TRENDE bir adam mandolinle "Fındık dalları" türküsünü çalıp söylüyordu. Heves edip evde babama söyledim. Mandolin alıp geldi. "Bunu istemediiim bunun sapı uzun değiiil" diye ağladım. Meğer bağlama demek istermişim. Değiştiremedik. Klasik Batı hocası Kırım mültecisi bir hocadan ders aldım. 1 ayda notayı öğrenince hoca da şaşırdı. Bayram Aracı vardı. Büyük sanatçı, tek başına orkestraydı. Ondan çok şey öğrendim. Sonra İstanbul... Zeki Müren'den, Mahzuni Şerif'e kadar çok kişiye plaklarında çaldım. Ahmet Sezgin'in baş bağlamacısı ve bestecisiydim. Bestelerimi sen oku derler kabullenmezdim. Mahmut Tezcan tavla oynarken "yenilirsen bana plak yapacaksın" dedi yenildim. "Başa gelen çekilirmiş" şarkımı plağa okudum. Yalandan yenilmiş olmayasın abi? Yok ama Mahmut zar tutmuş yıllar sonra söyledi (gülüşmeler) Sahneye niye çıkmadın hiç? Utangaçtım, hâlâ da öyleyim. Sonra ben işin mutfağını severim. Çalayım, eşlik edeyim, yöneteyim falan. Kimseye anlatmadın bana ilk aşk maceranı anlatır mısın? Baba dostusun, mecburen anlatacağım. 17 yaşımdayken herkes "2 Şubat'ta kıyamet kopacak diyordu. Papazlar söylemiş, yayılmış. Ben de Samsun'dan kalkıp Edirne'ye gittim. 2 gün sürdü yol. Çünkü Edirne'de akraba düğününde görüp beğendiğim bir kız vardı. Kopacaksa onun yanındayken kopsun kıyamet dedim. Bekledik kopmadı. Fena mı olmuş? Babası göreydi ben de görürdüm kıyameti (gülüşmeler).