Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Herkesin bir Aşk Mevsimi vardır

12 yıla sığdırdığı altı Çakallarla Dans filmiyle yaklaşık 7 milyon izleyiciye ulaşmayı başaran yönetmen Murat Şeker, bu kez komediden çok romantizm sularında seyrediyor. Romantik komedi Şeker'in çok da yabancısı olduğu bir tür değil. Kariyerinin başlarında ortada daha Çakallar bile yokken Aşk Tutulması ve Aşk Geliyorum Demez filmlerine imza atmıştı Şeker. Genç yaşta aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni olmak istemediği için komedilere ağırlık veren Şeker, direksiyonu yine aşk filmlerine kırdı. Yönetmenliğin yanı sıra yapımcılığını da üstlendiği, senaryosunu yine Ali Tanrıverdi ile birlikte yazdığı Aşk Mevsimi adlı filmle Şeker, Bozcaada'dan İstanbul'a uzanan bir aşk hikâyesine ortak ediyor seyirciyi. Dilan Çiçek Deniz ile Cem Yiğit Üzümoğlu'nun başrolünü paylaştığı film 'hayat arkadaşı mı?' yoksa 'hayatının aşkı mı?' sorusuna yanıt arıyor. Şirin karakterine hayat veren Dilan Çiçek Deniz ilk kez bir sinema filminde boy gösteriyor. Amadeus'la tiyatro deneyiminin altından başarıyla kalkan güzel oyuncunun beyaz perdedeki ilk sınavından da alnının akıyla çıktığını ve perdeye çok yakıştığını söylemek mümkün. Son olarak Karanlık Gece adlı ödüllü filmdeki performansıyla dikkat çeken Cem Yiğit Üzümoğlu da Ali Yaman'ın aşkına ikna ediyor seyirciyi.




MÜZİKLER DE ETKİLİ
Şirin ve Ali Yaman'ın hikâyesi onlar henüz çok gençken Bozcaada'da başlıyor. Ali Yaman aşklarını yaz aşkı değil ömürlük olmasını istiyor, ısrarcı davranıyor. Ancak Şirin, 'Birine seni seviyorum demek için erken hayatımızı yaşayalım' diyerek karşılıksız bırakıyor Ali Yaman'ı. 'Ama belki bir gün' diyerek de açık kapı bırakmayı ihmal etmiyor. İşte Ali Yaman ömrü boyunca o ihtimalin hayalini kuruyor. Hayat onları farklı yönlere savurmuş olsa da yıllar sonra İstanbul'da karşılaşıyorlar. Ali Yaman, Şirin'in ressam olarak hayatını sürdürdüğü evde, hocası Altan'la (Fırat Tanış) birlikte olduğunu öğreniyor. Hayalleri yıkılıyor yine de vazgeçmiyor. Bu noktada Şirin'in anlayışsız hali izleyeni biraz sinirlendiriyor, 'tutsana senin için çırpınan çocuğun elinden' diyesi geliyor insanın ama Şirin biraz idealist ve burnunun dikine giden bir kız. Hırsı ve idealleri yüzünden büyümeyen çocuk olarak gördüğü Ali Yaman'ı 'Seninki sevgi değil takıntı' diyerek tersliyor. Bu süreçte Şirin de sevgilisi tarafından aldatılınca boşluğa düşüyor. Bu kez Şirin için her şey terse dönüyor. Aklı başına geliyor ama artık çok geç. Mevsim yazdan kışa dönüyor Şirin için. Çünkü Ali Yaman, Bade ( Duygu Sarışın) adlı iş arkadaşıyla nişanlanıyor. Farklı zamanlarda aşk mevsimine kapılan Şirin ve Ali Yaman'ın hisleri bir türlü aynı anda gerçekleşmiyor. Belki bir gün buluşurlar, o da ikinci filmin konusu olur.




Her ne kadar yaz aşkları insan hayatının en unutulmazları arasında yer alsa, bu konu üzerine sayısız şarkı ve şiir yazılmışsa da, aşkın mevsimi olmaz. Film de zaten aşkın gücüne mevsimlerin dayanmayacağını, aşkın uzun soluklu olduğunu vurguluyor, önemli olanın doğru yerde doğru zamanda buluşabilmek olduğunun altını çiziyor. Her şeyden öte, komedi ve biyografi filmlerinin revaçta olduğu bir dönemde, kışın ortasında yaz sıcağında çekilen bir aşk filmi izlemek insan ruhuna iyi geliyor. Enfes Bozcaada görüntüleri, Sezen Aksu'dan Cem Adrian'a romantik müzikleri de cabası... Hazır sevgililer günü de yaklaşırken Aşk Mevsimi'ni kaçırmayın...

ÖĞRETMENLER ODASI'NDA OLAY VAR
2014 yılında Berlin'de gösterilen Gişe Memuru adlı filmle adından bahsettiren 1981 Berlin doğumlu Türk yönetmen İlker Çatak'ın son filmi Öğretmenler Odası Almanya'nın Oscar adayı olarak dikkat çekmişti. Dünya prömiyerini Berlin Film Festivali'nin Panorama bölümünde yapan film, orta okul öğretmeni Carla Nowak'ın (Leonie Benesh), okulda yaşanan hırsızlık olayını çözmeye çalışması ve olayların içinden çıkılmaz bir hal almasını anlatıyor. Sıra dışı bir okul draması olarak dikkat çeken film, tansiyonu son ana dek yüksek tutan senaryosu ve başrol oyuncusunun başarılı performansıyla övgüyü hak ediyor. Babylon Berlin ve The Crown gibi büyük yapımlarda rol alan 1991 doğumlu Leonie Benesh idealist öğretmen Carla rolünde başarılı bir performans sergiliyor.



Kendini işine adamış idealist bir öğretmen olan Carla, okulda arka arkaya hırsızlıklar meydana geldiğinde meseleyi kendi başına çözmeye karar verir ve bilgisayarını bir gizli kamera olarak kullanarak, hırsızı bulmaya çalışır. Kameraya takılan bir görüntü ile suçluyu bulur. Herkesin öğrencilerden şüphelendiği hırsızlık olayını okulda çalışan kadın bir personelin yaptığı ortaya çıkar. Ancak kadın 'Benden izinsiz görüntü alınmış, gizli kamera kaydı yapmak suç' diyerek üste çıkmaya çalışır. Okuldan uzaklaştırılan kadının oğlu Oscar (Leonard Stettnisch) ise Carla'nın en parlak öğrencilerinden biridir. Bu olay başta Oscar olmak üzere Carla'nın sınıftaki tüm öğrenciler ve öğretmenlerle arasındaki ilişkiyi bozar. Öğretmenler ve öğrenciler arasındaki güvensizlik ortamı, içinden çıkılmaz bir hal alır. Ortaya çıkan gerçeklerle Carla öfkeli veliler, çokbilmiş meslektaşları ve saldırgan öğrenciler arasında kalır. Umutsuzca doğru bir şeyler yapmaya çalıştıkça, genç öğretmen için her şey daha da kötüleşir. Çatak'ın, Johannes Duncker ile birlikte senaryosunu yazdığı film, suçun kim tarafından işlendiğinden çok, olayların nasıl sonuçlandığına odaklanıp, izleyicilere suçlu bulma kolaycılığı yerine karakterlerin içsel çatışmalarını ve duygusal zorluklarını gösteriyor. Dolayısıyla film sıradan bir suç dramasının ötesine geçerek vicdan ve ahlak meselesini sorgulayan derinlikli bir hikaye sunuyor.

HAFTANIN ÖNE ÇIKANLARI
Çalgı Çengi ve Düğün Dernek serileri ile Ailecek Şaşkınız, Baba Parası gibi çok izlenen komedi filmlerine imza atan Selçuk Aydemir'in yine yazıp yönettiği Efsane adlı film haftanın öne çıkan filmi olarak dikkat çekiyor. Başrollerini Ahmet Kural, Cengiz Bozkurt ve Cemile Canyurt'un paylaştığı film 7 bin yıllık yoğurdun sırrını alabilmek için uğraşan ikiz kardeşler Sadık ve Özgür'ün mücadelesini anlatıyor. Kural'ın ikiz kardeşlere hayat verdiği film seyirciye kahkaha dolu dakikalar vaat ediyor.



Haftanın bir diğer dikkat çeken filmi ise Sadık Ahmet. Senaristliğini Mert Dikmen'in üstlendiği, yönetmenliğini Hakan Yonat'ın yaptığı film, Batı Trakya Türklerinin hak ve özgürlük mücadelesinin lideri olan Doktor Sadık Ahmet'in hayat hikâyesini konu ediniyor.



Sadık Ahmet karakterine Turgay Aydın'ın başarıyla hayat verdiği film Ozan Akbaba, Erdal Beşikçioğlu, Doğukan Güngör, Nur Fettahoğlu ve Erkan Can gibi isimlerden oluşan geniş oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA