Geçen Şubat ayında, Günay'da izlemiştim Ebru'yu... Yani aradan koca bir 9 ay geçmiş görüşmeyeli... Geçen hafta buluştuk. Bir öğle yemeğini bir röportaj yemeğine çevirmeye çalıştım ama nafile... İşin şakası bir yana, böyle davranmasının kendince haklı gerekçeleri var tabii. Ama onun röportajlık konularda konuşmaması benim gözlemlerimi yazmamı da engellemez değil mi! O zaman başlayalım... Geçen yıl Günay'ın sahnesinde, bayağı bildiğiniz bir tombul görmüştüm ben. O günlerde tam 6 kilo fazlası varmış. Neden derseniz? Stresten...
DÜZEN KİLO VERDİRMİŞ
Evlenmek, yeni bir hayata adım atmak kolay olmasa gerek. Hayat düzene girince, taşlar yerine oturunca fazla kilolar da otomatikman gitmiş. Bayramda yine çalışıyor. Yani evliliğin konforuna(!) kaptırmamış kendini. Çünkü çarkın dönmesi gerek. (Çalışanları var, ailesi var.) Ama bayramdaki iki sahne çalışmasından sonra eşiyle birlikte tatile çıkıyor.
ÇOK MARİFETLİ
Ebru Gündeş'in ev ve el işlerinde çok marifetli olduğunu bilir miydiniz? Evinde bir zamanlar hem dikiş hem de overlok makinesi vardı. Günlük kıyafetler dikiyordu. Sonra örgü örmeye başladı. Evinde bir dolap dolusu yün yumak vardı. Ördükçe örüyordu. Sonra puzzle'a sardı... Ahşap boyamayla uğraştı. Şimdi merakın nedir diye sordum; şimdi dantel örüyormuş... Bir masa örtüsü üzerinde çalışıyormuş bu aralar ünlü sanatçı! Bu yazıyı okuyan ev hanımları "Aa, Ebru Gündeş'in bizden bir farkı yokmuş" diyebilir... Aynen öyle... Çoğu insan için starlık evin kapısından girildiği andan itibaren kapıda bırakılan bir gömlek. Ebru için de öyle. Biz uzun uzun konuştuk... Bu arada damat beyden neredeyse 15 dakikada bir mesaj düştü Ebru'nun telefonuna. Mesajları görmedim ama Ebru'nun yüzündeki ifade her şeyi anlatıyordu aslında. Aşk çok heyecanlı ve insanın enerjisini yükselten bir duygu.
