Vakti zamanında kimin gazına gelip bir iPhone edindiysem, Allah da benim layığımı versin! Çok kararlıydım, iki günde bir, yeni teknoloji diye önümüze sürülen bu telefonlardan edinmeyecek, eski küçük, şahane Nokia'mla birlikteliğimi devam ettirecektim. Zaten tüm gün ekran karşısında yaşayan biri olarak, internetin telefonumda olmasına gerek yoktu. Fotoğrafları da zaten her daim çantamda taşıdığım minik ama becerikli makinemle hallediyordum. Ama işte, dediğim gibi dünyanın en kolay gaza getirilen insanı olarak en sonunda şeytana uydum ve ben de iPhone'lu oldum. Oldum da ne oldu? Ben daha paketi açmadan elimdekinin bir gelişmiş modeli piyasaya sürüldü. Ardından bir yenisi daha... Sonra iPad'ler geldi. 2'si çıkınca, şimdi onlar da alanın elinde kaldı.
TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİM
Sonuçta ben, her ay kök gibi faturadan başka bana artı bir getirisi olmayan iPhone'umu isteyene bağışlamaya karar verdim. iPad'le de işim olmaz. Nasıl olsa üçüncü, hatta sekizincisi bile, piyasaya sürülme zamanı belli olarak sırada bekliyordur. Ben, bu tüketim tuzağına düşmeyeceğim. Yaşasın minik internetsiz, telefon gibi telefonlar... Ben, bu görgüsüzlükte artık yokum
