
Pandemi süreci evde benim için güzel geçti. Beni tanıyanlar çok iyi bilir, evcimen birisiyim, işim yoksa günlerce evden çıkmam. O yüzden durumu çok yadırgamadım.

Bu sene moda haftasını dijital olarak gerçekleştirdik. Tüm dünya durmuştu İstanbul buna cesur yürek olarak davrandı. Dijital olarak ilk yapan İstanbul Moda Haftası oldu.

Türkiye bekası, her zaman Türkiye'ye bir şey olmaz algısı veriyor.

Anne olmaya tek kelimeyle bayıldım, ruhumda varmış. Bebeğime kendim bakıyorum, bakıcımız yok. Bakıcıya karşı değilim ama doya doya yaşamak istiyorum çünkü çok hızlı büyüyorlar. Her şeyiyle kendim ilgileniyorum ve bundan çok keyif alıyorum.

Annelik insanı gerçekten törpülüyor ve daha sabırlı yapıyor. Hayata sil baştan başlamanızı sağlıyor. Her şeye onun gözünden bakıyorsunuz. Eskiden 24 saate 48 saat sığdırırdım, anne olduktan sonra 72 saat sığdırır oldum. Bazen sadece bir saat uyduğum oluyor ama ilginç bir şekilde annelik gücü geliyor ve o kadarlık uykuyla bile dimdik ayaktasın.
Seçil Gür
'ŞARKI VERME KONUSUNDA BENCİLİM'

2019 yılında şarkı arayışındayım, aranjörüm sayesinde Serdar Ortaç ile tanıştım. İlk başta Serdar'dan elektrik almadım. Bana çok fazla şarkı dinletmişti ve sürekli yarıda kesiyordu. Aranjörümü arayıp "Beni buradan çıkart" dedim.

Serdar, yeteneğini kibire dönüştürmemiş nadir insanlardan biri. İşimizi ve ilişkimizi çok iyi yönetiyoruz. Birlikte beste yapıyoruz.

Besteler çocuğun gibi oluyor. Şarkı verme konusunda bencilim.
Oya Başar
'BU ÜLKEDEN BAŞKA BİR ÜLKEYE GİTMEK İSTEMEM'

Bu hastalık zengin, fakir, kadın, erkek, çocuk hepimizi etkiledi. Hepimizin eşit olduğunu gördük. Dokunmayı severim, sarılmak isterim. Dokunamamak kendimi potansiyel suçlu gibi hissettirdi.

Çocuğun varsa her zaman bir gözün açık uyursun. Büyüdükleri zaman dertleri daha da büyüyor. Çocuklarıma bakıp "Siz benim Oscar'larımsınız" diyorum, benim iki tane Oscar'ım var.

Birlikte çalıştığım bütün gençler çok şeker, çok tatlı, çok iyi oyuncular çıktılar. Ben de onlardan çok şey öğreniyorum, öğrenmenizde gerekir. 'Ben oldum' dediğiniz zaman her şey bitmiştir zaten.

Kendi ülkemi çok seviyorum, bu ülkeden başka yere gitmek istemem.

Uzun zaman oynamak için tiyatro oyunu aradım ama beni 'Plastik Aşıklar' kadar heyecanlandığım bir şey çıkmadı. Bunu okuyunca çok sevdim hemen yapalım diye düşündüm ve iyi ki yapmışım, tiyatro bana çok iyi geldi.
Begüm Birgören
'SAHNEDEN İNİP KINA GECEME YETİŞTİM'

'Plastik Aşklar', iki kadının kendi arasında ve içlerinde yaşadıkları yolculuğu anlatıyor. Kadın hikayesi anlatıyor olmak harikulade. Oya Abla, sevgi vermekte o kadar cömert ki, ustalığını da tatlı tatlı sevgi yoluyla aktarıyor. Seyirciyi bu kadar elinde tutan aktörle oynamak keyifli.

Oyundan çıkıp kına geceme gittim. Ertesi sabah bir uyandım yüzüklerim yok. Yüzüklerimi tiyatrodaki bir arkadaşımıza emanet etmiştim, o da bana sahneden inince peçeteye sarılı bir biçimde geri verdi. Kulise girince makyajımı temizlerken yüzüklerimi de çöpe atmışım. Sağ olsunlar arkadaşlar bulup bana verdiler.