Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İSA TATLICAN

‘BM durdurmasaydı Kıbrıs’ın tamamını alırdık’

Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıslı Rumların tek taraflı güç kullanımıyla Anayasa'yı feshetmelerinin ardından 1963'te fiilen son bulmuştu. 1963-1974 yılları arasında Türklere yönelik inanılmaz bir zulüm ve ambargo dönemi yaşandı. EOKA lideri Nikos Sampson, Yunan cuntasının desteğiyle 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak amacıyla Makarios'a karşı darbe yaptı ve iktidarı ele geçirdi. Türkiye'nin diplomatik girişimleri sonuçsuz kalmıştı. Askeri harekattan başka seçenek kalmamıştı.

Başbakan Bülent Ecevit ve Yardımcısı Necmettin Erbakan, garantörlük hakkını kullanarak Ada'daki Türk varlığını korumak için 20 Temmuz'da Kıbrıs Barış Harekatı'nı başlattı.

Peki o tarihi harekatta neler yaşandı?

Bu soruyu 'Kıbrıs 1974' kitabının yazarı Kıbrıs Gazisi Enes Kolat'a sorduk. Sohbetimize katılan Kıbrıs gazileri Cemal Hutsa, Nurettin Kızıltaş, Burhan Kildiş de hatıralarıyla sohbetimize katkıda bulundu.

İşte 49'uncu yıldönümünde Kıbrıs Barış Harekatı…

MAYIS AYINDA HAREKETLİLİK BAŞLADI

Biz askeri birliğimizde olduğumuz için gündemi sadece radyo ajanslarından takip ediyorduk. Afyon ekimi konusunda Ecevit Hükümeti ile ABD arasında bir gerginlik olduğunu biliyorduk. Kıbrıs'ta darbe olduğunu ve adanın Yunanistan'a bağlanmaya çalışıldığını duymuştuk. Mayıs ayından itibaren günlük eğitimlerimizde olağanüstü bir durum başladı. Helikopter ve paraşüt eğitimi almaya başladık. Farklı tüfekler kullanıyorduk. Adeta hızlandırılmış bir askeri eğitim vardı. O dönemde Kıbrıs'ta katliam haberleri gelmeye başladı.

15 TEMMUZ'DA ALARMA GEÇTİK

Harekata 5 gün kala izinler kaldırıldı. Bolu'daki Komando Tugayı'mız harekat emri aldı. Biz bir şeyler hissediyoruz ama ne olduğunu tam anlayamıyoruz. Bir gece tüm tedarikler tamamlandı ve bilmediğimiz bir yere doğru harekete geçtik. Ayın 18'inde Çumra'ya geldik. Tugay Komutanı bir konuşma yaptı ve "Kılıcınız keskin olsun" dedi. Bu askeri dilde bir harekata işaretmiş. 19 Mayıs'ta Mersin'e ulaştık. Çıkarma Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin "Kıbrıs'taki Türk varlığını ve Ada'daki çıkarlarımızı korumak için çıkarma yaptığımızı" duyurdu.

BAYRAM SEVİNCİ YAŞADIK

Kıbrıs'a çıkarma yaptığımızı öğrenince inanılmaz duygular yaşadık. Ortalık bir düğün yerine döndü. Bando takımı marşlar çalıyordu. Kimsede bir korku yoktu. Ama ailelerimize haber verme imkanımız olmamıştı. Telefon yok, mektup 15 günde gidiyor. Yaklaşık 3 bin kişiydik. Üstümüzden savaş uçakları uçuyordu. Bizi Kıbrıs'a götürecek helikopterlere binerek Ada'ya doğru dualarla yola çıktık.

ADANIN TAMAMINI ALABİLİRDİK

Helikopter bizi Lefkoşe-Girne yolu ortasına indirdi. Heyecandan 3-4 metre kala helikopterden atlayanlar oldu. Yolda ateş emri verilmişti. Beşparmak Dağları'na doğru yürümeye başladık. F-104 uçaklarımız dağları bombalıyordu. İlk harekat 3 gün sürdü. Bazı bölgelerde adeta cehennemi yaşadık. Onlar siperdeydi ve biz açık hedeftik. Rum mevzileri çok sağlamdı. Beklediğimizin üzerinde bir Rum direnişi ile karşılaştık. Komutanlarımız "ilk geceyi atlatırsak tutunuruz" diyordu. Telsizler çalışmıyordu. Türkiye ile irtibatımız kesilmişti. Ama Komando Tugayı inanılmaz bir başarı gösterdi. Birebir savaşarak Rum mevzilerini ele geçirdik. Ancak 23 Temmuz'da BM ateşkes kararı aldı. Larnaka'ya yaklaşmıştık, çok istedik ama durmak zorunda kaldık. Adanın tamamını alabilecek güçteydik ve hızlı ilerliyorduk. BM durdurmasaydı Kıbrıs'ın tamamını alabilirdik. Bunu yapabilseydik bugün masada daha farklı bir pazarlık olabilirdi. Ama uluslararası kamuoyu buna izin vermedi.

İKİNCİ HAREKAT: 'AYŞE TATİLE ÇIKSIN'

Türkiye, Yunanistan ve İngiltere arasındaki Cenevre görüşmelerinde hiçbir sonuç alınamadığı söylendi. Ada'daki Türk askeri sayısı da 36 bine ulaşmıştı. 14 Ağustos'ta ikinci harekat başladı. 2. Harekatın parolası "Ayşe Tatile Çıksın' dı. Kıbrıs Türkleri'nden oluşan Mücahitler Birlikleri ve Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) büyük cesaret ve kahramanlıklar gösterdi. Önemli kayıplar verdiler. Magosa'yı da almıştık. Uluslararası kamuoyu Rumları tutuyor, katliamları, Kıbrıs'taki hukuksuzlukları ve darbecileri görmezden geliyordu. Bütün dünya basını üzerimize geliyordu. 16 Ağustos'ta ateşkes ilan edildiği bize bildirildi. Zafere çok yaklaştığımız yerler vardı. Geri çekilmek zorunda kaldık. Ama Kıbrıs Türklerinin tamamı artık güvendeydi.

495 ŞEHİT VERDİK

Ekim 1974'te terhisler başladı. Bizim birliğimiz Ada'da yaklaşık 1 yıl kaldı. Ayrılmak kolay olmadı. Çünkü burada 495 şehidimiz vardı. Şehitler arasında çok yakın arkadaşlarımız var. Kucağımızda yaşamını yitirenler oldu. Her sene şehitlerin mezarına gidiyoruz. Çok duygusal anlar yaşıyoruz. Kıbrıs bizim için bir baba ocağı. Her gidişimizde savaşın o atmosferini yeniden yaşıyoruz. Ada'ya gittiğimizde heyecandan uyuyamıyoruz. Gaziler Derneği'miz var. Sık sık görüşüyoruz. Birbirimize her açıdan destek oluyoruz.

CEPHEDE KAZANDIK, MASADA DA KAZANACAĞIZ

1993'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulduğunda çok umutlandık. Ama ne yazık ki dünya bu ülkeyi tanımadı. Biz Kıbrıs'ta cephede kazandık. Ada'yı Yunanistan'a bağlamaya çalışan EOKA'cıları durdurduk. Şimdi masada da kazanacağımıza inanıyoruz. Türkiye güçlü ve kararlı olursa bunu başaracağına inancımız sonsuz. Kıbrıs davası ve Kıbrıs'taki Türk varlığı hiçbir zaman unutulmamalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA