Kitabı hazırlayan Sinan Taylan Kıyıcı'yı, 38 yıl önce annesi Hale Taylan Kıyıcı cezaevinde dünyaya getirdi. Dayısının öldürülmesinin perde arkasını araştıran Kıyıcı, o dönemde Çetin Altan, İlhan Selçuk ve İlhami Soysal gibi yazarların gazetelerdeki yazılarından, cinayetin tanıklarının ifadelerine ve ortaya atılan iddialara kadar birçok belge ve bilgiye kitabında yer veriyor. Özgür'ün ablası Hale Özgür Kıyıcı ise kardeşinin cinayetiyle ilgili çok sayıda karanlık noktanın da kitapta olacağını belirterek şunları söylüyor: "40 yılda ortaya çıkan ipuçları, bir dizi soruyu da beraberinde getirdi. Bir şey ise açık ve net görünüyor. Olaya kıyısından köşesinden bulaşmışların hemen hiçbiri temiz değil. Genelkurmay da dahil, cinayette susan ve susturulan kişiler ve kurumlardan davacıyım." Taylan Özgür, İstanbul'a gelmeden bir gün önce 4 arkadaşıyla birlikte son fotoğrafını çektirir. ODTÜ yurdundaki odada Taylan Özgür, Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan ve Hüseyin İnan otururken Cemgil'in, "Taylan, İstanbul'a gidiyorsun. Gel bir fotoğraf çektirelim. Hiç olmazsa hatıra kalsın" isteğiyle dördü birden fotoğraf çektirir. Cemgil'in eşi Şirin hamiledir. Taylan Özgür de Cemgil'e, "Gidip dönmemek, gelip görmemek var. Çocuğun doğduğu zaman kız da olsa, erkek de olsa ismini Taylan koy" der. Daha sonra Cemgil doğan çocuğunun adını Taylan koyar.