Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bir unutulmaz konser!.

Bu yıl Boğaziçi Albert Long Hall Konserlerini açmam nihayet bu çarşamba gecesi kısmet oldu. Öyle bir program vardı ki, "İki elim kanda olsa gitmem gerek" dedirtti bana ve gittim.
22 yıl oldu bu muhteşem gelenek başlayalı.. İlk konserde 25 kişi ya vardı, ya yoktu.. Bir kaç konser sonunda 70 kişiye varınca izleyici, ne sevinmişti Evin Hocam iyi hatırlarım.
İnatla direndi, Hocam.. Üniversitenin o zamanki rektörleri de ona güvendi, arkasında durdular.. Sonunda her konseri tıklım tıklım yıllara geldik.. Bilet isteyenlerin sayısı koltukların üç misli olunca, binanın önündeki çimlere ekran koyup dışa canlı yayın yapıldığı günleri yaşadık.
Evin Hocam Dünya çapında isimleri de çağırdı, ülkemize, birkaç yıl sonra dünyaya sunacağımız gençler yanında.. Martha Aldrich gibi bir efsaneyi de izledik o sahnede.. Şimdi bir dünya devi olmaya giden minicik Berfin Aksu'yu da mesela..
O gece Eskişehir Filarmoni çalacaktı.. Yılmaz Büyükerşen Hocamın yarattığı Eskişehir'in gene onun imzasını taşıyan orkestrası..
Yıllar yıllar evvel, Zeytinoğlu ailesi sahip oldukları Esbank'ın sponsorluğunda "Eskişehir Festivali" düzenliyorlardı, İstanbul AKM'de.. Aileye "Neden İstanbul" demiştim. "Eskişehir'de yapsanız da, hemşerilerinize katkınız olsa.." Yanıma zamanın Kültür Bakanlığı Müsteşarı Emre Kongar Hocam vardı. "Yapın" dedi.. "Açılışa Cumhurbaşkanlığı Senfoni'yi göndermesi de benden.." Aile de, Emre Hocam da yaptılar dediklerini..
Eskişehir Festivali, Eskişehir'de CSO ile açıldı ertesi yıl..
O Eskişehir işte, şimdi İstanbul'a kendi senfonisini gönderiyor. Gitmem mi?.
Hele bir de, sevgili dostum can kardeşim, birlikte bizde maçlar izlediğimiz, Dünya Çapındaki flütçümüz Bülent Evcil konuk solist değil mi?. Şu sıralar Çin yollarına düşecek, İstanbul Devlet Senfoni ile 17 günlük turne için..
Kuzey Işıkları, gecenin adı.. Corelli, de Frumerie, Grieg ve Holst'un özel seçilmiş, çarpıcı eserleri..
Besteci çoğunluğu Kuzey ülkelerinden olunca, o emsalsiz Kuzey Işıkları (Ki ben, Finlandiya ve Norveç'te seyrettim) konsere ad olmuş.
Şef Ender Sakpınar nasıl keyifle yönetti, o keyfi hem sanatçılarına, hem bize yansıtarak. Enfes sololar yapan İlknur Akalın, Serkan Tokman (Keman), Şansu Altınok (Çello) ve Pınar Basalak'ı da alkışlatarak..
Bülent, de Frumerie'de üfledi, altın flütünü..
Ama ne üfledi.. Alkışlar bitmedi.. Döndü Piazzola, Oblivion'le bis yaptı ki, yaşamanız gerek.. Tarihi Albert Long Hall o sarsıntıya nasıl dayandı, Allah bilir.. Yani salona kalsa, sabaha kadar çalacaktı Bülent..
Konser de o müthiş alkışlarla biterken, hemen sağımda oturan beyaz bastonlulara baktım..
Körler Okulu'ndan gelen, orta lise çağında öğrenciler.. Konseri nasıl keyifle izledikleri yüzlerinden okunuyordu..
Öğlen, Metin Şentürk'le yediğimiz yemeği hatırladım. Metin de kördür, bilirsiniz.. (Ben öyle, sakatlık ayıpmış gibi, güya kibar, engelli, özürlü laflarını sevmem bilirsiniz. Biz Kilis'te Sağıroğullarındanız.
İftihar ederim. Ülkem Köroğlu ile gurur duyar..) O Metin bir anısını nakletmişti, yemekte..
"Çocukken gece tuvalete kalkardım. Annem peşimden kalkar elektrikleri yakardı" dedi..
Kör çocuk için kalkıp elektrikleri yaksan, neyi aydınlatırsın, değil mi?.
Neyi aydınlatmazsın ki?. Anne sevgisi, anne ihtimamı, anne şefkati, anne kucaklaması.. İnsanı asıl o aydınlatır.. Ruhun aydınlanır çünkü.. Sımsıcak olursun, o an..
Evin Hocam, onları o gece o gençleri Albert Long Hall'e, o konsere davet ederek, ruhlarını aydınlatmış, içlerini ısıtmıştı işte..
Görmeyen gözlerinden okuduğum oydu!.
Benim de içim nasıl ısındı o an!.

***

Bu pazar Kadıköy'deki Karaköy İskelesi, İstanbul Kitapevi'ndeki Klasik Sabahlar Kahve Konserleri ilginç.. "Bach'tan Jobim'e Caz.." Çok ilginç seçmeler dinleyeceksiniz. 11.30 ve giriş serbest.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA