Hz. İbrahim (as.), putlara karşıydı, çünkü tek bir Allah'a (cc.) inanıyordu ve putperestliğin yanlış olduğunu düşünüyordu. Putların insan yapımı olduğunu ve gerçek bir güce sahip olmadıklarını savunuyordu. Bu inanç, İslam'ın ve hatta İbrahimi dinlerin temel taşlarından biridir. Tevhid inancını, yani Allah'ın (cc.) birliğini vurgular. Meryem Suresi 40-41-42. ayet okunuşu, Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı da bu hususu açıklar.
Meryem Suresi'nin 40-41-42. ayetlerinin okunuşu şu şekildedir:
40. Ayet: "İnne nahnu nerisü'l-arda ve men aleyha ve ileyna yurceûn."
41. Ayet: "Vezkur fil kitabi İbrahime, innehu kâne siddîkan nebiyyâ."
42. Ayet: "İz kâle li ebîhi yâ ebeti lime ta'budu mâ lâ yesmeu ve lâ yubsiru ve lâ yugni anke şey'â."
Bu ayetler, Allah'ın (cc.) birliğinden, tevhid inancının öneminden ve Hz. İbrahim'den bahseder.
Meryem Suresi'ni okuyan kişiye, içinde adı geçen peygamberlere iman eden kişilerin sayısınca sevap verileceği belirtilmiştir. Daha pek çok fazileti bulunan Meryem Suresi'nin 40-41-42. ayet Arapça yazılışı şöyle ifade edilir:

Arapça okumayı bilmeyenler, bu ayetlerin Türkçe okunuşlarını incelemelidir. Anlamını öğrenmek için ise mealine ve tefsirine bakılmalıdır.
Meryem Suresi'nin 40-41-42. ayetlerinin Türkçe anlamı incelendiğinde, Allah'ın (cc.) birliğine inanmanın gereğinden, putlara tapmanın saçmalığından ve Hz. İbrahim'in (as.) aklından ve imanından bahsettiği görülür. Meryem Suresi 40-41-42. ayet Türkçe anlamı ise aşağıda verildiği gibidir:
(40) "Yeryüzü ve onun üzerindekiler sonunda yalnız bize kalır ve hepsi bize dönerler."
(41) "Bu kitapta İbrâhim'i de okuyup an! Kuşkusuz o, özü sözü doğru bir insan, bir peygamberdi."
(42) "Bir gün babasına şöyle demişti: Babacığım! Duymayan, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bir şeye niçin taparsın?"
Bu ayetlerde, Allah'ın (cc.) kıyamet günü insanları hesaba çekeceği ve herkesin yaptıklarının karşılığını alacağı vurgulanır. Ayrıca, Hz.İbrahim'in (as.) babasına putperestliği bırakması ve Allah'a (cc.) yönelmesi gerektiğini söylemesi anlatılır.