Prof. Dr. Gençay Gürsoy (Türk Tabipleri Birliği Başkanı): Kan temini tek elden yapılmalı. Zaman zaman Kızılay'da bile olsa kanın kontrol eksikliği özel hastanelerde de yaşanıyordu. Bu da hastalık bulaşma riskini artırıyor. Avrupa'da da kan temini tek merkezden yapılıyor. Kızılay'ın bu kan teminini eksiksiz ve titizlikle yapması lazım.
Hüseyin Demirdizen (İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri): Tek elden kan temini ve ihtiyaç olan kurumlara verilmesi iyi değerlendirilerek yapılmalı. Uygulamalarda hızlı davranılmalı. Kan temin edilirken bir hastanın ölmesi durumunda işler zorlaşır. İstanbul gibi metropol bir kentte trafik sıkıntısı varken, kanın ordan oraya gitmesinin ulaşımı kolay yapılmalı. İşletme zihniyetiyle bakarsa Kızılay başarısız olur. Ama kamusal yarar olarak bakarsa başarılı olur.
Prof. Dr. Osman Erk (İstanbul Üniversitesi): Acil tıbbi malzeme olan kanın hasta yakınından değil de Kızılay'dan temini güzel bir uygulama. Hasta yakının aracı kılmadan otomatik olarak bu ihtiyacı karşılamak çok uygun. Amaç, süratli bir şekilde kan ihtiyacını karşılamak olmalı. Acil dahiliyede hasta yakınına kan bulmasını söylüyoruz. Oradan buradan kan bulmaya çalışıyor. Her kan grubundan hastanelerde kan bulunması güzel olacak. Acil hastalarda müdahale daha kolay olacak.
Prof. Dr. Nezahat Gürler (İstanbul Üniversitesi): Kızılay'ın yapısı biraz hantal. Kadrosuyla yeterli de olamıyordu. Ben üniversite ve devlet hastanelerinin kendilerine ait kan mer
Yaşar Yıldırım (Avrupa Hastaneler Yöneticileri Birliği İcra Kurulu Üyesi): Kan ticareti yapılmaması için önemli bir uygulama. Organ ticareti gibi kan ticareti de yapılıyordu. Bakanlık bu genelge ile aslında onların işine de son vermiş oldu. Ama organizasyonun çok iyi olması lazım. Kan bulunamadığı için bir hasta ölürse ağır sorumluluğu var.