LEVENT TÜZEMEN: Yanlış kadro!
Fernando-Ndiaye ikilisi Galatasaray'ın Melo-Selçuk ikilisinden uzun süre sonra yakaladığı en önemli orta alan ortaklığıydı. Ndiaye satıldı. Fernando ciddi sakat... Zirveye oynayan takımlar içinde 4-2-3-1 sistemine göre şu anda en zayıf ikililer Galatasaray'da bulunuyor. Fernando dönünceye kadar Terim bu sorunu çözemezse, Galatasaray sıkıntı yaşar. Terim'in elinde savunmanın önünde oynayacak hafıza kartı en güçlü olan tek isim Selçuk İnan'dır. Bu alanda bana "Hangi ikili birlikte oynamaz?" diye sorarsanız cevabım kesinlikle "Donk-Tolga Ciğerci birlikte oynamaz" olur.. Neden mi? Bu iki oyuncu sadece rakibi karşılar ve mücadele eder. Sakar Tolga sadece çok koşar. Ancak bu ikili etkili uzun top atamaz, kilit pas veremez, oyuna kalite katamaz. Çünkü teknik kapasiteleri, becerileri, oyun zekaları üretmeye yetmez ve bir Selçuk etmez. Tolga ile Donk'un oynaması Galatasaray'ın alıştığımız etkili pas kalitesine de zarar verdi.
Fatih Terim'in kulübede Selçuk'u oturtması Galatasaray'ın senkronunu bozdu. Belhanda da olmayınca "Oyunu yönet" anlayışı sadece Feghouli'nin üzerine yıkıldı. Kilit pas atan oyuncunun olmaması özellikle Rodrigues'in etkili bindirmeler yapmasını engelledi. Ayrıca Yasin'in ne oynayacağını kestirmek güç. Rodrigues'in arka direğe yaptığı ortaya Yasin koşacağına Gomis'in alanına depar attı. Oysa Eren Derdiyok Kayseri'de aynı ortayı arka direkte gol yapmıştı. Yasin yerine Eren-Gomis ikilisiyle başlamak daha doğru olurdu. Galatasaray'ın bu yenilgisinde oyuna sahip olamamasının yanı sıra yanlış çıkan 11'in payı çok büyüktü. Terim'in Selçuk ile Konya'da ikinci yarı etkili oynayan Belhanda'yı düşünmemesi Tolga-Donk tercihi Galatasaray'ın yenilgisinde başrolü oynadı. Skor 2-0 olduktan sonra önce Eren'i sonra Belhanda'yı düşünmek geç bir hamleydi. Ayrıca Yasin dökülürken Feghouli çıkmazdı.
Dilerim bu yenilgi Galatasaray'da ayakları yere bastırır ve teknik heyetin orta alan tercihlerini bir daha gözden geçirmesini sağlar.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Galatasaray'da sıkıntı artar!
Sivas'taki kritik mücadele dengeli ve iki taraf için de kontrollü başladı... Sivas biraz daha önde oynamaya çalışıyordu... Ama kısa sürede iki ani Galatasaray atağında nereden çıktığını anlamadığım çağ dışı ofsayt taktiği uyguladılar. Bunları hasarsız atlattıktan sonra Muslera'nın hediye ettiği kornerden skor avantajı yakaladılar... Bu golle Galatasaray kısa süre bir şok yaşadı ardından oyunun kontrolünü eline geçirdi. Tehlikeli ataklar geliştirmeye başladılar. Bu arada Sivas skor avantajıyla ofsayt taktiğini bırakmış, geride kalabalık ve sakin kalıyordu. Ama 3. bölgeye gidişlerinde pozisyon bulma yerine basit top kayıpları yapıyorlar, bunda da Galatasaray'ın tehlikeli atakları gelişiyordu.
İkinci yarıya Galatasaray yine hızlı başladı... Sivas savunmaya devam ediyordu. İlk yarıya oranla Galatasaray'ın ofansif girişimleri daha da riskliydi... Bunun sonucunda Sivas çok baskı yediği bir ortamda yakaladığı pozisyon sonunda penaltı kazandı ve farkı ikiye çıkardı. Sonrasında Galatasaray için işler daha da zorlaştı. Fatih Terim, Eren'i oyuna sokarak çift santrfora döndü. Orta sahada Feghouli ile Donk'un bir arada kalması riskli anlayışta sıkıntıları beraberinde getirecekti. Maç öyle de gidiyordu. Terim bunu görüp Belhanda- Feghouli değişikliğine gitti. Sivas, elverişli bulduğu ortamı üçüncü golle değirlendiremeyince, bir de üstüne gol yedi. Maç tekrar hararetlendi. Golün hemen arkasından Eren çok müsait durumda beraberlik şansını kullanamadı. Bu baskıda kaleci Tolgahan'ın hatasında Galatasaray yine beraberliği buluyordu ancak Medjani tam çizgi üstünden topu çıkardı. Galatasaray çok önemli üç puan kaybetti ama yine de 2-0'dan sonra oyunu bırakmayışları, beraberliği kaçırmaları da Terim'in hırsının yansımasıydı.
Fernando'nun ciddi sakatlığı ve Ndiaye'nin gidişi Terim'in elini zayıflatmıştı dün de Gomis'i çok güçsüz gördüm. O da bu durumda olursa sıkıntılar daha da artar gibi görünüyor. Japon Nagatomo'yu çok iyi tanıyorum. Galatasaray'a faydalı olacaktır. Daha yeni gelmiş oyuncuyu ilk 11'de sahaya çıkarması Terim'in hiç tarzı değildir ama dün oynattı. Demek ki bir bildiği vardı.
RIDVAN DİLMEN: Kaybetmek için her şeyi yaptı
Haftanın en faydalı golü Negredo'nun attığı gol oldu... En azından Bursa gibi önemli bir deplasmanda 1 puanı getirdi Beşiktaş'a... Başakşehir ile Galatasaray'ın önüne tepside puan geldi. Beşiktaş ve Fenerbahçe ile puan farkını artıracaklardı ama saat 18.00 itibariyle en şanslı takım haline gelen Galatasaray da o puanları alamadı.
Galatasaray maç boyunca kaybetmek için her şeyi yaptı. Sivas da şuursuzca oynayıp, son 15 dakika kazanamamak için her şeyi yaptı. 9 dakika uzatma var maçta. Demek ki kaliteli bir oyun yok. Türkiye'de gördüğüm en güzel zemin derken, Muslera'nın önünde top sekti ve Fenerbahçe'nin yediği gollerden birini yediler. Sevmediğim bir şey ama dilimde tüy bitti, Muslera gibi önemli bir kaleci sabah-akşam aynı golü yiyip tedbirini almıyorsa, diyecek bir şey yok. Birçok teknik adamla çalıştı, belli ki bu kaleci çıkmıyor. Rakip topa vurup direğin dibine giderse topu kimse çıkaramaz. 2-0 sonrası top direğin dibinden yine gitti. Geri pas hızlı geldi, bir de sekti hatta kaçırabilirsin de. Bunlar oyunda var ama sahaya çıkışa bakınca ben doğru bir takım olduğunu düşünmüyorum. 4 stoper benim ölçümde; Donk, Denayer, Maicon ve Tolga. İlk kez oynayan bir sol bekin (Nagatomo) var. Samet Aybaba Sivas'ı gömmüş. Gömünce Galatasaray olduğu yerde kaldı. Ben devrede Terim'in hamle yapmasını bekliyordum ama o, 2-0'dan sonra yaptı. Sivas da yaslandıkça yaslandı. 2-2 olabilir miydi? Olabilirdi ama çok önemli bir haftada, önemli bir fırsatı kaçırdı. Gördüğü halde devrede iki oyuncu ile birlikte formatı da değiştirmesi gerekiyordu. Yaptıktan sonra yetişemediler. Terim'in bu maçta Selçuk'a ihtiyacı vardı.
Hakemi beğenmedim. Kartlarda da sıkıntı vardı. Bir de çok konuşuyor. Zaten uzatmanın 1.5 dakikası kendi konuşmaları. Vermediysen vermedin açıklama yapmana gerek yok, devam et gitsin.
Türkiye Ligi'nde her şey kaosa girdi. Başakşehir dramatik bir şekilde beraberlik golü yedi. Zaten kötü de oynadılar. Buna rağmen takipçisine bir puan daha fark attı. Şenol Güneş üzüntülü. Aykut Kocaman üzüntülü... Bu ligde 14'te 14 çok zor. Ama potansiyeli olan takım Beşiktaş. Onlar da geçen seneki sıkılıkta değiller.
AHMET ÇAKAR: İçine Tudor kaçmış!
Dün gece maçı izlerken Galatasaray'da eski teknik direktör Igor Tudor'un ruhuna ait esintiler hissettim... Adeta Fatih Terim'in içine yarım porsiyon Tudor kaçmıştı. O nasıl bir orta saha? Donk ve Tolga, yaratıcı özelliği çok az olan, mücadele ve kesici özellikleriyle ön plana çıkan, hücum aksiyonlarında fazla etkili olmayan iki adam. Nagamoto adlı bir Japon alınmış, iki idmanla sol tarafa konulmuş. Tanımasak, adını sanını duymasak PAF takımdan alınmış, genç, çelimsiz bir oyuncu diyeceğiz. İlk yarıda Muslera'nın laubaliliğinden gelen korner ve ardından da kornerden yenen kafa golü... İşte bu golleri Tudor zamanında da G.Saray çok yiyordu. Duran top ya da kornerden yedikleri gibi. İlk yarıda Sivasspor top rakipte olmasına rağmen, iyi alan kapattı. Sakin oynadılar, oyun disiplininden hiç kopmadılar. Aslında baktığımızda son 10 dakika dışında sahada Galatasaray diye bir takım yoktu. Feghouli yok, Yasin yok, tabii onlar olmayınca da sürekli ofsayta düşen Gomis de yok. İkinci yarıda Belhanda girdi de Galatasaray hem hücumda hareketlendi hem de Eren ile kendisini umutlandıracak golü buldu. Ya Denayer'e ne diyelim! Ceza alanına giren rakibine göstere göstere penaltı yaptı. Ama bir takımın stoperi skor 1-0 devam ederken, rakibin koltuk altına girip böylesine açık bir penaltı yaptırıyorsa bunun da tartışılması lazım. Bu hafta şampiyonluğa oynayan 4 takım da puan kaybetti. Ama kutlanması gereken bir Sivasspor var. Aybaba'nın oyuncuları Başakşehir ve Beşiktaş'tan sonra Galatasaray'ı da yenmeyi başardılar.
Hakem için kolay gibi görünen bir maç olsa da çalınacak bir ters düdük, biraz disiplin zaafı maçı çok zora sokardı. Ama Fırat Aydınus, bu yıl oldukça iyi maçlar yönetmeye başladı. Dün gece de mükemmele yakın bir performans gösterdi. Disiplinden taviz vermedi, oyuncularla fazla yüzgöz olmadı ve maçtaki verdiği doğru ama zor penaltı kararı ile de notunu yükseltti.