda olduğu gibi G.Saray'da da belirsizlik var. Bu normal mi?
20 gün sonra elemeler başlayacak ve Galatasaray'ın santrforu yok. Okan Hoca durumu idare etmeye çalışıyor. Yönetimin üzerinden baskıyı alıyor ama işler kötü giderse fatura kendisine çıkacak, farkında değil. Yönetim ve taraftar İcardi'ye öylesine odaklandı ki, baskıyı artırıyorlar. İcardi gelmezse ortalık yanacak. Alacakları santrfor kim olursa olsun, kimseyi memnun etmeyecek ve hep İcardi ile kıyaslanacak.

Yabancı bir kaleci şart!

Fenerbahçe'nin iki kaliteli yerli kalecisi var. Altay ve İrfancan.. Neden yabancı kaleci peşinde Fenerbahçe.. Altay'ı mı satacak yoksa ihtiyaç mı var?
BENİM gördüğüm kaleci transferi bir mecburiyet. İsmail Hoca'nın "Altay'a teklifler var" diyerek, kalecisinin gidebileceğini ima etmesi, yönetimin tedbir almasını doğruluyor. Durum netleşirse yerli kaleci ile devam etmek isterler. Kontenjanı kaleye değil, sahaya kullanmak isteyeceklerdir. Taraftarın Altay'a karşı tavrı da etkiliyor bu planları. İsmail Hoca bu yüzden oyuncularını rahat ettirmek için uğraşıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA