Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SONAT BAHAR

Bahara uygun bahar gibi sergi

Geleneksel süsleme sanatları ardından psikoloji eğitimi... Ardından sanat yönetimi ve plastik sanatlar ve resim yüksek lisans. Sanatçı Zeynep Çilek Çimen, "15 yaşımdan beri usta-çırak eğitiminden, saray eğitimine, akademiden atölyelere birçok eğitim platformunda bulundum ama hala arayıştayım" diyor. Çimen'in "Bahar" isimli kişisel sergisi, 6 Mayıs'ta sanatseverlerle buluştu. 3 Haziran'a kadar MERKUR'de izlenebilecek.
Ben de bu vesileyle bu bahar günlerinde 'Bahar' sergisini konuşmak için, günümüz sanat anlayışı hakkında sohbet etmek için Zeynep Çilek Çimen ile biraraya geldim.



- Sanat, özellikle resim sanatı
nasıl bir süreçten geçiyor günümüzde? Geleneksel, modern ve dijital sanat birbirinden keskin biçimde ayrıldı. Bunun size yansıması nasıl?
- Çok doğru bir noktaya değindiniz kategorize etmek bir bellek oluşturmak literatüre geçmek için doğru olabilir ama yaşayan sanatçılar için biraz karmaşık bir durum. Benim aldığım eğitim çeşitliliği itibariyle önce geleneksel süsleme sanatların sonra da plastik sanatlar eğitimi, sanat pratiğimi oldukça geliştirdi ve bana motifleri yorumlayabilme imkanı veriyor. Benim motiflerim aslında gündelik hayatın içinde mütemadiyen karşılaştığımız ve belleğimizde hep aynı forma duran motifler. Bir camide, bir kilisede, kilimlerde veya babaannemizin evinde maruz kaldığımız formlar. Bu formları yeniden analiz edip tuvale aktarırken opart pratiğine uygun çizgilerle iç içe geçirerek aktarıyorum. İki boyutlu geleneksel sanat disiplinine üçüncü bir boyut veriyorum ve bunu yaparken de Orta Asya ve Selçuklulardan ilham alıyorum. Ayrıca bahar sergisinde bir foto performans ile gerçek bir çiçeğin yaşamından ölümüne olan sürecini sergi boyunca foto-belge olarak izleyiciye sunuyorum. Bunu sunarken de kalıcı olmak ve geçici olmak kavramlarını izleyiciyi düşünmeye davet ediyorum



- Geleneksel
motiflerin kıymetini biliyor muyuz? Bazıları genç nesillere aktarılamıyor bile...
- Eski ile eskimiş aynı şey değildir. Bazı şeyler eskimez. Motifler de bunlardan biridir. Hayallerle, beklentilerle, umutlarla hazırlanır; devrin estetik anlayışını, zevkini, hatta hayata bakışını yansıtır; onda hazırlanış amacını aşan bir anlam ve güzellik vardır. Öte yandan biliyorsunuz ki yaşam tıpkı Baudelaire'in dediği gibi kalıcı olan şeylerle geçici olan şeylerin bir dengesidir. Ve özellikle modern zamanlarda kültürel saflıktan söz etmek mümkün değildir. Ayrıca geleneklerin yaşayabilmesi için bir toplumda yaşayan bazı bireylerin onları sürdürmeye gönüllü olması gerekir. Sürekli bir değişimin ortasında motifler de değişir.
- Yeni serginizdeki ilham kaynaklarınız nelerdi?
- Bahar sergisinde ise döneminin çağdaşı olarak anılan sernakkaş Kara Memi'nin bahar dalları ekolünden çıkarak benimsediği natüralist üslubunu op art pratikleri ile yeniden soyutlanan işler ile yarı üsluplaştırılmış çiçekler yaparken aynı zamanda geleneksel süsleme sanatları pratiklerine sadık kalarak yapılmış işlerim mevcut diyebilirim. Karanfiller, anemonlar, güller , süsenler, zerrinler, laleler... Selçuklu döneminde sıklıkla kullanılan motif türü münhani disiplini de yapılan işlerimde okunabilir. Sergide 3 farklı medyum kullanarak sanatta tenevvü tavrımı da göstermek istedim. Farklı medyumdan oluşan işlere ek olarak bir foto-performansım bulunduğunu belirtmiştim. Nakkaşlıkla başlayan sanat hayatımı başladığım nokta ve geldiğim yer olarak referans kaynağımın altını çizme istedim diyebilirim. Foto performans işi biraz sürpriz, sergi sürecinde bir empresyonist gibi her gün aynı saatte instax aracılığı ile çiçeğin yaşam döngüsünü foto belge olarak izleyiciye sunuyorum.
Merkur'de daha önce açtığım "Saklı çeyiz" ve "Face Book" sergimden sonra Bahar bir sonraki parçası gibi düşünebiliriz. Saklı çeyizde sandıklarda saklanan kültürel belleğimizin formlarını öne çıkarmaya çalışarak çeyiz sergileme gibi geleneksel ritüellere eleştirel yaklaşımda bulunmaya çalıştım. Face Book sergisinde bu formların detayına girerek kadına etkisi, Selçuklu döneminde kadın ve portre temalarını kadın portreleri ve Kudababad Sarayı üzerinden sorguladım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA