Perşembenin gelişi Çarşamba'dan belliydi...
Çoktan serseme çevrilmiş muhalefetin seçmen tabanına bunu anlatmak zor tabii.
Onlar şaşırmaya mahkumlar!
Muhalefetin tavanına şekil verenler tabanına da bu rolü verdiler.
Yıllardır böyle.
Seçimlere giderken de, seçimlerden sonra da şok geçiriyorlar.

***

Geçen ayın 12'sinde Meral Akşener (yarım yamalak yapılan açıklamaya göre "hafif çarpıntı şikayetiyle" hastaneye kaldırıldı, sonra kısa sürede taburcu edildi.
Manidardı...
"Yoruldu" dendi.
Bu "yolun sonuna gelindi" anlamına geliyordu.
Kendi adıma bir kenara not etmiştim.
Yine geçen ayın 21"inde Selahattin Demirtaş'ın attığı tweet işaret fişeğiydi...
"Yürü Emek ve Özgürlük İttifakı!
Yürü Sosyalist Güç Birliği!
Yürü Millet İtitfakı!
Yürü Bay Kemal!
Yan yana yürüyün!"
Bak şimdi!
Gizli ortağı da CHP'ye "artık zamanı geldi" diyor, yürüyeceği yolu işaret ediyordu.
Kemal Bey çok zamandır bunu bekliyordu.
Masa devrildi, bir gün bile beklemedi ve "talimat"a uygun biçimde sol taraftan ilerlemeye başladı.

***

Geçen iki gündür ekran yorumcularını izliyorum...
"Meral Hanım şunu çok istiyordu, Kemal Bey bunu baştan hesaplamıştı, İmamoğlu çok hevesliydi..."
Böyle cümleler kuruyorlar.
Komik ama anlıyorum...
"Masa"nın aktörlerini çok ciddiye almazsan, politik samimiyetlerine kendince inanmazsan saatler boyu üzerlerine nasıl konuşacaksın!
Ama sokaktaki insan biliyor...
Gidip geldikleri büyükelçiler süs değildiler.
Masayı şekillendirdilerse, elçiliğini yaptıkları merkezler öyle istediği içindi.
Şunu bilelim artık...
"Dışarısı" olmadan Masa olmazdı.
Ama "dışarısı"nın kendi sorunları boylarını aşınca...
Ve destekledikleri aktörler deprem felaketine rağmen "hakiki bir politik çıkış becerisi" gösteremeyince...
Masanın karakter değiştirme zamanı gelmişti.
Belki başka masalar kurarlar; hareketlenme hemen durulmaz.

***

Şu dökülen kadrolar üzerine dil tüketmek nasıl bir "entelektüel enerji" israfıdır, gördünüz değil mi?
Gözlerimiz ve zihnimiz deprem bölgesinden ayrılmasın derken, yine ucuz politik danslarla dikkatimizi çaldılar.
İlle de politika konuşacaksak...
Muhalefeti yönlendiren küresel odakların bölgeye dair planlarını konuşmalıyız.

***

NOT DEFTERİ

Mesafe almak diye bir şey yokmuş, mesafeyi anlamak varmış. Bu bir günde de olabiliyormuş, bir ayda da. (ŞULE GÜRBÜZ / Coşkuyla Ölmek)