Instagram'ın son yeniliği olan Reels videoları şu sıralar çok popüler, ancak o videoların izlenmesi için iyi bir video editörüne ihtiyaç var, evde tek başına çekmek çok zor zanaat. Bir de hoplamalı, zıplamalı, danslı videolar daha çok izleniyor. İşler böyle olunca Instagram'ın popüler isimleri de soluğu dans stüdyolarında almış. Bu konuda açık ara en iyi videoları çeken isimlerden biri de Sibil Çetinkaya. Onun videolarında ciddi bir emek var. Dans dersleri ile de işi farklı bir boyuta taşıyacak. Anlayacağınız, gece kulüplerinde dans etmeye benzemiyor bu iş. Instagram'ın yeniliklerine ayak uydurmak istiyorsanız, siz de bir dans stüdyosunun yolunu tutun.
En çalışkan şef!
Ben Bodrum'dayken en çok dikkatimi çeken şef Yağız İzgül'ün paylaşımları oldu. İstanbul'dan bir gün bile çıkamadı, aynı anda iki farklı mekanın sorumlulukları ile uğraştı. Bir tanesi Etiler'de bulunan Scarlet; tüm menüsünü değiştirmiş, baştan aşağı lezzetleri yenilemiş. Mekan steak house konseptinden uzaklaşmış, yeni lezzetler on numara beş yıldız. İzgül, Arnavutköy'de de Padre isimli bir burgerci açtı. Eş zamanlı iki mekanın da lezzetini keşfetmek için uğrayın. Şık bir akşam yemeğine Scarlet'e, ayaküstü bir burger yemeğe Padre'ye.
Yasaklara uymayanın DJ kabini mühürleniyor
İstanbul mekanları, yaz aylarında Bodrum ve Çeşme hattına giden müşterisinin dönmesiyle birlikte artık iş yapmak istiyor. Ancak salgın nedeniyle alınan önlemler kapsamında gece yarısı müziğin sona ermesi birçok işletmeyi mutsuz ediyor. Bazıları da ceza yeme pahasına eğlencesine devam ediyor. Ancak kontroller öyle sıkılaşmış ki, yasağa uymayan bazı mekanların müzik sistemleri, mixer'ları, DJ kabinleri mühürlenmiş. Bakalım ilerleyen günler neler gösterecek?
Ayda 100 bin maske tüketiliyor
İstanbul'un popüler mekanlarından birindeyim... Girişte maskesiz gelenler için dezenfektan ve maske veriyorlar. Kontroller konusunda hayli sıkılar. İşletme yöneticisi arkadaşıma sordum; 'Aylık maske tüketiminiz ne kadar?' diye. 40 bin maske satın alıyorlarmış. Daha büyük, hareketliliği daha fazla olan mekanları da düşünürsek, bu rakam 100 bine kadar çıkar. Burada takıldığım konu şu; maskelerin doğaya verdiği zarardan dolayı tek kullanımlık yerine yıkanabilir maskeleri tercih etsek daha iyi olmaz mı?
