Kur'an-ı Kerim Müslümanlar için hayatın her alanına rehberlik eden ilahi bir kaynaktır. Kur'an'da geçen Şuara Suresi de Hz. Musa, Hz. İbrahim, Hz. Nuh, Hz. Hûd, Hz. Salih ve Hz. Şuayb gibi peygamberlerin kıssalarına yer vererek geçmiş toplulukların hatalarından ders alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Şuara Suresi 157-158-159. ayet okunuşu, Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı da bu derslerden birine odaklanmaktadır.

İsmini Arapça şairler anlamına gelen ve surenin 224. ayetinde geçen "eş-Şu'arâ" sözcüğünden alan Şuara Suresi Kur'an'ın 26. suresidir ve kutsal kitabın 19. cüzünde yer almaktadır. Surede, peygamberlerin tebliğ süreçleri, kavimlerinin onlara karşı tutumları ve Allah'ın bu kavimlere verdiği cezalar anlatılmaktadır. Bunun yanı sıra Kur'an'a yöneltilen kötü iddialara cevap verilmekte ve Kur'an-ı Kerim'in ilahi bir kitap olduğundan bahsedilmektedir.
157, 158 ve 159. ayetler ise Hz. Salih'in peygamber olarak gönderildiği Semud kavmi ile ilgilidir. Semud halkı, Allah'ın mucizelerine rağmen inkârcı tutumlarını sürdürmüş, Allah'ın ayetlerine karşı gelerek, Hz. Salih'in tebliğine kulak asmamıştır. Allah, bu kavmi helak ederek, onların küstahlıklarının karşılığını vermiştir.
İlgili ayetlerin okunuşları ise şu şekildedir;
157. Fe akaruha fe asbehu nadimın
158. Fe ehazehümül azab inne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın
159. Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym
NOT: Arapçada yer alan bazı harflerin, Latin alfabesinde ses karşılığı bulunmamaktadır. Dolayısıyla Kur'ân'ın hatasız okunması ve harflerinin doğru telaffuz edilmesi için Mushaf'ta olduğu gibi Arapça alfabe ile yazılmış halinin okunması daha uygundur.
Şuara Suresi Okunuşu İçin Tıklayınız
Şuara Suresinin 157, 158 ve 159. ayetlerinde Semud kavminin Hz. Salih'in uyarılarına karşı sergilediği tutum ve ardından başlarına gelen felaket anlatılmaktadır.
157. Ayet: Derken onu kestiler, fakat pişman oldular.
Bu ayette Semud kavminin Hz. Salih'in kendilerine bir mucize olarak gösterdiği dişi deveyi öldürdükleri anlatılmaktadır. Hz. Salih, kavmine bu deveyi öldürmemeleri gerektiğini, aksi takdirde büyük bir azaba uğrayacaklarını söylemiştir. Ancak kavmin inkarcıları bu uyarıya kulak asmamış ve Allah'ın gönderdiği mucizeyi ortadan kaldırmışlardır. Ayetin devamında onların pişman oldukları belirtilse de bu pişmanlık Allah'ın azabını engelleyememiştir.
158. Ayet: Böylece onları azap yakaladı. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.
Bu ayette Semud kavminin aniden gelen korkunç bir ses ve bir depremle helak olduğu bildirilmektedir. Bu felaket Allah'ın emrine karşı gelen bir topluluğa verilen ilahi bir ceza olarak yorumlanmaktadır.
159. Ayet: Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.
Surenin 159. ayetinde iki önemli sıfat öne çıkmaktadır "Azîz" yani, mutlak güç sahibi ve "Rahîm" yani, çok merhametli. Allah'ın hem sonsuz kudret sahibi olduğunu hem de merhametinin sınırsız olduğunu vurgulayan bu ayette Semud kavminin başına gelen olayın tüm insanlık için büyük bir ders niteliği taşıdığı da vurgulanmaktadır.