İpek Karapınar, 10 yıl önce 'Köprü' dizisiyle hayatımıza girdi. Esas çıkışını ise 'Kurtlar Vadisi'ndeki 'Funda' karakteriyle yaptı. 'Küçük Sırlar' dizisiyle de popülerliğini pekiştirdi. Güzel oyuncu, şimdi ise atv'nin kısa sürede çok sevilen dizisi 'Kırgın Çiçekler'de idealist müdür yardımcısı 'Feride'yi canlandırıyor. Yetimhanede yetişen kızların hikayesini anlatan dizideki başarılı performansıyla adından söz ettiren Karapınar'la kariyerini, hedeflerini ve bayramları konuştuk...
'Kırgın Çiçekler'de rol almayı neden kabul ettiniz?
Öyle de oldu galiba...
Kiminle oynayacağınız, seçiminizi belirleyen ilk etken midir?
İlk okuduğunuzda sizi etkileyen şey ne oldu?
Canlandırdığınız 'Feride' karakterinin 'Çalıkuşu'nun 'Feride'si ile bir alakası var mı?
'Feride'yi nasıl tanımlıyorsunuz?
Aynı zamanda aldatılan bir kadın...
'Feride'nin nişanlısını bastığı sahnedeki performansınız çok başarılıydı. Nasıl hazırlandınız o sahneye?
Sizi zorlayan başka sahne oldu mu?
Aileniz, diziyle ilgili nasıl yorumlar yaptı?
'Feride'nin 'Toprak'la olan atışmaları da çok hoş. Aralarında bir şey olabilir mi?BAYRAMIN İLK GÜNÜ EL ÖPMEYE GİDERİM
Bayram ne ifade ediyor sizin için?
Çocukluğum aklıma geliyor. Bayramlıklar, bayram hazırlıkları, Kadıköy'deki şekerciden şeker, kahveciden kahve alışverişi, annemin saçlarımı bigudilemesi, bayram sabahı heyecanı, kalabalık aile sofraları... Aile değerlerinin yaşatıldığı günlerdir bizim için bayramlar. Hâlâ ilk gün aile büyüğümüzün evinde toplanır, büyüklerinin ellerini öpmeye gideriz.
POPÜLERLİĞİN YANINDA VEYA İÇİNDE DEĞİLİM
Popülerlik konusuna nasıl bakıyorsunuz?
Göz önünde olan bir meslek yaptığımız için popülerlik işimizin bir parçası. Bunu yadsımıyorum. Ben yaptığım işin insanlara geçmesini istiyorum. Bunu evde tek başıma oynayarak yapamam. Popülerlik; siz iyi olduğunuz için yaşanan bir şey değildir. O yüzden popülerliğin yanında ya da içinde değilim. İnsanların beni tanımasından memnunum, o ayrı. Ama öncelikli hedefim bu değil.
Dizinin kısa sürede beğenilmesini nasıl yorumluyorsunuz? Reytingler iyi...
Evet, reytinglerin güzel gelmesi bizi çok mutlu ediyor, motive oluyoruz. Deneyimli oyuncularla genç oyuncuların uyumunun seyirciye de geçtiğini düşünüyorum. Konusu itibariyle dizinin herkese dokunan bir yanı var.
10 yıldır bu sektördesiniz. Kariyerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şanslıyım ki sevdiğim işi yapıyorum. Her defasında farklı karakterleri oynamak çok güzel heyecanlar yaratıyor. Tüm karakterler bana tecrübe kazandırıyor. Şimdiye kadar keşke veya 'Bu değil de şu olsaydı' dediğim bir şey yapmadım. Şansım da yaver gittiği için hep mutlu oldum.
Özgür Çevik'le nasıl bir partner oldunuz sizce?
Özgür; naif, içi dışı bir, iyi bir insan. Birbirimize çok ısındık. Sosyal hayatta da birlikte vakit geçirmeye başladık. İkimizin de müzikle ilgileniyor olması çok büyük avantaj. Set araları tüm ekibin de katılımıyla güzel vakit geçiriyoruz. Şarkılar söylüyoruz, müzik yapıyoruz.
ALBÜM ÇIKARMAK İÇİN EVRENE MESAJ YOLLUYORUM
Müzik eğitimi almanızın katkısını görüyor musunuz oyunculukta?
Kesinlikle. Ben Mimar Sinan Üniversitesi'nde konservatuvar okudum. Sadece müzik bölümü yok; orada konservatif bir eğitim aldık. Baleden oyunculuğa kadar. Yani biraz üstüne gitsem resim de yapabilirim. Birbirinden çok uzak şeyler değil. Her karakteri oynarken onun müziğini de duyuyorum ben. O ritim duygusu işime çok yarıyor açıkçası. Bu yönüm benim için avantaj tabi.
Müzik grubu kurup albüm yapma isteğiniz devam ediyor mu?
Onu her zaman söylüyorum ve yapacağım inşallah. Bir gün bu hayata geçecek olursa; şarkı söylediğim kısım enstrüman çaldığım kısımdan daha fazla olacak. Şu an net bir şey yok. Evrene mesaj yolluyorum, idealim bu.