Gönüle uçak düştü bir kanat bulamadım, diyen şarkı sözü vardır ya... Aynen öyle hepimizin yüreğine bir uçak düştü, yaktı, kavurdu içimizi. Ekrem Bora ustayı, dün Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi'nde dün saat 13.45'te kaybettik. Yukarıdaki mısrayı niye yazdım derseniz eğer, gerçek soyadı "Uçak" da oradan mülhem söylüyorum bunu. 78 yaşındaki bu çok özel adam ne yazık ki 2 yılda art arda alt edip, kıyısından döndüğü ölüme yenildi. Elbette her nevi yayın organında saygıyla sevgiyle anılacak bugünlerde. Ama ben öz ağabeyimi kaybetmiş gibi hissedişimi yazmak istiyorum. Ekrem abiyle 40 yıl öncesine dayanan bir gönül rabıtamız var. Hem anne-baba dostu oluşundan çok genç yaşımda tanışmamız, hem koca bir hayatı paylaştığı eşi Gül Uçak ablamın Adanalı toprağım kızı oluşu. Onlar sayesinde evlatlarıyla da sohbet muhabbet günleri... Sadri Alışık-Çolpan İlhan gibi yine aile dostlarının Boğaz'daki yalısında geçen yüzmeli-gülmeli anlar, anılar. Son görüşmemiz kısa süre önce. Fotoğrafını çekmek istemedim, zaten o da istemezdi. Hayli yorgundu çünkü. Sözleştik, en kısa zamanda yine neşe, sağlık dolu "artiz" pozlarını çekecektim Ekrem abimin. Kısmet değilmiş. Arada sinema sevdasını konuşuyorduk. 17. Altın Koza için Adana'daydık mesela. Demişti ki; "Bak Savaş'ım, bizim işle sizin iş benziyor; ikisi de özveriye ve tutkuya endeksli çünkü. 1953'te 'artist yarışmasında' birinci olarak adım attım beyazperdeye ve hayatımı adadım yarım asırdan fazladır. Gönülden tutkallı olmazsan eğer bu işin kahrı çekilmez. Çünkü sinema bizim jenerasyona para kazandırmadı. Prodüktörlere yardım ediyor, film bitiriyorduk. 58 yılımı verdiğim sinemadan bir dikili ağacım olmadı. Halen dimdik ayaktayım çünkü aşkla bağlıyım. Evimdeki mutluluğum önce dilime, sonra ciğerlerime sıçrayan kanseri yenmemi sağladı. Dizi filmlerin de olması gerekiyor elbette ama sinemayı dizilerin gölgesinden kurtarmalıyız. Genç jenerasyonda öğrencilerim var. Mesela Kıvanç (Tatlıtuğ) ve dizi filmlerde ön plana çıkan Kenan İmirzalıoğlu. Bu çocuklar sinemada bizim kuşağın yerini doldurabilecek kapasitede. Ama oyunculuğun hakkını veremeyenler de var elbette." Kızı Yasemin Uygunmert, babasının yarın Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verileceğini söyledi.
Film çeviremeden askere gitti
Gerçek adı Ekrem Şerif Uçak olan Ekrem Bora, 1934'te Ankara'da doğdu. İlkokuldan sonra, Sultanahmet Devlet Basımevi Kursu'nu bitirerek mürettip ve mücellit diploması alan Bora, 1953'te Yıldız Dergisi'nin açtığı sinema artist yarışmasında birinci olmasına rağmen film çeviremeden askere gitti. Bora, 1955'te askerlik dönüşü ilk filmi "Alın Yazısı"nı çevirdi. İki yıl aradan sonra tekrar sinemaya dönen Bora, çok sayıda sinema filminde rol aldı. Bora'nın aldığı ödüller arasında 1966'da Altın Portakal'da "En İyi Erkek Oyuncu" ile 1991'de Antalya Film Şenliği'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülleri sayılabilir.
Arkadaşları yıkıldı
Ekrem Bora'nın hayatını kaybetmesinin ardından Yeşilçam'ın yıldızları ünlü aktör hakkında şunları söyledi:
Türkan Şoray: Şu anda çok üzgünüm. Bir şey söyleyemeyeceğim.
Ediz Hun: 15'ten fazla filmde birlikte çalıştık. Sigarayı bırakması konusunda her zaman kendisine uyarılarım olmuştur.
İzzet Günay: Hepimizin çocuklarında emeği vardır. Onun iyi kalbi ve iyi aktörlüğü asla unutulmayacaktır.
Hülya Koçyiğit: Her geçen gün eksiliyoruz... Sanat hayatımızın yanı sıra ailecekte görüşüyorduk. Onu her zaman gırgır yapan, esprili güler yüzlü halini hatırlayacağım.
Çolpan İlhan: Bütün hayatımız bir arada geçti. Elli yıllık bir hikâyedir bizimkisi. En sevdiğim can dostumu kaybetmenin üzüntüsü içindeyim.
Filiz Akın: Hayatımıza keyif katan çok özel biriydi. Filmlerde çoğunlukla ikinci adam ya da kötü adam diye tabir edilen rolleri oynardı. Ama çok eğlenceli biriydi.
Cüneyt Arkın: Türk sinemasının unutulmayacak kadar değerli ve kıymetli bir ustasıydı. İçimdeki burukluğu ve kırgınlığı anlatmamın imkânı yok.
Fatma Girik: Çok sevdiğim ve saydığım bir arkadaşımı kaybettim. Çok üzgünüm.
Tarık Akan: Kendisiyle çalışamadım ama karşılaştığımızda birbirimize çok samimi ve dostane davranırdık.
Seren Serengil: Ekrem amcanın eline doğdum. Ne kadar üzgün olduğumu anlatamam.
Kerem Alışık: İkinci babamı kaybettim.
Necla Nazır: Çok kıymetli bir sanatçı dostumdu.
Gül: Takdirle anılacak
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yayınladığı mesajda "Türk sinemasına uzun yıllar emek veren Ekrem Bora, her zaman takdirle anılacaktır" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da mesajında "Bora, unutulmaz izler bırakmış bir sanatçımızdır. Kadirşinas halkımız onu daima hatırlayacaktır" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da yazılı açıklamasında şunları belirtti: "Ekrem Bora'nın emaneti emin ellerde, gözü arkada kalmayacak."