İkinci yarıya 17'de 17 parolasıyla başlayan Beşiktaş, İBB deplasmanında iki bireysel hatayla yenildi. Sizce şampiyonluk şansı kaldı mı?
Beşiktaş, ikinci yarı öncesinde yaptığı transferlerle havalı bir takım yarattı. Bunun karşılığını da Bucaspor ve kupadaki Trabzonspor maçlarında gördük. Ofansif bir takım. Schuster, Mehmet Aurelio'nun yanında Guti'yi oynatıyor. Almeida'nın arkasında da Nobre'yi kullanıyor. Bu sistemin, hücumda üretkenlik yaratırken, takım savunmasında arızaya sebep olabileceğini düşünüyorduk. Ama bunu da Almeida ile Sivok-Toraman ikilisinin arasındaki mesafeyi daraltarak hallediyorlardı. Önde baskı yapıyorlardı. Buca ve Trabzonspor maçlarının başında ikişer gol bularak, rakiplerinin gardını düşürüyorlardı. Ve oyunun devamında da kontra problemiyle karşılaşmıyorlardı. Böyle oyun tarzında önde baskı yaparken hücum oyuncularından başlayan bir pres olması ve SKOR ERKEN ELDE EDİLMELİ.
Yüksek tempoda, sürekli önde basarak ekonomik oynayamazsınız. İstanbul BŞB maçının ilk yarısında iyi futbol oynadı Beşiktaş. Kazanacak kadar da pozisyon buldu. Ve ligimizin en iyi kontratak yapan organize takımına karşı pozisyon vermedi. Bir duran topta kaleci Cenk'in hatasıyla golü yedi. Üzerine takım savunmasına en çok yardımcı olan Aurelio da atılınca, buna bir de takım savunmasına en faydalı hücumcu olan Nobre'nin çıkmak zorunda kalması da eklenince, ikinci yarıda tanıdığımız İstanbul BŞB takımı ortaya çıktı. Ve 5-6 tane net pozisyon buldular. İlk yarıda Beşiktaş'ın hak ettiği karşılaşmayı ikinci yarıdaki oyunlarıyla hak ederek kazandılar.
* Schuster'in ağırlıklı olarak hücumu düşündüğü oyun sistemi, bu lige uygun mu?
Onu zaman gösterecek. Farklı bir teknik adam ve farklı bir oyun oynatmak istiyor. Bunun için sıkıntı da yaşıyor. Uzun vadede başarılı olacağını düşünüyorum. Ama tek şart, bu tür maçlarda skoru erken elde etmek. Fernandez'i çok beğendim onu özellikle belirtmek istiyorum.
