Helak olan kavimler, Allah'ın (cc.) emirlerine uymayan, peygamberlerini yalanlayan ve zulümde bulunan topluluklardır. Allah'ın (cc.) uyarılarına rağmen doğru yola dönmedikleri için helak edilmişlerdir. Lut kavmi, Semud kavmi ve Ad kavmi gibi topluluklar, O'nun gazabına uğramış ve yok olmuşlardır. Taha Suresi 133-134-135. ayet okunuşu, Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı incelendiğinde helak olanların imansızlığından bahsettiği görülür.
Hz. Musa'nın (as.) hayatından Allah'a inanmayanların helakına kadar pek çok konuya değinen Taha Suresi'nin 133-134-135. ayetlerinin okunuşu şu şekildedir:
133. Ayet: "Ve kâlû lev lâ ye'tînâ bi âyetin min rabbihî ev lem te'tihim beyyinetu mâ fîs suhufil ûlâ."
134. Ayet: "Ve lev ennâ ehleknâhum bi azâbin min kablihî le kâlû rabbenâ lev lâ erselte ileynâ resûlen fe nettebi'a âyâtike min kabli en nezzile ve nahzâ."
135. Ayet: "Kul kullun mute rabbi fe terabbesû fe setâ'lemûne men eshâbu sırâtis sevîyi ve men ihtedâ."
Bu ayetler, Allah'ın (cc.) sonsuz hikmet ve kudret sahibi olduğunu, ona inanmayan zalimlerin O'nun gazabına uğradıklarını ve kimin hidayet sahibi olduğunu yalnızca O'nun bilebileceğini bildirir.
Kutsal kitap Kur'an-ı Kerim'i Arapça okumak, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) sünnetine uygun bir ibadet şeklidir ve bu nedenle daha fazla sevap kazandırır. Taha Suresi 133-134-135. ayet Arapça yazılışı ise şu şekilde:

Kur'an-ı Kerim'i Arapça okumak, Müslümanlar için daha sevap kabul edilir. Çünkü Kur'an, Arapça olarak indirilmiştir ve orijinal dilinde okunması, Allah'ın (cc.) kelamını en saf haliyle anlamayı sağlar.
Taha Suresi'nin ne gibi mesajlar içerdiğini anlamak için mealinin detaylarına inmek ve onlar üzerinde düşünmek şarttır. Her bir ayeti ders niteliğinde olan Kur'an'ın 20. suresi olan Taha Suresi'nin 133-134-135. ayetinin Türkçe anlamları ise şöyle:
(133) "O, rabbinden bize bir mûcize getirseydi ya!" dediler. Peki önceki sahifelerde bulunan açık kanıt onlara gelmiş değil mi?"
(134) "Eğer biz bundan önce onları bir azapla helâk etmiş olsaydık mutlaka şöyle diyeceklerdi: "Ey rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, şu zillet ve rezillik başımıza gelmeden önce ona uymuş olsaydık."
(135) "De ki: "Herkes beklemekte, siz de bekleyin bakalım. Dosdoğru yolda yürüyenler kimmiş ve hidayete erenler kimmiş, yakında anlayacaksınız!"
İnsanların Allah'tan mucize istemeleri ve geçmişteki peygamberlerin getirdiği açık delilleri görmezden gelmeleri konusunu ele alan ayetlerdir. Allah (cc.) eğer onları daha önce azapla helak etseydi, peygamber gönderilmediği için şikayet edeceklerini belirtir. Son olarak, herkesin beklemesi gerektiği ve doğru yolda olanların ve hidayete erenlerin yakında belli olacağı hatırlatılır.