6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.
İstanbul'da rengârenk bir yeryüzü sofrası | Video

İstanbul'da rengârenk bir yeryüzü sofrası | Video

26.04.2022 | 09:55

Tarlabaşı Dayanışma ve Dertleşme Grubu’nun geleneksel olarak düzenlediği iftar sofraları, her renkten, her dinden ve her ırktan insanı bir araya getiriyor. Grubun kurucusu Kadir Bal: Sofra bahane, dayanışma şahane...

İstanbul'da Tarlabaşı Dayanışma ve Dertleşme Grubu'nun her yıl ramazan ayında kurduğu geleneksel iftar sofraları bu yıl da yüzlerce insanı bir araya getiriyor. Ramazan ayının her cumartesi günü düzenlenen sokak iftarlarında her dinden, milletten ve sınıftan insan aynı sofrada buluşuyor. Tarlabaşı Dayanışma ve Dertleşme Grubu, 11 yıl önce Urfalı Mehmet olarak da bilinen Mehmet Yeralan ve Kadir Bal öncülüğünde kuruldu. Grup, Tarlabaşı başta olmak üzere Avcılar, Esenyurt gibi göçmen ve mültecilerin yoğunlukta olduğu semtlerde faaliyet gösteriyor. Farklı kentler ve Balkanlar'daki mülteci kamplarına da ulaşan grup, evsizler, sokakta kalan çocuklar, madde bağımlıları ile de iç içe dayanışma içinde. Grup ayrıca sağlık, hukuki destek ve iş arayanlara destek sağlıyor.


'BU SOFRADA EŞİTLENİYORUZ'
Bir arkadaş topluluğu olarak imece bir inisiyatif olduklarını dile getiren Kadir Bal, "Tarlabaşı bir istasyon gibi. İstanbul'un yabancısı olanlar ilk acemiliğini burada atıyor. Biz de 20'nin üzerinde farklı mülteci çevresiyle oturup kalkıyoruz. Sadece mülteciler değil, ülkemizin dört bir yanından insanlarımız var. Hacca giden insanlar nasıl ihrama girerek bütün renklerinden, makamlarından ve kültürlerinden uzaklaşıp eşitleniyorlarsa biz de bu sofralarda eşitlenmeye çalışıyoruz. Ramazanda dayanışma amacıyla iftar sofraları kuruyoruz ama yılın 12 ayı boyunca sofralar kurmaya devam ediyoruz. Sofra bahane, dayanışma şahane diyoruz" dedi.

'ÇOK ŞEY ÖĞRENİYORUM'
İftar programlarıyla insanların birbiriyle kaynaştığını ve sosyalleştiğini söyleyen Mehmet Yeralan ise, "İlk başladığımızda 20 kişiydik ama yıllar geçtikçe sayımız arttı. Sofralarımız doldu taştı ve şimdi 300 kişiyi buluyoruz. Biz bir yardım grubu değil, bir dertleşme grubuyuz, insanların derdiyle dertleniyoruz. Ben de eşim ve 5 çocuğumla birlikte hep buradayım" diye konuştu. Yeralan'ın kızı Sudenur şunları söylüyor: "En çok ramazan ayını seviyorum, çünkü hep birlikte sofraya oturuyoruz, sohbetler ediyoruz. Her memleketten insar var. Onlarla bir aradayken çok şey öğreniyorum." İlk kez 3 yıl önce iftar sofrasına katıldığını söyleyen Zeynep Dilara Aslan ise, "Burası bana hayatta herkesin bir rolü olduğunu hatırlatıyor. Biri yemeğe geliyor, diğeri yemeği yapıyor, biri çay veriyor, biri dağıtıyor, diğeri topluyor... Her milletten insan, sadece insan olarak birlik duygusuyla burada toplanıyor. Bu çok güzel" dedi.
Sıradaki

OTOMATİK OYNAT

SON DAKİKA