Cumartesi gecesi Cine 5'te Ali Eyüboğlu ile birlikte sunduğumuz
'Her Şeyi Konuşalım' programında Tuğba Özay ile Esra Erol konuğumuzdu. Tuğba, programımızın yayını bittikten sonra sabaha karşı Milano'ya uçtu.
Bugün de 11.45'te Milano Belediye Binası'nda nikahı var. Raşit Bağzıbağlı krem rengi bir elbise hazırlamış tören için. Onu da Milano'da yakaladım, konuştuk. "Çok romantik bir elbise hazırladım. İpek şifondan, işlemeli bir elbise oldu. Eldiven kullandım, duvak yerine de küçük bir şapka. Hiçbir abartıya yer vermedik" dedi.
Nikahtan sonra küçük bir grupla birlikte Bvlgari Otel'de bir kutlama yapılacak. (Türkiye'den sadece üç yakın arkadaşı gitti.)
Ve Tuğba evli bir kadın olarak cuma günü İstanbul'a dönecek. Adını Mario olarak telaffuz ettiği (gerçek adını bütün ısrarlara rağmen söylemiyor) eşi ise Tuğba'dan beş gün sonra İstanbul'da olacak. Tuğba'yı 16 yıldır tanıyorum. Hayatının pek çok dönemine de tanıklık ettim. Ama onu ilk kez bu kadar gizemli ve suskun görüyorum. Belki de hayatında ilk kez evliliğiyle kendine ait bir dünya yaratmaya çalışıyor ve özelinin özel kalmasını istiyor kim bilir... Peki Mario niçin bu denli özel? Bunu da sorduk... "İlk kez hayatın tüm renklerini bir insanla boyuyorum. Bugüne kadar hep beni değiştirmeye çalıştılar. Artık öyle bir şey yok" dedi. Tuğba zor günlerden geçti. Hayata hep meydan okur bir tavrı vardı. Yaralandı, hırpalandı ama şimdi önünde yeni bir hayat var. Geçmişle hesaplaşmalar bitti mi peki? (Aşağıdaki şarkı sözlerine bakın, siz karar verin.) Bu ayın sonunda ilk albümü ile şarkıcılık sınavı verecek. Albümdeki bütün şarkı sözlerini kendisi yazmış. Her şarkı sözü, Tuğba'dan izler taşıyor. Şarkı sözü dedimse, öyle üç beş satırlık sözler sanmayın. Oturmuş, yazmış da yazmış. Bunlardan biri çok dikkatimi çekti. Eminim, sevgilisiyle problem yaşayan, ardında yaralı ilişkiler bırakan pek çok kadın bu şarkıda kendini bulacak. İşte Tuğba Özay'ın kaleminden; 'Vay Seni Adam Görünen Madam':
Sen değil miydin aşkımdan ayaklarıma kapanan. Karşımda kaybetme kaygısıyla ağlayan. Yokluğuma dayanamayıp kendini alkole vuran... Vay seni adam görünen madam. Sen değil miydin tanrıdan sonra bana tapan. Tüm şarkılarda beni bulan... Sevdayı ilk kez benimle tadan. Vay seni adam görünen madam... Sen değil miydin her kavganın sonunda, ayrılmak istesem de bırakmayan. Ben kaçan, sen kovalayan, ben yorulan, sen çılgınlaşan... Sen değil miydin herkese kafa tutan, güçlüye meydan okuyan, benliğimde, yüreğimde, nefesimde can bulan. Sen değil miydin bitsin dediğimde, son bir şans için yalvaran. Çektirdiği çileye pişman olup kahrolan...
Şarkı böyle uzayıp gidiyor... Bilenler de bu sözlerin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Tuğba'ya bunca yorgunluğun sonunda mutluluklar diliyoruz!
